Tarih yazarı Ayşe Hür, Kısa Dalga adlı internet sitesinde Dersim olayını yazmış ve yazısını şöyle bitirmiş:
“Sözün özü, 1937-1938 yıllarında Dersim’de yaşanan ve 1948 Soykırım Sözleşmesi’nde yapılan tanımlara maalesef uyan korkunç olayların sorumluluğundan ne Cumhuriyetimizin kurucu babası Atatürk ne CHP geleneğinin sembol ismi İnönü,
ne sağ muhafazakâr geleneğin temsilcisi Celal Bayar, ne de İslami muhafazakârların saygıyla andığı Fevzi Çakmak kurtulabilir. En az bu şahsiyetler kadar sorumlu olanlar ise, tarihimizin bu karanlık sayfalarıyla hesaplaşmaya, mağdurlardan özür dilemeye, kayıp kızları bulmaya, kısacası, Dersim’in yaralarını sarmaya teşebbüs etmeyen siyasetçiler, bu konuyu gündeme getirmeyen aydınlar, bilim insanları, gazetecilerdir.”
***
İnsan sormadan edemiyor...
Sorumlu olanlar bu kadar mı?
Dersim’de ta Osmanlı döneminden başlayıp 1937’ye kadar süregelen isyanları, bu isyanların Seyit Rıza gibi elebaşlarını, devlet içinde devlet kurmaya kalkışanları, yabancı parmaklarını yok sayan tarihçilerin sorumluluğunu ne yapacağız?
Bu olaylar 1937’de başlayıp 38’de mi bitti? Öncesi yok mu? Atatürk’ün barış çabalarını reddeden Kürt ağaları, kurulan pusular, şehit edilen askerler yok mu bu trajedinin içinde?
Kurtuluş savaşını veren ve Cumhuriyet’i kuran ordu, Dersim çetelerine boyun mu eğmeliydi?
ALKOL
Yılbaşı yaklaşırken sahte içki kâbusu da hortladı.
Son üç günde Bursa, İzmir ve Muğla’da 8 kişi sahte içkiden öldü.
Geçen yıl 109 kişi ölmüş, bir o kadar insan çoğu kör olmak üzere sakat kalmıştı. Bu yıl da sayının daha az olmadığı söyleniyor.
Sahte içki, malum, düşük maliyeti nedeniyle etil alkol yerine metil alkol kullanıldığı için ölüme neden oluyor.
İçkinin sahte olup olmadığı kokusundan ve tadından anlaşılmıyor. Öldürücü etkisi ise içindeki metil alkolün çeşidi ve miktarına göre değişiyor.
Bendeniz bir süre İsveç’te yaşadım. Orada alkol fiyatının ortalama gelire oranı Türkiye’den daha yüksektir. Kuşkusuz piyasaya sahte alkol sürme girişimi vardır. Ancak ben İsveç’te sahte içkiden ölen kimse duymadım.
Türkiye’de bu belanın önü neden alınamıyor? Neden yeterli kontrol yapılmıyor? Neden sahte alkol satan kişilere ibret verici cezalar uygulandığını duymuyoruz? Ölümler neden böylesi kanıksanıyor?
KATAR
Dünya Futbol Şampiyonası pazar günü Katar’da, Katar-Ekvador milli takımları arasında oynanacak maçla başlayacak.
Takımlar formalarına kimi ekler yapıyor. Örneğin, bazı ülkeler formalarına LBGTq renkleri ekliyor.
Danimarka ilginç bir jest hazırlamış. Milli maçlardan birine baştan aşağı siyah formayla çıkacaklar. Sebebi mi? Sebep, 12 yıl boyunca tesislerin yapımında iş kazasına kurban giden 6500 işçiyi anmak.
Tesislerin yapımında çoğu Pakistanlı, Bangladeşli, Hintli, Nepalli olmak üzere Güney Asya ülkelerinin işçileri çalıştı. Ancak 12 yılda gerçekten 6500 işçi öldü mü?
Katar makamları sayıyı kabul etmiyor, 6500 rakamının sadece tesislerin yapımında değil bu süreçte toplam iş kazalarında ölen işçi sayısını yansıttığını söylüyorlar.
Sayı ne olursa olsun... 12 yılda 8 stadyum ve ek tesisleri inşa ederken can veren işçileri anmak jestin de ötesinde... İnsani bir görev değil mi?
MÜSAADE
Gazeteci Nevşin Mengü’nün Youtube kanalına konuk olan köpek eğitmeni Çağrı Aracı, başıboş köpekler tarafından ısırılmamak için ne yapmak gerektiğini şöyle anlattı ekranda:
“Köpeğin olduğu yerden geçerken köpekten izin alacağız. Yürüyoruz, bir köpekle karşılaştık, köpeği gördüğümüzde göz teması kurduğumuz anda olduğumuz yerde duracağız. Peki, neyi bekliyoruz? Köpekten minicik bir hareket, kulağının oynaması, kafayı çevirmesi, yere bakması, gözümüzün yakalayabildiği minicik bir hareket. Buna köpekle iletişim ve hareket sırası vermek denir. Sonra bu hareketi aldığımız gibi köpeğe hiç bakmadan sanki o yokmuş gibi yolumuza devam edeceğiz.”
Peki, köpek geçmenize izin vermezse ne olacak? Haberde o belirtilmiyor. Sanırız onu o zaman düşüneceksiniz!
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024