‘Kırıkkale bitti. Makine Kimya Endüstrisi bitti. Burası emekliler memleketi oldu...’
Kırıkkaleli tuhafiyeci Mehmet Kandemir’in yukardaki sözlerini dün gazetede okuyunca gözlerimize inanamadık... Silah ve cephane imal eden MKE en parlak ve en kârlı KİT’lerimizden biri değil miydi? Binlerce işçisiyle Kırıkkale’ye hayat vermiyor muydu? MKE ve Kırıkkale birden nasıl biter?
Soruları MKE’de yetkili Özdemir - İş Sendikası’nın Kırıkkale Şube Başkanı Ergin Ersan yanıtlıyor:
- 4 - 5 yıl öncesine kadar 17 bin işçinin çalıştığı MKE fabrikalarında bu sayı şimdi sadece 4 bin 293. Dönemin hükümetleri ile dönemin MKE’de örgütlü olan Türk Metal Sendikası, erken emeklilikte anlaşarak binlerce işçiyi 35 - 40 yaşlarında emekli ettiler. Hem işçi hem de gelir düşünce Kırıkkale büyük sıkıntıya girdi.
-İyi de koskoca MKE neden bu hale düştü?
- Bilinçli bir şekilde gerekli yatırımlar yapılmadı, modernizasyona gidilmedi. Adeta Kurum’un batırılması için özel gayret sarf edildi. Örneğin geçenlerde devlet, polis ve jandarma için yurtdışına 40 bin tabanca siparişi verdi. Oysa bu siparişi MKE’ye verebilirdi, ne kalite ne fiyat açısından hiçbir kaybı olmazdı. Bu örnekler çoğaltılabilir. MKE başkalarının kazanması için kasıtlı olarak batırılmıştır. Pek çok tesisimiz aynı akıbete uğratılmıştır...
Hakkını yemeyelim... Solun birleşmesi için en çok çalışan ve iş yapan lider Tayyip Erdoğan...
İktisatçı Mustafa Sönmez önceki öğlen saatlerinde telefonda: - Kemal Derviş seçime gitmekle ekonomiye bir şey olmaz gibi bir öngörüde bulunmuş olsa da seçime doğru ekonomik gidişat pek olumlu değil, diyordu...
Kemal Derviş akşama doğru yaptığı basın toplantısında (bir tek cümleyle) Kasım ve Aralık’ta ekonomide sıkıntı beklendiğini çıtlattı.
Bir krizden kurtulmadan yenisine yakalanıyoruz... Harcamalarınızı gözden geçiriniz... Daha sade bir yaşama geçiniz... Kemerleri bağlamanın vaktidir.
Yurttaş dünyanın bir ucunda Türk lokantası açmış... Samimi bir notla duyuruyor... Ben Hasan Zünbülcan... Tayland, Kamboçya, Laos, Vietnam bölgesinde ilk ve tek Türk lokantasını açmış bulunuyorum. Lokantamda kuru fasulyeden tutun yoğurt, cacık, Adana köfte, şiş kebap ve Türk tatlıları bulunmaktadır. Ayrıca Tayland’ı tanıtma broşürü hazırladım; buraya gelen Türk arkadaşlara dağıtıyorum. Taylandca Türkçe Sözlük hazırlama çalışmalarım da var. Adresim A9 Pattaya Shopping Plaza...
Pattaya/ Chonburi/ Thailand...
Deniz Baykal iyi bir rüzgâr yakaladı. Siyasi yaşamının belki de en önemli fırsatıyla baş başa... En yakın iki siyasi rakibi YTP ve DSP’nin açık ara önüne geçti... Kemal Derviş’in desteğini arkasına aldı... Baykal bu şekilde CHP’nin oyunu yüzde 20’lere yükseltebilir. Seçime kadar geçecek zamanı iyi kullanırsa seçimden birinci parti olarak bile çıkabilir...
Bu yorumu yapan dostumuz ekliyor:
- Ancak Baykal için çok kritik bir dönemin başladığını da söyleyebiliriz...
- Ne gibi?
- Kemal Derviş’in desteği Deniz Baykal ve CHP’ye olan ilgiyi hızla yükseltecektir. Ancak Kemal Derviş bir yandan da hem izleyici hem denetleyici olacaktır. Eğer Baykal, Kemal Derviş’in istediği gibi davranmazsa Derviş’in onu da bir anda yüzüstü bırakması mümkündür. Gücünü ABD ve IMF’den alan Kemal Derviş, kendi kafasına uymayan herkesi harcayabileceğini göstermiştir.
***
Artık günün ve gelecek günlerin baş aktörü Kemal Derviş’tir.. Siyaseti bilmiyorum diyor ama bir yandan da "solu birleştirmek " gibi en zor misyona soyunmuş bulunuyor. Gerçi solu birleştireceğim derken DSP’yi böldü, YTP’yi barajın altına itti falan ama halkımız kendisinden hala umutlu. Derviş faktörü sonuna dek denenecek... Her ne kadar Derviş’in ve CHP’nin IMF programı uygulayacağı... Bu programla sosyal adaletin falan sağlanmayacağı bilinse de... Halk umutsuzluğun arkasına takılmaktansa Derviş’in peşine takılmayı yeğleyecek gibi...
Baykal, Derviş faktörünü bir rodeocu ustalığı ile kullanmak zorunda.
İyi bir insan olduğunuz
için dünyanın size adil
davranmasını beklemek,
vejetaryen olduğunuz için
bir boğanın size saldırmamasını
beklemek gibidir.