Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Fenerbahçe’nin Gençlerbirliği’nden 93’üncü dakikada yediği golle maçı berabere bitirmesi olay oldu. FB Kaptanı Ogün maçtan sonra:
- İkinci yarıda ne oldu da hakem maçı üç dakika uzattı? diye sorarken kimi yöneticiler de hakem Mustafa Çulçu’ya imalı göndermeler yaptı. MHK Başkan Vekili Serdar Çakır’a bu konuyu sorduk. Dedi ki:
- Uzatma süresinin belirlenmesinde esas olan hakemin kronometresidir. Ancak FIFA, kronometre tutulmasında bazı hatalı değerlendirmeler olabileceği düşüncesiyle bir başka ölçü daha getirdi. Normal süreye her oyuncu değiştirmede "yarım", her sakatlık ve ihraçta "bir dakika" ekleniyor. G.Birliği - Fenerbahçe maçının ikinci yarısında beş oyuncu değişikliği yapıldı, bir ihraç olayı (Mustafa Doğan) yaşandı ve iki kez de sakatlık dolayısıyla (Cafer ve Johnson’un sakatlıkları) sahaya sedye girdi. Maça üç dakikadan daha fazla süre eklenmesi gerekirdi. Ancak hakem kendi kronometresini esas aldığı için (ki bu da kurallara uygundur) süreyi üç dakika olarak belirledi.
***
Bu arada bir dostumuz dedi ki: "Her sezon başında kurallarla ilgili seminer düzenlenir ama yönetici ve futbolcular bu seminere rağbet etmez, dolayısıyla yeni kurallardan haberleri olmaz. Esas sorun burada... "

Çocukların gözyaşları ne kadar doğalsa yaşlıların gözyaşları o denli kahredicidir.



İçinde yüksek derecede enerji bulunan Uri Geller, bakışlarıyla kaşık büküyormuş.
O da marifet mi... Bizim hükümet hiç dokunmadan milyonlarca insanın belini büküyor!..
***
ABD ve İsrail’in özelliği... Her iki ülke ancak savaştayken kendini barış içinde hissediyor.


Sinemamızın sevimli ve soylu sanatçısı Tarık Akan: - Çok mutluyum çooook, dedi bir gece sohbetinde kitabından söz ederken...
"Anne Kafamda Bit Var" piyasaya çıkalı sadece 16 gün oldu... Ve bu 16 günde tam 35 bin baskı yaptı... Tarık mutluluğunun sebebini anlatıyor:
- Film yaparım... Piyasaya çıkar... Eğer tutmazsa aylarca gözüme uyku girmez.. Eğer bu kitap tutmasaydı çok acı çekecektim. Tuttu. Olağanüstü mutluyum... Hasılatı olduğu gibi Nâzım Hikmet Vakfı’na kalıyor. Şimdiden 20 milyar lira gelir sağladık. Mutluluğum o yüzden katlanarak artıyor...

Ocak ayı ortalarında eczacıları ayağa kaldıran ve boykota sürükleyen olay hatırlarda... Eczane kârları yüzde 10 düşürülmüştü. Sağlık Bakanı sebep olarak "Halka ucuz ilaç temin etmeköten söz ediyordu. Aradan iki buçuk ay geçti geçmedi. Sağlık Bakanlığı ilaç fiyatlarına yüzde 12 zam ilan etti.
Böylece halka sağlanan yüzde 10’luk ucuzluk geri alındı.
İlaç firmalarına (döviz artmadığı halde) yüzde 12 gelir artışı sağladı.
Olan eczacılara oldu. Kârları yüzde 10 kırpıldı.
Neden böyle yapıldı?
İdealist Eczacı Derneği Başkanı Nezih Bayındır:
- Sebep serbest eczane eczacılığını ortadan kaldırma projesi, diyor...
- O nedir?
- IMF’nin eczane sayısını 22 binden 8 bine düşürün şeklinde bir tavsiyesi var. Eczane sayısının azaltılması, yerine İngiltere’deki "Bootsölar gibi "market eczane" zincirlerinin kurulması planlanıyor... Biliyorsunuz buralarda yalnız ilaç değil, envai çeşit madde satılır.
- Kim kuracak bunları?
- Büyük holdinglerin bu yönde hazırlıkları var...
- Sizce ne sonuç verir bu uygulama?
- Eczane kârları büyük sermayeye nakledilecek. Ama bunun yanında halkın işi zorlaşacak. Biliyorsunuz eczaneler halkın ilaç satın alırken derdini anlattığı, danıştığı yerlerdir. Bu sistem başta yanlış ilaç kullanımını önlemek olmak üzere halka sayısız yarar sağlar. Eczanelerle birlikte bu sistem de yok olacak.

Hoş geldin Çetin Altan... Milliyet’e sefalar, Güneş’te geçen hoş günlerimizden 16 yıl sonra bize aynı gazetede çalışmanın mutluluğunu getirdin... Kalemin keskin, okurun duyarlı, mutluluğun daim olsun.