iktidardakiler kötü.. Muhalefettekiler anlayışsız... Bürokrat yetersiz... Siyasetçi hırsız... Bunlar böyle .. Peki madalyonun öteki yüzünde ne var?
Okurumuz Hüseyin Savcı yazıyor:" Üç kuruş çıkar uğruna çapsız politikacıyı seçen, Belediyeye, polise, tapucuya kısacası önüne gelen her kamu görevlisine rüşvet veren, her meydanı doldurup, her politikacıya yalakalık yapan,kendi çıkarını korumak dışında hiçbir ilkesi olmayan, yarını değil, sadece bu günü düşünen.. İlkesiz, amaçsız, omurgasız, unutkan halk..
işler sarpa sarınca, her suçlu gibi, aynada kendine bakacağına..
Suçu aynı kendisine benzeyen politikacıya atıyor.
Bir Allah'ın kulu gazeteci, radyocu, yorumcu çıkıp da halka "Ne ağlaşıyorsun kardeşim, seçen sensin... Her meydanda yalakalık yapan sensin... Rüşveti, yolsuzluğu hırsızlığı sırf kendi çıkarın için alkışlayan sensin" demiyor.
Sonuç olarak halk düzgün olmadıkça ne kamu görevlisi düzgün olur.. Ne de politikacı.. Gerisi bir sürü laf.
Not: Okurumuz bir derece haklı... Politika arenasını bozan biraz da halktır. Ama halkı bozan da çapsız politikacıdır. Bir yumurta tavuk hikayesi... Kurtuluş yine de dürüstlük yolundaki mücadelededir. Ya olacak, ya olacak... Çoğunluğunun sahtekarlığa prim verdiği bir ülke dünya sahnesinde kalamaz çünkü. Hele bundan sonra...
Lise mezunu delikanlı Amerika’da bir kursa gitmek istiyor. Acaba kendisine vize verilir mi? Bunu öğrenmek için İstanbul’daki Amerikan Başkonsolosluğu’na gidiyor. Vize görüşmesi için kendisinden 45 dolar isteniyor. Parayı yatırıyor. Görüştüğü hanım memur vize alabilmesi için yeterli koşullara sahip olmadığını söylüyor. 4 dakika süren görüşme delikanlıya 45 dolara yani 50 milyon liraya patlıyor. Aynı olay her gün yüzlerce kişinin başına geliyor. ABD’ye yaptığımız bu tür yardımlar nedense bir teşekkür bile almıyor.
Marlboro vs. gibi ünlü markaları üreten Philip Morris sigara şirketi Richard Boeken adlı kanser hastasına 3 milyar dolar tazminat ödemeye mahkum edilmiş. Mahkeme 40 yıldır iki paket sigara için Richard Boekn'ın sigaranın zararları konusunda yeterince uyarılmadığı kanısına varmış.
Profesör Elif Dağlı gönderdiği notta:
- Boeken'ın durumunda 4 hasta bulursak IMF'yi muhtaç olmadan krizden kurtuluruz, diyor...
Doğru.. Bir doğru da Prof. Seyhan Çelikoğlu'ndan... Değerli hekim yeri geldikçe 20 yıl boyunca bir paket sigara için kişinin yüzde 10 ihtimalle kansere yakalanacağını söyler. Boeken koşulları çok zorlamış.
LAFORİZMAİnternet sitesi açmayı da zorlaştırdılar... Yakında kaçak siteleri belediye zabıtasıyla, jandarmaya yıktırırlarsa şaşırmayın!..
Cihan Demirci
Cumhuriyet'te geçenlerde küçük bir haber yayımlandı:
"Bursa'da rüşvet ve irtikap suçlarından yargılanan polislerin avukatlığını yapan ve 3 yıldır Bursa Barosu'na kayıtlı olan Ahmet Davranïın tüm belgelerinin sahte olduğu belirlendi..."
Arkadaşımız Aydın Arıcıoğlu meraklanıp Bursa Barosu Başkanı Ramazan Hoça'yı aradı... Hikayeyi dinledi:
- Adı geçen şahıs üç yıl önce Baromuza başvurdu. Belgeleri eksiksizdi. Ankara Ü. Hukuk Fakültesi'ni bitirdiğine dair noter tasdikli geçici mezuniyet belgesi, Adalet Bakanlığı'ndan alınma sabıkasızlık kaydı vs.. Her şey prosedüre uygun olduğu için staja başladı. Ve bir yıl sonra da Bursa Cumhuriyet Savcılığı'ndan sabıkasızlık belgesini getirerek baroya resmen kaydoldu.
- Peki belgelerinin sahte olduğu daha sonra nasıl anlaşıldı?
- Hakkında üç yıldır şikayet geliyordu. Bir avukata yakışmayacak süfli davranışları, bitmek bilmeyen sürtüşmeleri sürekli şikayet konusuydu. Yaptırdığımız sabıka sorgulamasında 9 ayrı sabıkası çıktı. İcra memurluğu yaptığı önceki dönemde "görevi ihmal" ve "kötüye kullanma"dan sabıkalı.. Ayrıca zimmete para geçirmekten 12 yıl ceza aldığını gördük. Ankara Hukuk Fakültesi'nden mezun olmamış, başka bir mezunun diploması üzerinde tahrifat yaparak noterden tasdik ettirmiş... Sonuçta baro levhasından kaydı silindi, ruhsatı iptal edildi.
Adalet Bakanlığı ve Cumhuriyet Savcılığı'ndan sabıkasızlık belgesi... Noteden mezuniyet belgesi... Sahte avukat'ın suç ortaklarına bakın hele siz. Sapına kadar gerçek hukuk mercileri. Pes...