Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sular duruldu... Heyecan yerini mantığa bıraktı.

Artık daha rahat futbol konuşabiliriz.

Takımımız 2024 Avrupa kupasının zayıf ekiplerinden biriydi.

Bunu rağmen yaptığımız 4 maçtan üçünü kazandık son 16’ya kadar ilerledik.

Gerçeklere gözümüzü yummayalım...

Gürcistan dahil oynadığımız ekiplerden daha iyi değildik...

Futbol kültürümüz, karakterimiz, sistemimiz rakiplerimizden gerideydi.

Avantajımız mı? Vardı...

Tribün desteğimiz ve şansımız iyiydi.

İman gücüyle oynuyorduk… Sistemsiz ama gayretliydik.

Kaos yaratarak rakibin ezberini bozuyorduk.

Haberin Devamı

Sürpriz ataklarla gol bulabilirsek maçı kazanıyorduk...

Galip geldiğimiz üç maçta attığımız gollere bakın.

Ya duran toptan attık ya bireysel beceri sonucu...

Kombine bir akınla, planlı bir hücumla attığımız gol yoktu...

Futbolumuz bir sisteme dayanmadığı için rakip nereden geleceğimizi kestiremiyor, baskına uğrayınca şaşırıyordu.

Her şeye rağmen Merih Demiral olayı takımın motivasyonunu bozmasaydı yine de Hollanda’yı yenebilir ardından İngiltere’yi de geçebilirdik.

Bunu iyi futbolla değil ancak iman gücü ve tribünden gazlanan hababam futbolumuzla başarabilirdik.

Olmadı...

Olmadığı da iyi oldu...

Belki bilvesile ayağımız yere basar, bundan sonra daha kurallı, planlı, sistemli oynamaya doğru yöneliriz.

***

Yapılacak iş... Gençlerden bir kadro iskeleti kurup çok hazırlık maçı oynamalı... Kendimize özgü bir sistem geliştirmeliyiz...

Siyasetçiler elini futboldan çekmeli...

Vatandaş çabuk ve kolay başarı beklememeli...

Uzun vadeli programla hareket etmeliyiz...

Bilime dayalı planlı futbola yönelirsek elbet kendimize bir gelecek sağlarız. Neden olmasın...

YANIT

Son aylarda kimi bakanlıklara soru sormuştuk.

Hepsinden değilse de iki bakanlıktan yanıt alabildik.

Belediyelerle ilgili günübirlik yazı yazıyoruz... Soru soruyoruz… Ne arayan var ne soran... Ne eleştirilere yanıt veriyorlar ne sorulara... Aynı eleştiri halktan da geliyor. Belediyelere yönelik taleplerin yanıtsız kaldığını sıkça duyuyoruz... Seçimden önceki o şirinlik, o dinamizm, o halkçı tavır nedense seçim sonrasında ortadan kayboluverdi. Adeta telefonların fişi çekildi. Kulaklara pamuk tıkandı...

Haberin Devamı

***

Söz belediyelerden açılmışken anımsatalım... Genel Başkan Özgür Özel’in sözü vardı. Belediye başkanları mal varlıklarını kâğıda dökecek ve belediyelerin görünür bir yerine asacaklardı. Bu söze uyan belediye var mı? CHP’nin belediyelerle ilgili genel başkan yardımcısı Gökan Zeybek bir zahmet soruyla ilgilenirse seviniriz.

FRANSIZ

Milli Eğitim Bakanlığı ile Fransa Büyükelçiliği arasındaki anlaşmazlık sürüyor. Bakanlığın, Büyükelçiliğe bağlı Charles de Gaulle ve Pierre Loti okullarında din kültürü dahil bazı müfredat değişiklikleri istediği, karşı tarafın ise kabul etmediği kamuoyuna yansıdı.

Anlaşmazlığın tüm boyutlarını bilmiyoruz.

Ancak Bakanlığın, eğer anlaşma olmazsa, Türk vatandaşı çocukların başka okullara naklini istemesi velileri endişelendiriyor.

Bir veli dün telefonda: “Anlaşmazlık ne olursa olsun çocukların cezalandırılması anlaşılır gibi değil. Yıllardır Fransız okulunda belli bir sistemle okuyan çocuk nasıl olacak da öğrenime bir Türk okulunda devam edecek. Bu bir şok olmayacak mı?” dedi… Haklıydı...

Haberin Devamı

KANAL

Güney ve Güneydoğu illerinden yine aynı acı haberler geliyor:

“Serinlemek için su kanalına giren çocuk (veya çocuklar) boğuldu...”

Adana’daki su kanalında son 11 yılda 318, geçen yıl ise 30 kişi boğularak ölmüş...

Bu boşuna ölümlerin çaresi yok mu?

Olmaz olur mu?

Öncelikle yoksul aile çocuklarının ücretsiz yararlanabilmesi için kentteki havuz sayısı arttırılmalı... Belediyeler bu yönde adımlar attı. Ama yeterli olmadı.

Bu yönde görev daha çok kanalları inşa eden DSİ’ye düşüyor. DSİ kanalların yanı başında cep havuzları inşa ederek çocukların serinleme ihtiyacını karşılayabilir. Gençlik Spor Bakanlığı buralara yüzme hocaları gönderebilir. Çok şey var yapacak. Ancak bunları bizim yazmamız yetmez. Halk da belediyenin veya DSİ’nin kapısına dayanıp çocuklarının canı adına önlem talep etmeli...

SÖZ

“İlk köleler zorla köle oldular. Köle olarak kalmalarına ise yüreksizlikleri neden oldu.”

***

“İnsan için özgürlüğün, istediğini yapmaktan çok istemediğini yapmamak olduğuna her zaman inanmışımdır.” - J.J. Rousseau