Başvuru süresinin dolmasına saatler kaldı, ancak liderler hala ortak bir isim üzerinde anlaşabilmiş değiller. Bu gidişle yeni Cumhurbaşkanı ya son anda üzerinde anlaşılıp Meclis'e metazori kabul ettirilen bir kişi olacak ya da Meclis'in yaptığı oylamada "piyango!" kendisine vurmuş bir talihli aday.
Meclis eski başkanlarından birine sergilenen bu manzaraya ilişkin değerlendirmesini soruyoruz. Söyledikleri...
- Liderler, Cumhurbaşkanlığı seçiminde maalesef birçok şeyi çok hafiflettiler. Önce, herbiri kendi kafasına göre yeni Cumhurbaşkanında bulunmasını arzu ettikleri nitelikleri sıraladı. Biz, Anayasa'da nitelikleri zaten tanımlanan bir Cumhurbaşkanını mı seçeceğiz yoksa liderlerin kendi kafalarında hayal ettiği kişiyi mi? Sonra, iki liderin kendi adayları olarak kamuoyuna açıkladığı isimler var. Basının bir kısmı, bu isimlerin liderlerin seçilmesini arzu ettikleri gerçek isimler değil, gerçek isimleri kamufle etmeye yönelik taktik isimler olduğunu iddia ediyor. Eğer açıklanan isimler ileri sürüldüğü gibi taktik isimler ise bu en başta Meclis'e karşı büyük ayıptır. Hiç Meclis'e karşı taktik olur mu? Böyle birşey düşünülebilir mi?
Anayasa, adaylık için belli süreyi niçin tanımıştır? Tabii ki, adaylar kamuoyunda enine boyuna tartışılsın, sonuçta da milletvekilleri daha sağlıklı bir karar verebilsinler diye... Bu iş son dakikaya bırakılırsa milletvekilleri nasıl sağlıklı karar alabilirler ki?
Özetle bu iş çok hafifletildi, dilerim ileride ödeyeceğimiz fatura büyük olmaz...
***
Yılmaz’ın son ricası:
“Hiç olmazsa oğlum Hasan
Çankaya’ya da bir bayrak assın!..
***
Kahve kazığı
Atatürk Hava Limanı Dış Hatlar Terminali'nde bir küçük fincan "capucino" kahve içeceksiniz... Tam 1 milyon 400 milyon lira ödüyorsunuz... İngiliz parasıyla 1,45 sterlin gibi bir miktar... Heathrow Havaalanı'nda daha şık bir atmosfer içinde aynı tür kahvenin "büyük" fincanı kaça biliyor musunuz? 1,20 sterlin... Ve tadı "capucino"ya daha çok benziyor.
Çiftlik ağası
Biri Adanalı, diğeri Kayserili iki çiftçi zenginlikleriyle övünüyorlarmış. Adanalı desteksiz atmış:
- Bizim orda sabah güneş doğmadan biniyoz arabaya, akşam oluyo biz hala çiftliğin öteki ucuna yetişemiyoz..." Kayserili akıllı bir manevrayla Adanalı'yı altetmiş:
- Bizim de vardı öyle hurda bir arabamız, demiş, geçenlerde satıp yeni modelini aldık..
Üslup düsturu
Londra Büyükelçisi Korkmaz Haktanır'ın Leeds'e tek başına gelen Fatih Terim'i karşılamaya bir üçüncü katibini olsun göndermesi gerekirdi. Bunu yapmadığı için eleştirilmesi normal. Ancak bu eleştiri kimi köşelerde öylesine saldırgan üsluplara dönüştü ki... Bunu da kabullenmek olası değil. Radikal'de emekli Büyükelçi Gündüz Aktan, ilginç bir ölçü getiriyor bu tür eleştirilerin dozuna...
Ve diyor ki:
Eleştirmek için bir TSK mensubuna veya kurum olarak TSK'ya karşı nasıl bir üslup kullanacaksanız, diğer kişi ve kurumlara karşı da aynı üslubu kullanmalısınız...
İlginç bir ölçü...
***
Adaylar için son gün... Yoksa BABA koltuğu “gaptığı" gibi Güniz Sokağa götürülebilir!..
***
Yangına karşı
Her yıl özellikle yaz mevsimlerinde ormanlarımız yanıyor. Zaman zaman Kırıkkale ve Tüpraş'ta olduğu gibi sanayi tesislerimiz yanıyor. Zaman zaman Boğaz'da tankerler alev alıyor, deniz ve çevresi tutuşuyor...
Ne var ki her an felaketle karşı karşıya kalabilen ülkemizin yangın söndürecek uçak ve helikopteri yok. Bir mevsimliğine araç kiralamak ihtiyaca kafi gelmiyor. Döt mevsim hazır tutulacak bir yangın söndürme filosu gerekiyor.
Bir yangın söndürme uçağı yaklaşık 15 milyon dolar... Hayli pahalı...
Ama ucuza uçak temini için elimize bir imkan geçti.
Deniz Kuvvetleri, hizmet dışı bıraktığı S - 2E Tracken tipi 15 uçağı TAİ'nin hizmetine verdi. Bu uçakların her birinin 3 milyon dolar masrafla yangın söndürme uçağına dönüştürülmesi mümkün. Deneme amacıyla bu uçaklardan birisi yangın söndürme uçağı yapıldı ve çok iyi sonuç alındı.
Ne var ki, geri kalan 14 uçağı yangın uçağına dönüştürmek için gerekli 42 milyon dolarlık tahsisat bulunamıyor.
TAİ bu amaçla geçen şubat ayında Milli Savunma Bakanlığı'na başvurmuş. Bakanlık 42 milyon dolarlık teklifi geri çevirmiş.
4 milyar dolarlık saldırı helikopteri, 7 milyar dolarlık tank, 1,5 milyar dolarlık Awacs uçağını alıp bir savaşta kullanmak üzere hangarında tutacak olan Türkiye'nin ormanlarını, tesislerini, Boğaz'ını yangından koruyabilmek için 42 milyon dolar bulamaması kara mizahtır kuşkusuz...
TAİ son olarak İçişleri Bakanlığı'na başvurmuş. İçişleri Bakanlığı 7 uçaklık bir filo kurup işletmek projesine sıcak bakmış. Ne var ki 7 uçaklık filonun kurulması da 21 milyon dolarlık bir masraf gerektiriyor.
Bu para henüz ortada yok...
TEMA Vakfı Başkan Vekili Nihat Gökyiğit bize gönderdiği mektupta İçişleri Bakanlığı'nın bir filo kurabilmesi için gerekli tahsisatın bulunmasına herkesin yardımcı olmasını istiyor. Çağrıyı kamuoyuna iletiyoruz.
Pazartesi sözü
“Eğer çalışmak iyi bir şey olsaydı, zenginler hepsini yapar bize iş bırakmazdı...
Elmore Leonard
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr