İzin günlerinde ne yaptın diye sorarsanız anlatayım...
Kendimden söz etmek için değil, belki dostlara faydalı olur diye anlatacağım...
Yaklaşık 8 ay önce prostat şikayetiyle doktora başvurmuştum. İyi huylu prostat tespit edildi. ‘Ameliyat’ dendi.
Ameliyat olmak şart mı değil mi, diye soruştururken tesadüfen tomografi çektirdim. Tomografide beklenmedik şekilde bir mesane tümörü görüldü.
Tümör hızlı yayılan cinsten mi, kasa işlemiş mi, bunları anlamanın tek yolu vardı; TUR adı verilen işlemle mesaneye girip tümörü kazımak, biyopsiye göndermek, o arada prostatı da çıkarmak...
Bu kritik operasyonu Amerikan Hastanesi’nde değerli hekim Prof. Tarık Esen üstlendi.
Yaklaşık 1,5 saat süren titiz bir operasyonla tümör kazındı, prostat alındı... Şans eseri, 2 cm’lik tümör hızlı yayılan cinsten değildi, mesanenin kasına işlememiş, yüzeyde kalmıştı.
Benim şansım tesadüfen tomografi çektirmiş olmam ve tümörün erken yakalanmış olmasıydı. Mesane tümörü genellikle çok sinsi büyüyor, çoğunlukla idrardan kan gelmeye başlayınca saptanıyor, o zaman da iş işten geçmiş oluyor. Olay mesanenin alınmasına, yapay mesane oluşturulmasına kadar uzanıyor.
Benim tüm dostlara tavsiyem; yılda en az bir kere tomografi çektirip sağlığınızı kontrol ediniz. Kanser tehlikesini bu şekilde aza indiriniz... Hatta yok ediniz...
★ ★ ★
Sözü noktalarken: Amerikan Hastanesi’nde ameliyatımı maharetle yapan ve beni en ufak ağrı sızı çektirmeden üç günde taburcu eden değerli hekim Prof. Tarık Esen ile yardımcılarına ve sevgili hemşirelere sonsuz teşekkürlerimi bildiriyorum. Hastanede her şey mükemmeldi. Tüm personel canla başla görev yapıyordu, hepsine, herkese minnettarım...
EKÜMEN
İsviçre’de yapılan Ukrayna Barış Zirvesi’ne, bizim kanunlarımıza göre Fatih Kaymakamlığı’na bağlı sıradan bir din adamı sayılan Rum Patriği Bartholomeos “ekümenik” sıfatıyla davet edildi, Türkiye ile birlikte aynı listede yer aldı.
Patrikhane’nin kendi internet sitesinde de “Ekümenik” sıfatı yer alıyor.
Türk makamları görmezden gelse de Patrikhane kendisinin ekümenik (evrensel) sıfatını dünyaya kabul ettirmekte adım adım ilerliyor.
Anayasasında “Patriarch of Constantinople” diyerek Fener Rum Patrikhanesi’ne bağlılık ifade eden Yunanistan bu sürece açıkça veya gizliden destek veriyor.
Emekli Diplomat Tugay Uluçevik diyor ki:
“Yunanistan’ın tarihi hedefleri arasında Bizans’ı diriltmek vardır, patrikhaneyi de o amaçla kullanmak istemektedir...”
Uyumayalım... Başımızı kuma gömüp kendimizi uyutmayalım. Yunanistan ve Patrikhane uyumuyor, megali idea için 7/24 çalışıyorlar...
KÖLN CAMİSİ
Almanya’ya giden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Köln Camisi’ni gezerken mimariye hayran kalmış, caminin Alman mimarının Türkiye’ye davet edilmesini önermiş:
- Kendisine yer gösterelim, İstanbul’da bir cami inşa etsin, demiş...
Bu sütunda birkaç kez söz ettik. Köln Camisi, klasik cami ile modern mimariyi sentezleyen aynı zamanda İslami ruhu yansıtan estetik bir yapıdır. İslami ruhun çağa uyarlamasıdır. Örnek bir eserdir.
Alman mimar daveti kabul eder mi bilemeyiz... Ama...
İBB cami mimarisi üzerine konferans ve seminerler düzenleyebilir, bir büyük dünya sergisi açabilir. Daha önce yazdık. Bizce dünyanın en estetik camileri Çin’de Sincan bölgesindedir. Ama yurdumuzda kimsenin haberi yoktur. Dünyadaki camiler halkımıza tanıtılmalıdır.
Cami mimarisinde sürekli 500 yıl öncesini taklit etmek yerine çağa uygun yapılar üretmemiz gerekir. Hoş, yeni camiye yer ve ihtiyaç kaldı mı, o da ayrı mesele...