Yeni evli gençlere... Genç anne babalara... Prof.
Atalay Yörükoğlu'nun
"Çocuk Ruh Sağlığı" adlı kitabından bir bölüm aktaralım... Başlığı
"Pulsuz Dilekçe..." Gerisi şöyle:
      "Sevgili anneciğim, babacığım;
      Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın. Bana yanılma payı bırakın. Beni korkup sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın. Yaramazlıklarım için beni kötü çocukmuşum gibi yargılamayın.
      Yanlış davranışlarımın üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin. Suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabilirim.
      Beni dinleyin. Öğrenmeye en yatkın olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun. Beni yeteneklerimin üstünde zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni destekleyin, hiç değilse çabamı övün. Beni başkalarıyla karşılaştırmayın, yoksa umutsuzluğa kapılırım.
      Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birlikte öğretmeye kalkmayın, bana süre tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranmadığımı görünce ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın, yoksa yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunaltsam bile soğukkanlılığınızı yitirmeyin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim ama beni aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onurumu kırmayın. Unutmayın ki bende başkalarının yanında sizi güç duruma düşürebilirim.
      Sevgiler,
      Çocuğunuz.
Selam
      Yola çıkınca her sabah,
      Bulutlara selam ver.
      Taşlara, kuşlara, atlara, otlara
      İnsanlara selam ver.
      Ne görürsen selam ver.
      Sonra çıkarıp cebinden aynanı
      Bir selam da kendine ver.
      Hatırın kalmasın el gün yanında
      Bu dünyada sen de varsın!
      Üleştir dostluğunu varlığınla,
      Bir kısmı seni de sarsın.
      Üstün Dökmen
      ***
      Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.
      Aristo
      ***
DeÄŸiÅŸim!
      Bir grup gazeteci ve parlamenter, zaman içinde milletvekillerindeki kalite değişimini konuşuyorlardı. 25 yıllık parlamento muhabiri
Turhan Salman, bu süre içinde gözlemlediği bir gerçeği şöyle özetledi:
     Â
- Eskiden milletvekillerinin Meclis Başkanlığı'na verdikleri soru önergeleri çok ciddi araştırmaya dayandığı için biz bunların çoğundan haber yapardık. Şimdi ise milletvekilleri bizim yazdığımız haberleri soru önergesi yapıyorlar. Yemekte doğan okul
      İstanbul Teknik Üniversitesi'nde bu hafta açılışı yapılan Müzik Araştırmaları Merkezi ve Müzik Kütüphanesi'nin kuruluş öyküsü ilginç... Öykünün kahramanı
Kamran İnce gencecik bir müzik profesörü... Türk - ABD melezi olarak 1960 yılında doğmuş... Yakın bir tarihe kadar Memphis Üniversitesi'nde
"bestecilik" dersleri veriyormuÅŸ... Televole Cumhuriyeti'nde muteber
"sanat" anlayışına pek uymadığı için adını bilene rastlamak pek mümkün görünmese de (!) halihazırda kendisi dünya müzik çevrelerinde
"günümüzün en özgün bestecilerinden biri" sayılıyor.
     Â
Kamran İnce, 1998'de 225'inci kuruluş yıldönümünü kutlayan İTÜ'nün davetiyle İstanbul'a gelmiş... O buluşmada İTÜ Rektörü Prof.
Gülsün Sağlamer, "225. yıl anısına" bir beste yapmasını rica etmiş kendisinden.. İTÜ'ye adanmış
"Academia" bestesi işte böyle doğmuş... Sonra
"diğer doğumlar" gerçekleşmiş. Hikayeyi Prof.
Kamran Ä°nce'den dinliyoruz:
      - O gelişimde Prof.
Gülsün Sağlamer'le gittiğimiz bir akşam yemeğinde havadan sudan sohbet ederken söz Türk yüksek öğrenim kurumlarındaki müzik eğitiminin düzeyine geldi. Ben bu düzeyin
"yetersiz" olduğunu söyledim.
      O zaman
Gülsün Hanım,
"Peki bu konuda ne gibi bir katkı sağlayabilirsin?" diye sordu. O konuşma sonrasında halen 55 genç yeteneğe
"üst düzey" müzik eğitimi veren İTÜ İleri Müzik Araştırmaları Merkezi ve Türkiye'nin ilk müzik kütüphanesi doğdu...
     Â
Kamran İnce'nin keman virtüözü
Cihat Aşkın'la birlikte kurduğu Müzik Araştırmaları Merkezi ve Müzik Kütüphanesi'nin 4,5 milyon doları bulan finansmanı işadamı
Erol Üçer tarafından karşılanmış. 60 kişilik klasik orkestranın kayıt yapmasına olanak verecek boyutta bir stüdyosu bulunan, Türk ve ABD'li müzik ustalarının öğretmenlik yapacağı bu genç müzik okulu, ilk mezunlarını birkaç yıl içinde verecek. Müzikte özlenen
"seviye"nin yakalanmasına katkı sağlaması dileğiyle emeği geçen herkesi kutluyoruz...
      ***
      Schlotzsky’s DELİ
      (Mecidiyeköy’de yeni açılan bir mekânın adı)
      ***
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr