Mimar Vedat Tek'in zarif eserlerinden biri olan Moda Vapur İskelesi, Deniz Ticaret Odası tarafından restore edilerek eski haline getirildi. Ortaya pırıl pırıl, hoş bir yapı çıktı. 5 Mayıs'ta açılışı yapılacak olan iskelenin alt katı yine iskele olarak kullanılacak, üst katı sanat ve benzer etkinliklere ayrılacak. Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürü Erkan Arıkan, iskeleye sabah ve akşam birer vapur seferi düzenlenmesini kabul etmiş ancak en az 110 yolcu bulunmasını şart koşmuş. İskelenin yeniden inşası için büyük çaba gösteren Moda Gönüllülüleri, şimdi Moda, Bahariye ve civarda oturanları sabah ve akşam bu iskeleyi kullanmaya davet ediyorlar. Moda'lılar alışkanlıklarında küçük değişiklikler yaparak bu iskeleyi kullanırsa, semt olarak özel vapur seferine kavuşacak, gelecekte kendileri rahat edecekler.
Sabancı Holding'e bağlı tüm kuruluşlarda dövizle alım satım yasaklanmış. Bu yararlı girişim yurt çapında yürütülecek "Vatandaş döviz kullanma TL'yi güçlendir" başlıklı bir kampanyanın ilk adımı olabilir. Kampanya Hükümet tarafından döviz bürolarının kapatılmasıyla desteklenirse enflasyona büyük darbe vurulur... Hadi bakalım...
Gaziantep'in Nurdağı ilçesinde 15 kişilik bir öğrenci grubu, 23 Nisan törenlerinde hortumlu bir oyun oynamışlar. Ceplerine hortum sokup halkın hortumlandığını sembolize etmişler. Peşinden sahneye siyah gözlüklü ve bond çantalı İMF memuruna benzer çocuklar gelmiş ve bir masaya oturup güzelce yemeklerini yemişler. Tabii hemen gündeme bu mizanseni düzenleyen öğretmenlerin cezalandırılması gelmiş. Soruşturmalar vesaire... Biz de Milli Eğitim Bakanı Metin Bostancıoğlu'nu bulup düşüncesini sorduk:
- Valla hortum denince benim aklıma üç şey gelir; Havada oluşan boru biçiminde bulutsu kütle, musluklara takılan plastik boru ve bir de mecazi anlamda bankaların içini boşaltma anlamına gelen hortumlama...Gaziantep'teki gösteride bunlardan hangisi kastedilmiştir, bilemem.
Milli Eğitim Bakanı yaşanan gerçeklere çok uygun bu müsamere yüzünden kimsenin canını yakmak istemiyor. En doğrusunu yapıyor.
LAFORİZMA
Halbuki Muhammet Tokcan bu isimle bir Çeçen türküleri kaseti çıkarsa sesini çok daha iyi duyurabilirdi dünyaya!..
Cihan Demirci
"Tarihten ders alsaydık" başlıklı kısa bir not gönderen Ersin Güneralp dostumuz, Padişah 4’üncü Murat’a ait bir sözü aktarıyor:
"Leh kralına da yardım gönderile, para almaya alışan buyruk almaya da alışır."
Ölüm orucu ve açlık grevlerinde ölenlerin sayısı 19'a yükselirken... Gözümüz Prof. Mustafa Altıntaş'ın bir açıklamasına ilişiyor:
" Ölüme yatanların ve birer birer yaşamlarını yitirenlerin arasında tutukluların bulunması ayrı bir dramı oluşturmaktadır. Anayasa'nın 38'inci maddesinde "suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz" denirken tutukluların tecride konu kılınmaları ve ortak alanlardan yararlanmadan alıkonulmaları, suçlu sayılmayan kimselerin cezalandırılmaları anlamına gelir."
Adalet Bakanlığı kaynaklarından soruşturduk.. Halen F Tipi hapishanelerde terör suçundan 1093 kişi yatarken bunların 589'u hükümlü, 504'ü tutuklu imiş... Terör yasası tutukluların da F tipinde yatmasına cevaz veriyormuş. Tutuklular arasında 7 - 8 yıldır yargılandığı halde mahkemesi sonuçlanmayan kişiler var. Bunların bir kısmı belki beraat edecek, bir kısmı belki yattığından daha az hapse çarptırılacak. Ne var ki bu belirsizliğe rağmen F tiplerinde kafadan cezalandırılıyorlar. Ne adalet, ne adalet!
Düzce’de gelen birine artık şöyle denebilir:
"Yaa insan, Düzce’nin meşhur pompalı tüfeklerinden bir tane hediye getirmez mi arkadaş?.."