Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye’de yaşayan hemen herkesin kişisel verilerinin bir web sitesi üzerinden erişime açıldığı geçen cuma günü ortaya çıktı. Vatandaşın kimlik numarası, telefon numarası, adresi, e-okul’daki vesikalık fotoğrafı, tapu kaydı, banka hesap bilgileri hatta akrabalarının adları bir kısmı ücretsiz, bir kısmı ücret karşılığı iki ayrı sitede erişime açıldı.

Bunlar devlete emanet edilmiş bilgilerdi.

Konuyu yazan gazeteci İsmail Gökhan:

- Bu yazı yazıldığı sırada sırları açıklayan site henüz aktifti, diyor.

Peki devlet bu sitelere erişimi engelleyebilir mi?

Haberin Devamı

Gökhan’ın dediği:

- Veri bir kez sızdıktan sonra ne yaparsanız yapın ortadan tümüyle kaybolması mümkün değil.

Bu skandalın sonuçları ne olabilir?

Site aracılığıyla erişilebilir kılınan akrabalık ve kimlik bilgileri önümüzdeki günlerde dolandırıcılar tarafından kullanılabilir. Sızan verilerin önemli bir kısmı değiştirilebilir veriler değil. Bu nedenle dolandırılmamak için herkes son derece tedbirli davranmak zorunda. Sitede ücretli üyelikle erişilen adres bilgileri ailesi, davalısı ya da eski partnerinin saldırısı gibi riskler altında yaşayan insanları da tehlikeye atıyor.

“Bu vahim olay kimlerin hangi ihmalleri sonucu oluştu? Vatandaş ilk elde hangi önlemleri almalı?”

Bu konularda acilen resmi açıklama gerekmiyor mu? Ne bekleniyor?

 KAFİYE

Artık unutulmaya yüz tutmuş bir Osmanlı fıkrasıdır.

Şairler toplanmış, hasbıhal ediyorlar.

Etraf sessiz.

O sırada pırrt diye bir ses duyulmuş.

Şairlerden biri gaz çıkartmış.

O şair aynı  anda altındaki sandalyeyi gıcırdatmaya başlamış.

Aradan biri sormuş:

- Ne yapıyorsun mirim?

Bir başkası cevap vermiş;

- Birinci satırı yazdı, ona kafiye tutturmaya çalışıyor.

Bir diğeri gülerek eklemiş:

- Ses tamam da kokusunu ne yapacaksın dostum.

BİRLİK

Mülkiyeli sınıf arkadaşım Mehmet Ali Kılıçbay Facebook’a küçük bir bilgi notu göndermiş, bakın ne demiş:

“Ulus, kan birliği ile değil, ülke birliği ile oluşur. Kana göre oluşabilen hiçbir ulus yoktur. Örnek: dünyanın hemen bütün ‘kan’larının yer aldığı ABD ve Amerikan ulusu...

Kan esas olsaydı Alman asıllı Eisenhower, Almanya’ya karşı savaşan müttefik ordularının başkomutanı olmazdı.”

Haberin Devamı

YETENEK

Kemal Kılıçdaroğlu’nu geçen hafta sonu Sözcü TV’deki röportajında biraz da şaşırarak izledik. Seçimde ağır yenilgi almış sayılmazmış. 52’ye 48 önemli bir fark değilmiş. Bunun sebebi 1, 2, 3 sandıklı seçim bölgelerinde Millet İttifakı’na fazla oy çıkmamasıymış. Çünkü kırsalda insanlar sadece TRT izliyormuş. Ayrıca hayat pahalılığı onları etkilemiyormuş çünkü onlar zaten ayda 500 lira ile geçiniyorlarmış. Seçimde kendisinin bir hata yaptığını düşünmediği gibi, bir özeleştiri yapmaya da gerek görmüyordu. Hatalı olanlar hep başkalarıydı.

Kemal Bey’in bazı üstün yeteneklerini bu röportaj sırasında fark ettik. Kimsenin inanmayacağı şeylere kendisini inandırabiliyor, sonra onları büyük bir özgüvenle savunuyordu. Karşısındakilerin kendisine için için güldüğünü fark etmiyor, etse de tavrını bozmuyordu. Gerçek dışı konuları gerçekmiş gibi ifade etmekte çok başarılı oluyordu. Bunlar önemli ama tehlikeli yetenekler.

Haberin Devamı

ERGİN

Meslektaşımız Erdal Poyraz’ın 2012 yılında yazdığı “Onlar İstifa Bizimkiler İstifade Etti” adlı kitaptan bir bölümü aynen alıntılıyoruz. (s. 84)

“Sadullah Ergin’in Adalet Bakanlığı döneminde Hizbullah Davasında yargılanan sanıklara cezaevinde internetli bilgisayar verildiği ortaya çıktı.

Diyarbakır D tipi cezaevinde cezasını çekmekte olan 4 Hizbullah sanığına güya uzaktan eğitim aldıkları gerekçesiyle internetli bilgisayarın olduğu oda tahsis edilmişti.

Rivayet muhtelifti. Adalet Bakanlığı, mahkûmların üniversite eğitimi aldıkları için internetli bilgisayar imkânı verildiğini söylüyordu oysa daha sonra ortaya dökülen gerçekler öyle değildi.

Örgüt mensupları Hizbullahçılarla internet üzerinden mesajlaşıyor ve örgütü cezaevinden yönetiyorlardı.”

DEVA kurucusu Sadullah Ergin, malum, CHP listesinden CHP’lilerin oylarıyla Ankara Milletvekili olarak Meclis’e dâhil edildi.