Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Yeni evli gençlere... Genç anne babalara... Prof. Atalay Yörükoğlu'nun "Çocuk Ruh Sağlığı" adlı kitabından bir bölüm aktaralım... Başlığı "Pulsuz Dilekçe..." Gerisi şöyle:
       "Sevgili anneciğim, babacığım;
       Küçük yanılgılarımı büyük suçmuş gibi başıma kakmayın. Bana yanılma payı bırakın. Beni korkup sindirerek, suçluluk duygusu aşılayarak uslandırmaya çalışmayın. Yaramazlıklarım için beni kötü çocukmuşum gibi yargılamayın.
       Yanlış davranışlarımın üzerinde durup düzeltin. Ceza vermeden önce beni dinleyin. Suçumu aşmadığı sürece cezama katlanabilirim.
       Beni dinleyin. Öğrenmeye en yatkın olduğum anlar, soru sorduğum anlardır. Açıklamalarınız kısa ve özlü olsun. Beni yeteneklerimin üstünde zorlamayın. Ama başarabileceğim işleri yapmamı bekleyin. Bana güvendiğinizi belli edin. Beni destekleyin, hiç değilse çabamı övün. Beni başkalarıyla karşılaştırmayın, yoksa umutsuzluğa kapılırım.
       Benden yaşımın üstünde olgunluk beklemeyin. Bütün kuralları birlikte öğretmeye kalkmayın, bana süre tanıyın. Yüzde yüz dürüst davranmadığımı görünce ürkmeyin. Beni köşeye sıkıştırmayın, yoksa yalana sığınmak zorunda kalırım. Sizi çok bunaltsam bile soğukkanlılığınızı yitirmeyin. Kızgınlığınızı haklı görebilirim ama beni aşağılamayın. Hele başkalarının yanında onurumu kırmayın. Unutmayın ki bende başkalarının yanında sizi güç duruma düşürebilirim.
       Sevgiler,
       Çocuğunuz.

Selam

       Yola çıkınca her sabah,
       Bulutlara selam ver.
       Taşlara, kuşlara, atlara, otlara
       İnsanlara selam ver.
       Ne görürsen selam ver.
       Sonra çıkarıp cebinden aynanı
       Bir selam da kendine ver.
       Hatırın kalmasın el gün yanında
       Bu dünyada sen de varsın!
       Üleştir dostluğunu varlığınla,
       Bir kısmı seni de sarsın.
       Üstün Dökmen

       ***
       Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.
       Aristo
       ***

DeÄŸiÅŸim!

       Bir grup gazeteci ve parlamenter, zaman içinde milletvekillerindeki kalite değişimini konuşuyorlardı. 25 yıllık parlamento muhabiri Turhan Salman, bu süre içinde gözlemlediği bir gerçeği şöyle özetledi:
     Â- Eskiden milletvekillerinin Meclis BaÅŸkanlığı'na verdikleri soru önergeleri çok ciddi araÅŸtırmaya dayandığı için biz bunların çoÄŸundan haber yapardık. Åžimdi ise milletvekilleri bizim yazdığımız haberleri soru önergesi yapıyorlar.

Yemekte doÄŸan okul

       İstanbul Teknik Üniversitesi'nde bu hafta açılışı yapılan Müzik Araştırmaları Merkezi ve Müzik Kütüphanesi'nin kuruluş öyküsü ilginç... Öykünün kahramanı Kamran İnce gencecik bir müzik profesörü... Türk - ABD melezi olarak 1960 yılında doğmuş... Yakın bir tarihe kadar Memphis Üniversitesi'nde "bestecilik" dersleri veriyormuş... Televole Cumhuriyeti'nde muteber "sanat" anlayışına pek uymadığı için adını bilene rastlamak pek mümkün görünmese de (!) halihazırda kendisi dünya müzik çevrelerinde "günümüzün en özgün bestecilerinden biri" sayılıyor.
     ÂKamran Ä°nce, 1998'de 225'inci kuruluÅŸ yıldönümünü kutlayan Ä°TÃœ'nün davetiyle Ä°stanbul'a gelmiÅŸ... O buluÅŸmada Ä°TÃœ Rektörü Prof. Gülsün SaÄŸlamer, "225. yıl anısına" bir beste yapmasını rica etmiÅŸ kendisinden.. Ä°TÃœ'ye adanmış "Academia" bestesi iÅŸte böyle doÄŸmuÅŸ... Sonra "diÄŸer doÄŸumlar" gerçekleÅŸmiÅŸ. Hikayeyi Prof. Kamran Ä°nce'den dinliyoruz:
       - O gelişimde Prof. Gülsün Sağlamer'le gittiğimiz bir akşam yemeğinde havadan sudan sohbet ederken söz Türk yüksek öğrenim kurumlarındaki müzik eğitiminin düzeyine geldi. Ben bu düzeyin "yetersiz" olduğunu söyledim.
       O zaman Gülsün Hanım, "Peki bu konuda ne gibi bir katkı sağlayabilirsin?" diye sordu. O konuşma sonrasında halen 55 genç yeteneğe "üst düzey" müzik eğitimi veren İTÜ İleri Müzik Araştırmaları Merkezi ve Türkiye'nin ilk müzik kütüphanesi doğdu...
     ÂKamran Ä°nce'nin keman virtüözü Cihat AÅŸkın'la birlikte kurduÄŸu Müzik AraÅŸtırmaları Merkezi ve Müzik Kütüphanesi'nin 4,5 milyon doları bulan finansmanı iÅŸadamı Erol Üçer tarafından karşılanmış. 60 kiÅŸilik klasik orkestranın kayıt yapmasına olanak verecek boyutta bir stüdyosu bulunan, Türk ve ABD'li müzik ustalarının öğretmenlik yapacağı bu genç müzik okulu, ilk mezunlarını birkaç yıl içinde verecek. Müzikte özlenen "seviye"nin yakalanmasına katkı saÄŸlaması dileÄŸiyle emeÄŸi geçen herkesi kutluyoruz...

       ***
       Schlotzsky’s DELİ
       (Mecidiyeköy’de yeni açılan bir mekânın adı)
       ***


Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr