Karikatürcüler Derneği bu yıl 100. Yaşında olan ikinci sanatçımız Cemal Nadir Güler için koyduğu "Onur Ödülü"nü Oğuz Aral’a verdi.
Oğuz Aral ödülünü alırken dedi ki:
- Bu ödül benim kuşağımdan Turhan Selçuk’a, Altan Erbulak’a, Semih Balcıoğlu’na, Yalçın Çetin’e, Mıstık’a da verilebilirdi. Biz 1950 Kuşağı çizerler karikatürü ustamız Cemal Nadir’den ve birbirimizden öğrendik. Ortak yanımız karikatürümüzün halkçı bir çizgide olmasıdır. Bu ödülü kuşağım adına alıyorum.
Birçok ünlünün katıldığı Armada Otel’deki gecede Aydın Boysan yine kırdı geçirdi. Aydın Ağabey içki içmenin ince noktalarını anlatırken şöyle dedi:
- Rakıyı yudumladıktan sonra hafifçe sallanmak gerekir ki, yemek borusunda helezon yapsın. Bu içmenin en keyifli anıdır.
Bu "tıbbi bilgi"den sonra, Aydın Ağabey zoolojiye geçti:
- Bektaşi, zürafanın boynuna bakarak "ne keyifli içersin be mübarek" demiş.
Eğer son dakika olmasaydı, hiçbir önemli iş yetiştirilemezdi.
DİE, 2001’deki krizin faturasını açıklamış: Yüzde 9.4 küçüldük, her bir Türk vatandaşının cebinden 807 dolar gitti.
İyi güzel de, bu krizde kim ya da kimler büyüdü? Her bir Türk vatandaşının cebinden giden 807 dolar kimin ya da kimlerin cebinde şimdi?
Asıl açıklanması gereken bu değil mi?
Hey...Cumhurbaşkanının 250 milyarlık villasıyla uğraşanlar... 51 milyar dolar kimin cebinde hiç merak etmiyor musunuz?
"Yaser Arafat’ın en büyük kabahati, tüm dostlarından ve hasımlarından çok önce doğruyu ve gerçeği sezmesi ve anlamasıdır."
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz geçen hafta pazartesi gecesi CNN Ankara Stüdyosu’nda röportaja çıkacaktı. Kurmayları önceden geldi stüdyoya. Mesut Yılmaz’ın binaya yaklaştığı duyulunca Sevgi Hanım CNN görevlilerini dış kapıya Mesut Yılmaz’ı karşılamaya davet etti. CNN Ankara Temsilcisi Baki Şehirlioğlu’nun o gün işi vardı, erken ayrılmıştı. Sen misin karşılama töreninde bulunmayan. Baki Bey hemen ertesi gün CNN Genel Müdürü’ne şikâyet edildi. Medya’nın dikkatine.. Mesut Bey nereye gelirse tam kadro kapıda karşılanacak... Aksi takdirde fırçalanacak.
İsrail gazetecilere de saldırıyor.
Tarih önünde suçlu olanlar tarihe not düşenlere de saldıracaklar tabii...
Saddam’ın Birleşmiş Milletler denetçilerini kabul etmesini isteyen aksi takdirde saldıracağını söyleyen Amerikan Yönetimi, Güvenlik Konseyi’nin "çekil" kararını kabul etmeyen İsrail’e de saldıracak mı?
Tabii ki hayır... İsrail’in zaten uygulamadığı yığınla BM kararı var ve bunların uygulanıp uygulanmaması ABD’yi hiç ilgilendirmiyor.
BM kararı bahane...
Peki Saddam’a mektup yazıp "BM kararlarını uygula" diyen Bülent Ecevit, Ariel Şaron’a da böyle bir mektup gönderecek mi?
Hayır... Dediğimiz gibi İsrail’in BM kararlarına uymama özgürlüğü var. İster uyar ister uymaz. BM kararları sadece Irak ve diğer gariban ülkeler için geçerlidir.
ABD’ye yönelik 11 Eylül saldırısının temelinde dünya çapındaki adaletsizlikler var deyip durunuz. ABD adaletsizlikleri ortadan kaldırarak değil adaletsizliğe uğrayanları ezerek ve seslerini keserek sonuç almak hevesindedir.
***
ABD, Bin Ladin’i yakalayıp yargılamak yerine Afganistan’a saldırdı. "Teröre karşı savaş" yöntemini uyguladı. Bu uygulama üzerine terör suçlamalarının yoğunlaştığı iki bölgede, Keşmir ve Filistin’de olaylar doruğa tırmadı. ABD’nin "silahlı çözüm"ü diğer çatışma bölgelerine örnek oluyor. Dünya gederek daha çok ateş içine girecek gibi görünüyor.
Tank modernizasyonu için İsrail’le bir milyar dolarlık anlaşma yapmışız. İsrail tanklarının Filistin’deki performansını beğendik herhalde...