Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Her yıl 24 Temmuz'da sansürün kaldırılışını kutluyoruz. Kendimizi aldatıyoruz. Nitekim sansürün kalkışının yıldönümü kutlanırken Evrensel Gazetesinin OHAL bölgesine sokulmasının yasaklandığı haberi geliyor. Gazeteciler peş peşe mahkemeye çıkartılıyor... Abdi İpekçi, Uğur Mumcu, A. Taner Kışlalı cinayetleri ısrarla karanlıkta tutularak basın üstündeki gözdağı politikası sürdürülüyor. TRT Genel Müdürü Yücel Yener'in başarıyla yaptığı gibi... Bir bürokrat ya da siyasetçinin medyayı türlü çeşitli memnun ederek kendisiyle ilgili olumsuz haberleri önlemesi de mümkün... Sansürün envai çeşidi uygulamada. Hangi bayram?

Atatürk 1918 yılı yazında bir süre şimdi Çek Cumhuriyeti sınırları içindeki Karlsbad'da kaplıca tedavisi görmüş, bu kentte geçen günlerini kağıda dökmüş, bizlere "Karlsbad Anıları" adlı küçük bir kitapçık bırakmıştır...
Tam 22 yıl boyunca Şişli'deki Atatürk Müzesinin müdürlüğünü yapan Mürşide Evyapan Hanımefendi geçenlerde Karlsbad'a gidip bu evi görmüş. Kapıdaki plaketin okunmaz hale gelecek kadar eskimiş olması karşısında üzülmüş. Umarız Prag Büyükelçimiz konuyla ilgilenecek, plaketi yenileyecektir.

Akşam gazetesinde tanıtılan Kars'ın Kafkas Üniversitesi'yle ilgili bir rakam dikkatimizi çekti. Üniversitenin kütüphanesindeki toplam kitap sayısı "8 bin" miş.
Geçen hafta Flash TV'de, eski milletvekili İlhan Kesici'nin evi ve kütüphanesi getirilmişti ekrana... Kaç kitabınız var efendim, sorusuna Kesici'nin yanıtı şu olmuştu:
- Yaklaşık 10 bin!
Çağı kitapsız kütüphanelerden yetişen öğrencilerle mi yakalayacağız acaba?

İnsan sevmeye başlayınca, yaşamaya da başlar.
Madame Sewary

Star gazetesinde önceki gün "Cumhurbaşkanı Sezer Fransız işadamlarından sonra Dışişleri Bakanı Vedrine'e de randevu vermedi" haberini görünce Köşk kaynaklarını arayarak sebebini ve gerekçesini sorduk. Aldığımız yanıt:
- Bize Fransız Bakan'ın böyle bir talebi ulaşmadı, oldu...
Ancak keyfiyet kamuoyuna açıklanmadığı için dün de iki köşe yazarı ele alıp Cumhurbaşkanı'nı eleştirir tonda yazı yazmıştı. Böyle durumlarda Köşk kaynakları gerekli düzeltmeyi anında yapmalı... Aksi takdirde görüldüğü gibi Çankaya gereksiz yere örseleniyor..

Ecevit sosyal patlama beklemiyormuş...O zaman kulaklığını neden yeniledi acaba?
Cihan demirci

İstanbul milletvekili Mustafa Düz, KİT Komisyonu'nda, Halkbank'ı hortumlayan şirketlerin adlarını açıklamıştı. Dönemin Halkbank Genel Müdürü Yenal Ansen, "gizli bilgileri açıkladığı" gerekçesiyle hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti, bir fezleke hazırlayarak Meclis Başkanlığı'na başvurdu. Anayasa - Adalet Karma Komisyonu önümüzdeki aylarda Düz'ün dokunulmazlığı kaldırılmak üzere toplanacak.
Aydın milletvekili Sema Pişkinsüt, Meclis İnsan Hakları Komisyonu Başkanı'yken, cezaevlerini dolaşmış, kendilerine işkence yapıldığını söyleyen tutuklu ve hükümlülerle (isimlerinin gizli kalacağı sözünü vererek) görüşmüştü. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bir defa daha harekete geçti, bu tutuklu ve hükümlülerin isimlerini açıklamadığı gerekçesiyle Pişkinsüt hakkında fezleke düzenledi. Şimdi onun da dokunulmazlığı kaldırılmak isteniyor.
Bir ülke ki...Hortumcuları deşifre etmek de suç, işkence mağdurlarını deşifre etmemek de suç!..
O ülkedeki iktidar sahiplerinin bankaların soyulmasına karşı olduğunu düşünebilir misiniz? "İşkenceye karşıyız" yollu yarım ağız beyanlarına inanır mısınız? O iktidarın çamurun üzerinde oturmadığını kim söyleyebilir?

Laforizma
Amerika’nın yönettiği bir ülkede elbette New York Times yazarının gözlemleri daha ciddiye alınacaktır!..

Datça Müftüsü cami onarımı için toplanan parayla makam arabası almış.Bu takım için araç bizatihi amaç galiba!..
Haldun Ertem