Hareketli bir haftayı daha geride bıraktık.
Borsa'nın hafta sonunda yükselmesi özellikle parasız kesimde umut yarattı.
Dünya Bankası (Kolisyonun dördüncü ortağı) Başkanı Wolfensohn, Kemal Derviş'i biz gönderdik dedi açık açık. Derviş de sol parti kuracağını açıkladı.
Neydi o rahmetli Ankara Valisi'nin söylediği:
- Bu ülkeye komünizm gelcekse onu da biz getiririz...
Solun hasını da Dünya Bankası getirir, getirecekse...
...
Bir dostumuzun, Prof. Bülent Gültekin'in tespitidir:
"Türkiye öyle bir ülke ki, kriz olmadan hiçbir sorununu idrak etmiyor..."
....
Neyse ki kriz oldu durumu idrak ettik. Siyasette ufak ufak temizlik başladı.
Cumhur pehlivan peşrevle gelmişti peşrevsiz gitti.
Bir Osmanlı paşası için söylenmiş:
-Adam koltuğa macun gibi yapıştı ancak kazımakla çıkartılır...
Cumhur Abi'yi askeriye bir yandan, Amerika öte yandan, kamnuoyu diğer yandan kazıdı da.. Nihayet alabildiler koltuktan...
....
Süleyman Demirel Newyork'ta katarakt ameliyatı olacakmış.
Diş tedavisinden daha basit bir işlemi Newyork'ta yaptırmak şu "tasarruf devri" nde garip gelebilir. Hem "Benim doktorum" a da ayıp. Ne var kiKamuran Çörtük gibi bir sponsoru bulmuşken böyle fırsatları kaçırmak olmaz. Tonton da sivilcesini bile Amerikalı doktorlara emanet ederdi. Baba'nın neyi eksik.
Baykal "Partiden gidenlerin on katı geldi" diyor...Oldu olacak on bin kişiyi gönderin ilk seçimde tek başınıza iktidar olun. Mehmet Yunak - İzmir
Fıkra Jale Yeğin'den...
Güniz Sokak'taki evin telefonu çalmış. Süleyman Bey bizzat açmış telefonu. Karşıdan bir ses:
- İyi günler, Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşebilir miyim?
Demirel gülmüş:
- Sağol kardeşim ama ben artık Cumhurbaşkanı değilim...
Beş dakika sonra yine aynı adam:
- İyi günler, Sayın Cumhurbaşkanı lütfen?
Demirel sabırla yanıt verir:
- Ben artık Cumhurbaşkanı değilim kardeşim.
Üç, dört, beş derken aynı telefonun üstüste gelmesi Baba'yı çileden çıkartır. Sonunda patlar:
- Sen hiç laftan anlamaz mısın be birader... Ben artık cumhurbaşkanı değilim diyorum sen hala üsteliyorsun...
-Olmadığını biliyorum, demiş adam, ama tekrar tekrar duymak o kadar hoşuma gidiyor ki..
Mamak'tan Şemsi yazıyor...
Rüyamda DSP'nin 5. olağan kurultayına gözlemci olarak katılıyorum.
Salona girer girmez gözüme şöyle bir pankart ilişiyor:
"El elele büyüttük sevgiyi."
İçimden:
- Altına da "Göz göre göre soydurduk memleketi" yazsalardı keşke diyorum.
Tüm delegeler, partililer ve davetliler yerlerini aldıktan sonra Ecevit'ler ile Hüsamettin Özkan geliyor salona. Büyük tezahürat eşliğinde kürsüye çıkan Bülent Bey konuşmasına başlıyor:
- Değerli arkadaşlarım... İki kişiyle kurulan bu parti bugün Türkiye'nin en büyük partisi olarak karşınızdadır. Şimdi sizlere, iktidara geldiğimizden beri yaptıklarımızı anlatacağım... İlk önce, değerli bazı ortaklarımız hakkında hazırlanan yolsuzluk dosyalarını aklayarak koalisyonda istikrarı sağladık... Daha sonra, pek çok bankanın boşaltılmasına göz yumup ekonomik istikrarı dolaysıyla kimi vatandaşlarımızın refaha ulaşmasını temin ettik. Bol bol zam yaptık, vergileri artırdık. Ardından, zaten değeri düşük liranın değerini sıfırlayarak pul kolleksiyoncularına havale ettik. IMF ve Dünya Bankası'ndan aferin aldık. İpleri Amerika'ya daha sıkı bağladık. Bu arada af çıkardık, aftan yararlananların bazısı serbest kalır kalmaz yeni suçlar işlediler. Yine hükümetimiz sayesinde hapisanelerde isyanlar ve ölüm oruçları başladı. Yarattığımız ekonomik kriz nedeniyle işsizler ordusuna yeni neferler kazandırıp o konuda da üzerimize düşeni yerine getirdik. Evet değerli arkadaşlarım.. işte bu başarılarımız nedeniyle geleceğe umutla bakıyor, DSP'nin tek başına iktidara geleceğine yürekten inanıyorum. Yolumuz açık olsun...
Konuşma bitiyor. Yerimden kalkıp salonu terkediyorum...
Yorum: Gördüğün rüya Sayın Ecevit'in ne kadar dürüst olduğunu bir kez daha kanıtlıyor Şemsi...
"İnsaf dilenmekle, başkalarını kendinize acındırmakla ulusun işleri, devletin işleri görülemez. Ulusun ve devletin onuru ve bağımsızlığı güven altına alınamaz. İnsaf dilenmek ve acındırmak gibi bir ilke yoktur. Türk Ulusu, Türkiye’nin gelecek kuşakları, bunu bir an için akıllarından çıkarmamalıdırlar."
Atatürk - Büyük Nutuk