Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi dün bir bildiri yayınlayarak Boğaziçi Üniversitesi'nin Philip Morris ile (gençleri sigaradan korumak için!) ortak kampanya yürütmesini eleştirdi.
     ÂSinan Vargı imzasıyla yayımlanan bildiride:
       "...Paranın iade edilerek, bundan böyle hiçbir üniversitenin bağımlılık, zehir ve ölüm satan firmaların bu mantığa ters gelen uygulamalarına kanmaması" istendi. Bildirinin sonunda şöyle denildi:
       "Özetle bağımlılık, zehir ve kanser satan sigara firmalarının topluma şirin görünmesini sağlamak için giriştikleri bu planın Boğaziçi Üniversitesi gibi topluma mal olmuş bir kuruluş tarafından reddedilmesini ve tüm bilim camiasının bu tür yardımları almaktan imtina ederek, bir pazarlama taktiği olan bu ve benzeri uygulamalardan kaçınmalarını talep ediyoruz."

Bir reklam

       İnternette dolaşan ve müellifi belirtilmeyen dialogu dikkatlere sunalım:
     ÂDeniz Baykal Ä°xir reklamındaki kokoreçci ile kestanecinin yanına yaklaşır:
     ÂKestaneci: Baykal Abey, sana kısaca Hizipçi Abey diyebilir miyim ?
     ÂDeniz: Tabii canım.
     ÂKestaneci: Hizipçiii, sen kendine bir parti kurup CHP'yi rahat bıraksan olmuyo mu?
     ÂDeniz: Haaaahaha!.. Ayol ben Erbakan mıyım ki zırt pırt parti kurayım?. Hem bende o kadar delege ne gezeeer? Hem Ankara'da taban mı kaldı? Ben CHP'ye genel baÅŸkan oldum, siz oy verdiniz mi? Ben çok deÄŸiÅŸtim duydunuz mu? Hizip yapmayı sever misiniz? Siz ayrılsanıza niye sürekli berabersiniz? Ayrı ayrı daha çok iÅŸ yaparsınız.. Kokoreççi, bu kestaneci senin için ne dedi biliyormusun? Gel kulağına söyliyeyim..
     ÂKokoreççi: Deme ya... Alçaaakkk.
     ÂKestaneci: Aaa, ne vuruyon?
     ÂKokoreççi: Deniz abim haklı.. Ben artık ayrı çalışıcam.
     ÂDeniz: Hah Hah Haa... Hadi bakalım......

Yiyin efendiler

     ÂRüştü Bey bir zamanların Merkez Bankası BaÅŸkanı... Milletvekili... Ekonomiden sorumlu Bakanı... Günümüzde de parasal konularda saygın bir danışman olarak ortalarda dolaşıyor. Konferanslar veriyor.
     ÂRüştü Bey'in Egebank'a ayda 40 bin dolara danışmanlık yaptığı ayrıca bu bankadan 500 bin dolar kredi aldığı yazıldı. Rüştü Bey bunu yazan Fatih Altaylı'ya verdiÄŸi yanıtta, 40 bin doları yazdığı bir kitabın bedelinin yarısı olarak aldığını, "500 bin dolar krediyi ise kesinlikle almadığını" söyledi.
     ÂRüştü Bey, internette "Güçlü Türkiye" adlı zincirde de bu konuda açıklama yaptı. Egebank'tan böyle bir kredi almadığını yakın dostlarına da tekrarladı. Ne var ki dün belgesiyle ortaya çıktı... Krediyi almış... Ancak Egebank'tan deÄŸil de bu bankanın paravan kuruluÅŸu olan Prudential Off Shore'dan... Ä°ki yıl ödemesiz bir kredi... Faizi de kaymak gibi... Yüzde 2... Ä°ÅŸ Bankası'na telefon açıp dolar kredi faizini sorduk... Yıllık yüzde 16,8 imiÅŸ... Rüştü Bey yüzde 2 faizle aldığı doları yuvarlak hesap yüzde 12 ile faize verse, yılda net yüzde 10'la iki yılda 100 bin dolar kazanır.
       Tabii sağlanacak kazançtan çok söylenen yalan önemli...
       Acaba tarihi bir soyadını ve üzeri parlak okul adları ve ünvanlarla dolu bir hayat öyküsünü feda etmeye değer miydi?

Danışman emmi..

       Fıkrayı Doktor Hikmet Keskineğe göndermiş...
       Köyün eski muhtarı bir gün köy odasına gelmiş:
       - Selamün aleyküm ağalar, demiş, ben sizlere engin tecrübelerimle danışman olmaya geldim... Hani Ombudsman mı ney deyyolar... Ondan da olabilürüüüm...
       Köylülerden biri:
     Â- Yahu emmi, demiÅŸ, biz seni eyi tanırız da... Senin yakınların hep sahtekar, dolandırıcı, vurguncu çıkıyor... Onlar bu iÅŸleri yaparken sana hiç danışmaz mıydı?
     Â
Emmi bakmış ki "Danışırlardı" dese olmayacak...
       - Valla bana heç danışmazlardı, demiş, danışsalardı heç böyle olurlar mıydı?
       Uyanık köylü o zaman demiş ki:
     Â- Yav Emmi, seni kendi yakınların elbet de bizden daha iyi tanır, daha iyi bilirler. Madem ki onlar seni büyük yerine koyup danışmaya tenezzül bile etmemiÅŸler, biz ne diye seni danışman yapalım?"
       Emmi bunu duyunca "Doğru söze ne denir?" diye mırıldanarak köy odasını terketmiş...

Sanal Kasap...

       İsterse canınız et,
       İster telefon et
       İster internet
       Türkiye'nin ilk internet kasabı "Sanalet" kendini yukardaki gibi tanımlıyor. "http://www.sanalet.com" adresinde siparişlerinizi bekliyor...
       Darısı DSP'nin başına diyelim... Koskoca iktidar partisinin genel merkezinde hala bir internet sitesi yok. Kasap - bakkal kadar olamadılar... Olmaya niyetleri de yok...

     ÂBanka duvarını delerek gürültülü soygun yapan hırsızlar yakalanmış...
     ÂDuvarı deÄŸil yasaları delecektiniz ey acemi küçük hırsızlar!..
     ÂCihan Demirci

Parayı kim aldı?

       Arkadaşımız Fahrettin Fidan dün Meclis'te karşılaştığı Daily News'ın deneyimli muhabirlerinden Kemal Balcı'ya şakayla karışık sordu:
     Â- Senin kulağın deliktir Kemal... Murat Demirel'den iÅŸ takip parası olarak 1 milyon dolar alan köşe yazarı kimmiÅŸ?
       Yanıt anında geldi:
     Â- Bastır 100 doları söyleyeyim!

Beyaz baston

       İngiltere'nin Hove kentinde Şehir Konseyi;
     Â"Gözleri görmeyen kiÅŸilerin striptiz ÅŸovlarını `dokunarak' takip edebilmelerine izin verilmesi" konusunu görüşmekteymiÅŸ ÅŸu sıralar. Talep, ünlü striptiz kulübü Pussycats'den gelmiÅŸ... Halen yürürlükte olan mevzuat, striptizci kızlara "dokunmayı" yasakladığı için (!) müşterileri arasındaki Æ’mÆ’ iÅŸadamlarının ÅŸovu takip etmelerinin mümkün olmadığını söylüyor Pussycats yönetimi... Bu nedenle... Gözleri görmeyen müşterilere bir ayrıcalık tanınarak "dokunmalarına" izin verilmesini istiyor...


Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr