Geciken adalet adalet değildir, sözünü bir kez daha anımsatarak... 12 Eylül döneminde açılan bir davanın, tam 19 yıl 26 gün sonra bugün karara bağlanacağını bildirelim... 18 Ekim 1982 tarihinde Ankara 1 No'lu Sıkıyönetim Mahkemesi tarafından 574 sanık için açılan Dev Yol davası aslında Temmuz 1989'da sona ermişti. Beş yıl sonra 24 Aralık 1996'da Yargıtay 11. Dairesi, 22 sanık hakkında verilen cezayı az bularak bu sanıklara idam cezası verilmesi doğrultusunda davanın bozulmasına karar verdi. Ve Nisan 1997'de Ankara, 6. Ağır Ceza Mahkemesinde dava yeniden görülmeye başlandı.
İşte bugün bu çerçevede, savcının 19 Kasım 2001 tarihinde okuduğu mütalaaya bağlı olarak karara varılacak.. Savcı ne mi istiyor? Tüm sanıkların idamını...
Davanın açılmasından 19 yıl sonra sivil yargı askeri yönetimin verdiği cezaları az bularak fazlasını istiyor...
Bu sanıkların suçları mı... İç ve dış sömürüye karşı çıkmak, tam bağımsız ve demokratik Türkiye istemek vs. gibi halkı bugünkü mutluluğundan alıkoymaya yönelik suçlar... Ağır yani...
Önemli olan bir kere daha yere serilmiş olmanız değildir. Bir daha kalkıp kalkmayacağınızdır...
"Şellale" filmi 1950'lerin sonunda Hatay'da, biri Demokrat Partili, öteki CHP'li iki kardeşin çatışmalarını anlatıyor. Tuncel Kurtiz'in canlandırdığı berber Selim, filmin bir yerinde, Kore'ye asker gönderdikten sonra ABD'nin bize yolladığı süttozundan yapılma sütü eleştiriyor:
- Eşek sütünü yardım diye yolluyorlar. Bunu içen eşek olur, eşek sütüne bağımlı olur. Sam Amca, çocuklarımız büyüyünce eşek olsun istiyor. 30 yıl sonra memleket eşekten geçilmeyecek..
SSK hastanelerinde soygunun önü alınamıyor..... Demek sadece hasta değil, soyguncu kuyruğu da var.
Mustafa Taş
Rektör adaylarını yaptığı oylamayla yeniden sıralayan YÖK, İstanbul Üniversitesi seçiminde 13 oy alan Prof. Dinçer Uçak'ı birinci sıraya, 1268 oy alan Prof. Kemal Alemdaroğlu'nu ikinci sıraya koydu. Böylece Çankaya'ya şu mesaj verildi:
"YÖK'ün ne kadar gayri ciddi bir kuruluş olduğunu söyleyenlere inanmadığınızı duyduk. Sizi inandırmak için böyle bir karar aldık.
Saygılarımızla...
Almanya Kara Ses'i susturdu... Kaplancıların 19 kuruluşunun kapısına kilit vuruldu... Alman İçişleri Bakanı Otto Schily kararı açıklarken:
- Atatürk'ün kaldırdığı Hilafet'i canlandırmaya çalışıyor, yandaşlarını Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı kışkırtıyorlardı, dedi...
Günaydın, diyelim... Batılı müttefik(!)lerin bir yandan dost görünürken bir yandan da Türkiye'ye hainlik eden unsurlara nasıl kucak açtığını gösterdiği için Almanya'ya teşekkür edelim. Koskoca Almanya, Kara Ses'in gerçek niyetlerini 17 yıldır anlamayıp 11 Eylül sonrası anladığını savunacak değil sanırız.
Bu arada, Türk - Avrupa İşadamları Birliği Başkanı Ahmet Güler, 11 Eylül sonrasında Kaplancılar’ın Atatürk ve Cumhuriyet'e kin kusmak için kurdukları (www.SERİAT.de),(www.HİLAFET.org),(www. HİLAFET.de) (www.mustafakemal.de) gibi sitelerin de kapatılmasını istemiş, olumsuz yanıt almıştı. Dün bu siteler de kapatıldı. Bir zehir kaynağı daha kurutulmuş oldu.