Sol neden birleşmez... Solcular neden anlaşamaz... Gibi sorular ortaya atılınca bir dostumuz şu şirin öyküyü aktardı...
İkinci Dünya Savaşı sırasında gemisi batan bir asker ıssız adaya çıkmış. Aylar sonra karşı adanın sahilinde bir adam görünce sevinçle bağırmaya, adamı yanına çağırmaya başlamış. Aradaki mesafenin biraz fazla olması nedeniyle sesini duyuramayacağını anlayınca da işaretlerle anlaşma yolunu seçmiş. Kollarını yüzer gibi yaparak,
- Sen de benim gibi denizci misin, demek istemiş.
Sağ eli ile bir tüfeğin kayışını tutar gibi yaparak,
- Yoksa karacı mısın, sorusunu yöneltmiş.
Ardından da ellerini dürbün gibi yaparak gözlerine götürmüş.
- Ya da havacı mısın?
Karşı adadaki adam bu işaretleri görünce tabanları yağlayıp adanın içine doğru son sürat kaçmasın mı? Aynı olay birkaç kez tekrarlanmış. Bir zaman sonra oradan geçen bir gemi iki adamı da kurtarmış. Kaptanın huzuruna çıkılınca kaçan adam ötekini şikâyet etmiş.
- Bu arkadaştan şikâyetçiyim kaptan. Bana mütemadiyen el işaretleri yaparak, yanına gelirim, sana bir çakarım, gözlerin dışarı fırlar, diye tehdit edip durdu.
Arkadaş, insanların sana sundukları gibi kabul etme hayatı
Her baba çocuğunu en iyi okullarda okutmak ister. Bir başkası okutuyorsa ondan da mutlu olur. Ne var ki milletin çocuğunu ilkokulda okutmaya para bulamadığı ülkede bir siyasi lider 4 çocuğunu yurt dışında okutuyorsa bu da laf olur. Hele de bu siyasetçi 8 yıl önce orta halli bir adam kadar bile mal ve para beyan etmemişse... Halk iyice uçuklanır... "Çocuklardan birini Modacı Remzi Bey okutuyor, ötekileri kimin okuttuğunu söyleyemem" açıklaması karın doyurmaz.
Türk kökenli Alman milletvekili Cem Özdemir bir tefeciden ucuz faizli kredi aldığı için milletvekilliğinden oldu.
Fransa Başbakanı Beregovoy arkadaşından faizsiz borç aldığı ortaya çıkınca intihar etti. Demokrasilerde bir kuruşun hesabı soruluyor siyasetçiden. Eğer bu hesap sorulmazsa aynı delikten halkın paralarının hortumlanacağı çok iyi biliniyor. Recep Bey, AKP’nin Aldı Kaçtı Partisi olmayacağını ispatlamak için mal beyanını kamuoyuna açıklamalıdır.
Kemal Derviş granta adam... Mütevazı, sevecen, barışık, bilgili, kültürlü, olgun... Kalıbı kıyafeti iyi... Zamanlamayı iyi biliyor. Hedefine sessiz ve ustaca ilerliyor. CHP onun yakasına 6 oklu rozeti taktığını sanırken o CHP’nin yakasına IMF rozetini takıverdi. Böylece IMF de CHP adı altında 3 Kasım’da seçime giriyor. Bir dostumuz CHP’ye seçim sloganı önerdi dün:
"CHP’ye oy vermezseniz IMF kredileri keser" Ve ekledi: Aslında slogana da gerek yok halk bu mesajı şimdiden aldı...
Sigara üreticisi Philip Morris, tepkiler üzerine Chesterfield paketi üzerindeki cami siluetini kaldırıyormuş.
Yerine Karacaahmet Mezarlığı’nın siluetini koysunlar.
Hayatımız gerginlik içinde geçiyor... Ama gerginliği azaltacak pratik önlemleri ne kadar uyguluyoruz?
İşte size stres atma konusunun uzmanı Paul Wilson’un çok satan "Sakinleşmenin Sırları" adlı kitabından kimi pratik öğütler:
Kaygılarınızı altalta yazın.. Kâğıttan okurken eriyip yok olduklarını göreceksiniz...
Önemsiz sorunları ıskalayıp önemliler üzerine yoğunlaşınca gerginliğiniz azalacaktır.
Bakışlarınızı zaman zaman uzaktaki nesnelere yöneltin... Gözler dinlenince vücut da dinlenmeye başlar.
Sahip olmak ile yaşamak kavramları arasındaki farkı unutmayın.
Farz edin ki o gün cumartesidir.
Borç stresinden kurtulmak için ne alabileceğinizi değil, kaç para harcayabileceğinizi düşünün.
Mükemmel olmayı başkalarına bırakın... Siz olduğunuzla yetinin... Daha az gergin olacaksınız.
Zaman zaman saati kolunuzdan çıkarıp kendinizi zaman baskısından kurtarın...
Bir bardak soğuk su sizi diğer içeceklerden daha çabuk sakinleştirir.
Bir bardak sıcak su daha da etkilidir.
Dan setmeye zaman ayırın.
Zaman zaman gökyüzünü ve dalgaları seyretmeyi ihmal etmeyin.