CHP’de lider arayışı hız alırken bir isim sessiz sedasız öne doğru çıkıyor; Haluk Pekşen... Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, Meclis’e girdiğinden beri yolsuzlukların üzerine cesaretle giden, iktidarı adım adım denetleyen çalışmalarıyla göze çarpıyordu.
Son Parti Meclisi seçiminde da, ne Kılıçdaroğlu, ne İnce, ne de Cihaner’in listesinde yer almamasına rağmen 390 oyla PM’ye seçildi... Taban ve örgüt tarafından güçlü şekilde destekleniyor.
Kendisiyle konuştuk... CHP’nin bir iktidar programı yapmasına, projeler geliştirmesine, kadro oluşturmasına öncelikle önem veriyordu. Hazırladığı projelerin bazılarını anlattı. Geçmişte uzun süre ihracatçı meclislerinde görev almıştı. Yatırım ve ticareti iyi biliyordu. Çin’in “Kuşak ve Yol” yatırımına benzeyen, demiryolları ve lojistiğin geliştirilmesine dayalı projesi özellikle dikkatimizi çekti. Türkiye’nin coğrafi konumunun eşsiz bir zenginlik olduğunu, bu konuma dayalı projelerin milyarlarca dolarlık gelir getireceğini inandırıcı rakamlarla anlatıyor... Ülkemizin barışçı politikalara yönelerek bölgede bir yatırım ve ticaret merkezi olacağına inanıyor.
Haluk Pekşen bir lider adayı olarak dikkat çekici bir portre çiziyor.
Bugüne dek sekiz kez seçim kaybeden bir lidere mahkûm edilen CHP’nin geleceği açısından umut ışığı olarak parlıyor...
Amerikan tuzağı!
İnternet sitelerinde bir haber :
“Türkiye ile ABD arasında gerilime ve restleşmeye neden olan Menbiç konusunda bir uzlaşıya varıldığı, YPG’nin bu bölgeden çekilmesinin söz konusu olabileceği belirtiliyor.”
ABD ile Menbiç pazarlığı Obama döneminden beri sürüyor ABD, YPG’yi çekerim - çekmem pazarlığı yapıp duruyor.
Onur Öymen çok sade bir yorum yapıyor:
- ABD isterse tabii ki PYD ve YPG’yi Menbiç’ten çekebilir. Milyonlarca dolarlık silah veriyor. YPG’ye çıkın oradan derse YPG çıkar... Peki aynı ABD neden YPG’yi Afrin’den çıkarmıyor?
- Sizce neden?
- Çünkü Türkiye’nin gücünü ve enerjisini burada harcamasını istiyor... Böylece diğer alanlarda güç kullanmasını önlemeyi hesap ediyor benim yorumum böyle...
KÖPÜR
CHP Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, ODTÜ mezunu bir matematikçi.. Aynı zamanda “köprü uzmanı” oldu denebilir... Köprü zararlarını adım adım izliyor... Son açıklamasına göre... Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün halka yüklenen bir yıllık zararı 417 milyon liradır. Bu arada Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprüleriyle Avrasya Tüneli’nin yıllık zararı toplam 1 milyar 986 milyon liradır. Osmangazi Köprüsü’nün maliyeti ise 2 milyar 350 milyon liradır. Özet; Hazine’den ödenen bir yıllık zararla devlet Osmangazi Köprüsü’nü yapardı.
TTB
AKP’nin, Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) başındaki “Türk” ve “Türkiye” sözcüklerini kaldırmak üzere çalışmaya başlamasından beri TBB hemen her gün eylem yapıyor.
Emekli öğretim üyesi Süleyman Çelik diyor ki:
- Buna karşılık, gerçekte olayın asli faili olan TTB’den bugüne dek tek bir ses duymadık.
Yöneticileri “Türk” sözcüğünden rahatsız olabilir ama tarihte yurtseverliğin öncülüğünü yapmış, Mustafa Kemal’in “Beni Türk hekimlerine emanet ediniz” dediği oda üyesi on binlerce hekimden neden ses çıkmıyor?
ÇİÇEK
CHP İstanbul MV. Dursun Çiçek, Saadet Partisi’nin adayının Abdullah Gül olmasını temenni ediyoruz, eğer 100 bin imza toplanmasında zorluk olursa biz 20 milletvekili imzamızla Gül’ü aday gösterebiliriz, demişti.
Dursun Çiçek’in kızı Avukat İrem Çiçek Twitter’da mesaj yayınladı:
“Abdullah Gül’ü siyasette görmek istemeyen bir ben miyim?”
Dursun Bey’in hukukçu kızından alacağı dersler olmalı...