Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyduğu için geceyarısı TBMM önünde MHP milletvekillerinin saldırısına uğrayan MHP'li Devlet Bakanı
Sadi Somuncuoğlu dün TBMM'ye yaklaşık 20 sivil polisin oluşturduğu etten duvarın ortasında geldi. Korumalar Genel Kurul'un kapısına kadar kendisine eşlik ettiler. Arkadaşımız
Fahrettin Fidan bu kadar garip bir koruma manzarasına yakın geçmişte hiç tanık olmadığını anlattı telefonda.
Somuncuoğlu evini de terketmiş, bir yakınının yanında kalıyormuş. Sebebi
"Bizde töreler işler" şeklindeki açıklamadan çıkardığı mesaj imiş...
      MHP yönetimi
Sadi Somuncuoğlu'na hücum aden MHP Milletvekili
Cemal Enginyurt'u desteklerken kimi MHP'li milletvekilleri dahil pek çok kişi olayın parti imajını etkilediği görüşündeydi. Güçlü Türkiye Projesi adlı düşünce grubunun önde gelen ismi Doçent
Melih Bulut geçtiği notta bu konuya değiniyordu dün:
     Â
- Önce Tunca Toskay,
sonra Sadi SomuncuoÄŸlu'
nun başına gelenler MHP'yi merkeze itmeye çalışanlara ders olmalı... MHP Türkiye'nin siyasi merkezine gelemez, çünkü Türkiye'nin geçmişini temsil ediyor. Evet töre denilen şey hepimizin içinde birşeyleri kıpırdatıyor ama toplum törelerle yönetim anlayışını aştı. Bugün ve gelecekte siyasi merkezi temsil eden insanların en başta gelen vasfı demokratlıkları olmalıdır...
BindiÄŸim EÅŸek
      Kısa süre önce kaybettiğimiz yazar
Fakir Baykurt'un 1997'de
Hulki Cevizoğlu ile yaptığı röportajda söyledikleri bir kitapta toplanmış: Eşekli Kütüphaneci...
Fakir Baykurt konuşmasının bir yerinde şöyle diyor:
      - Türkiye'de halkın okuması istenmiyor. Diyorlar ki,
"Benim bindiğim eşşek benden akıllı olursa beni düşürür". O yüzden halkın uyanmasını istemiyorlar.
      Baykurt devam ediyor:
      - Onun için 50 seneden beri yürütülen tek boyutlu bir kalkınmadır. Kültür boyutu eksiktir. Kültür boyutu eksik olduğu için, tangur - tungur bir kalkınma. Görüyorsunuz Urfa gibi bir şehirde, baraj yaptık oraya, kız kardeşi radyodan türkü istedi diye onu bıçaklıyor. Bunun altındaki boşluk, kültür boşluğudur, eğitim boşluğudur. 50 yıldan beri bu ihmal edilmiştir.
      İlaveten... Demokrasimizin altındaki boşluk da bu boşluk...
Kamer Genç
      Tunceli Milletvekili
Kamer Genç cumhurbaşkanlığı adaylığını ilk açıklayan milletvekiliydi. Ama aday olmadı. Nedenini sorunca şunları söyledi:
     Â
- Ben Süleyman
Bey'e karşı adaydım. Basın ve medya Süleyman Bey'
i bulunmaz, yeri doldurulmaz bir kişi olarak tanıtıyordu. Ben kamuoyunun onu tanıması için mücadele verdim. Saf dışı kalınca ben de aday olmadım.
Cumbuldanma
      Türkçe sözlüğün
"C" harfinde aranırken,
"Cum" kökenden türemiş sözcüklere takılıyor gözümüz...
      Siyaset hayatımızın 40 yılını meşgul etmiş
"Cumbaba"nın sözlükte hak ettiği yeri alamamış olduğunu... Buna karşın... 40 yıldır hiç işitmediğimiz bir dizi sözcüğün aynı sayfada peşpeşe sıralandığını görüyor, istifadenize sunuyoruz:
     Â
Cumbadak: Suya düşen bir cismin çıkardığı sesi anlatmak için
"düşmek" fiiliyle birlikte kullanılır. (Cumbadak denize düştü.)
     Â
Cumbalamak: Bir parçanın dar kenarındaki testere izi veya benzeri girinti - çıkıntıları düzeltmek...
     Â
Cumbul cumbul: Çok sulu, suyu bol yemek.
     Â
Cumbuldamak - cumburdamak: (Bir sıvı için) Bir kabın içinde çalkalamak.
     Â
Cumburtu: Suya düşen ağır bir cismin veya çalkalanan suyun çıkardığı ses.
Tarih sevgisi
      Almanya'nın önde gelen turizmcileri arasında yer alan
Vural Öger, önceki gece ETV'de konuşurken halkın kendi tarihine olan sevgisine ölçü getirdi...
     Â
- Bir halkın tarih sevgisi tarihi eserlere gösterdiÄŸi sevgiyle doÄŸru orantılıdır...     ÂBir ülkede tarihi eserler dökülüyorsa atılan tarih sevgisine iliÅŸkin nutuklara kulak asmayın diyor
Vural Öger.. Tamamen katılıyoruz.
Neler deÄŸiÅŸecek?
     Â
Ahmet Necdet Sezer Cumhurbaşkanı seçilirse Çankaya Köşkü'nde ve ülkede neler değişecek? Mesela diyelim ve izninizle ilk anda aklımıza gelenleri sıralamaya başlayalım:
      * Köşk, aklına esenin heyet oluşturup içeriye daldığı yolgeçen hanı olmaktan çıkacak. Kanaryasevenler Derneği yöneticileri Köşk'te geçen günlerini özlemle yadedecek.
      * TRT'nin 20.00 haberleri işgalden kurtulacak, izleyiciler her gece dakikalar süren nutuk ve nasihat dinlemekten kurtulup ülkede ve dünyada nelerin olup bittiğini öğrenme fırsatı bulacaklar.
      * Politikanın Nabzı programında hep aynı şahsın nabzının tutulması dönemi sona erecek, başka kişilerin de nabzı tutulacak.
      * Cumhurbaşkanı özel uçağıyla seyahate gittiğinde, uçakta sadece bulunması gereken kişiler bulunacak. Gazeteci bulunmasına karar verilmişse bunlar hep aynı isimler olmayacak.
      * Görünmeyen Cumhurbaşkanlığı Köşkü yapan kimi müteahhitlere her yıl bütçeden 40 - 50 milyon dolar ayrılması adeti son bulacak.
      * İl valileri ikide bir Cumhurbaşkanını karşılamak ve uğurlamak için yollara dökülmekten kurtulacak, asıl işlerine daha çok zaman ayırma fırsatı bulacak.
      * İlkokul çocukları Cumhurbaşkanını karşılayacaklar diye yağmurda - çamurda saatlerce ayakta bekletilmeyecek, oyuna ve derslerine daha çok zaman ayırabilecek.
      * Cumhurbaşkanı'nın yemek masrafları Cumhurbaşkanlığı bütçesinden karşılanmaya başlanacak.
      * Isparta,
"En ziyade korunmaya mazhar", "En ziyade kalkınmaya layık" il kapsamından çıkacak. Ispartalılar artık Burdurlulara hava
"atameyecek..."
      * Köşk'te ibadeti açıktan yapma, viskiyi gizliden gizliye götürme dönemi sona erecek.
      * Köşk yazarları ilk zamanlarda zorlanacak. Fakat orta vadede hepsi Köşk'e bir yerden nüfuz edecek; edemeyenler gaipten haber vererek saygınlıklarını sürdürecek.
     Â
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr