Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

"...Ekonomimiz büyük bir bunalımın, daha doğru bir ifade ile çöküntünün içinde. Bu çöküntü, son 20 yılı kapsayan bir sürede Türkiyenin ekonomik politikasında yaptığı son derece vahim hataların kaçınılmaz bir sonucudur; bu hataların bir ürünüdür. ... bu çöküntünün kaynakları 20 yıl öncesinin son derece hatalı politikalarıyla başlamış. Bu politikalar sonra, onu ilk yürürlüğe sokan zatı - Turgut Özal - takip eden hükümetlerce de aynen izlendiğinden, hatta zaman zaman daha vahim hatalar da yapıldığından, bugünkü ürküntü verici durum ortaya çıkmıştır... Sadece yakın geçmişteki 10 yılda değil, fakat 20 yıla kadar uzanan bir dönemde ekonomik politikalarımızın bu politikaların yürütülmesinden sorumlu kimselerin hepsi sorumludur, suçludur. Hataların ve çöküşün patenti tabii Özala aittir. Böyle bir yıkıntıyı ancak o içine sindirebilirdi ya da organize edebilirdi, etti de... Ondan sonra da iktidarın başına gelenler... aynı politikalara devam ettiler. Sonuçta bizi bugünlere getirdiler.Bir iki yıl evveline gelinceye kadar, Türk halkı hatta aydınları gidişin vahametinin farkında değildiler. Onlara her gün, her yönden sürekli ekonominin çok iyi durumda olduğu anlatılıyor, onlar da her şeyin çok iyi gittiğini zannediyorlardı veya zannetmek istiyorlardı. Gidişten büyük çıkar sağlayabileceğini gören iş âlemi, Özalın ve haleflerinin popülist ancak gerçekte çok yıkıcı politikalarına hep destek verdi. Basın - yazılı ve sözlü - hatta aydınlar da bu yanılgılara katıldılar, yanlışları doğruymuş gibi alkışladılar... Sonra, bir gün balon patladı...Sayın Kurdaşın tüm söyledikleri doğru. Fakat biraz geç mi! Türkiye Bilimler Akademisi, Kemal Kurdaşın geçen yıl verdiği bir konferansı kitap haline getirmiş... ODTÜnün eski ünlü Rektörü ve eski Maliye Bakanı Kemal Kurdaş, konuşmasına bakınız nasıl başlıyor: İyi biri olmak istiyorsanız kötü biri olduğunuzu varsayarak işe başlayın. Çözüm: Sil baştan... Peki seçim neyi değiştirecek?İktidardaki üç parti muhalefete geçip muhalefetteki üç parti iktidara geçince ne değişmiş olacak? Hepsi IMFnin ve "kara para"nın partisi değil mi?Bekir Coşkun arkadaşımız 3 K formülünden söz ediyor. Türkiyede Kadrolar, Kavramlar ve Kurumlar iflas etti, diyor. Çözüm? "Sil baştan"... Katılırız... Peki nasıl sil baştan... İşte oturup onu tartışalım... içinde bulunduğumuz çöküntüden nasıl çıkacağız? Soruya yanıt olarak ilk akla gelen çözüm seçim! Çürük diş için... Büyüklerimiz "Kriz bitti" diyedursun, göstergeler hiç de öyle değil. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesinde bölümümüzün temizlik elemanı olarak çalışan bayanın oğlu Hüseyin, 05.04.2002 günü Adanada sahte tabancayla tek başına bir banka soygunu gerçekleştirdi.Olaydan beş dakika sonra yakalandı...Bu genç yaptığı soygunla, uzun süredir yaptıramadığı çürük dişlerinin parasını denkleştirmek istiyordu ve 1 milyar TL poşete doldurulunca "Bu bana yeter" deyip kaçmıştı...Tertemiz bir öğrenci olan Hüseyin, dişleri nedeniyle bunalıma girmişti; birkaç gün önce annesi, diş sorununun çözülmesi için fakültedeki personelden borçlandı, ama para yetmedi. Sonunda bu tertemiz delikanlı içine düştüğü parasal ve ruhsal bunalıma yenik düştü. "Kriz bitti" diyenlere biz diyoruz ki, "Kriz bitmedi, siz bittiniz. Başınızı kuma gömmeyin. İnsanlar derin bir bunalım geçiriyor, herkes patlama noktasına gelmiş. Hasanlara, Hüseyinlere, Mehmetlere yazık oluyor." Çukurova Üniversitesinden Profesör Tahir Balcı yazıyor... Altın dolmuşu - Daha erkene alamaz mıyız? diye sormuş...MTAnın sitesine giriniz göreceksiniz... Dünyada bir yılda üretilen altın 2500 ton... Gramı 10 dolardan "25 milyar dolar" eder... Biz ise yılda "35 milyar dolar" kazanacağız hesaba göre... Koca Başbakanı işletmişler. Normandy şirketinin Genel Müdürü ile 2 DSP milletvekili Ecevitin huzuruna çıkıp Bergamada üretilen mini altın külçesini kendisine takdim etmişler. 2010 yılında 35 milyar dolarlık altın üretilebileceğini söylemişler. Ecevit heyecanlanıp: Günün fıkrası - Sütler bozuk muydu, acaba?Gemici : - Hayır, demiş, mideler bozuktu; son kullanma tarihleri geçmiş. Yabancı maddeyi kabul etmediler! m.asik@milliyet.com.tr Diyarbakırda öğrencilerin, okulda verilen sütten zehirlenmeleri üzerine Bakan Hasan Gemici ye sormuşlar: