Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Macaristan'ın ünlü caz pianisti Karoly Binder önümüzdeki hafta başında 2 konser vermek üzere Ankara'ya geliyor. Aynı zamanda Franz Lizst Müzik Üniversitesi Caz Bölümü Başkanı olan Binder, 800'den fazla konser vermiş, 100'den fazla bestenin sahibi dünya çapında bir isim.
Karoly Binder Ankara'da ilk konseri 7 Mayıs'ta Hasanoğlan Köyünde verecek. Köydeki "Sanat Bayramı" nı süsleyecek.

İkinci konseri 9 Mayıs'ta Cumhurbaşkanlığı Konser Salonunda.
Karoly Binder'in konser masraflarını Macar asıllı işadamı Zoltan Boronkay karşılamış. Konser organizasyonunu Ankara'daki Macar Büyükelçiliği yapıyor. Elçilik mecburen bilet satışına da yardımcı oluyor. Elçilik tercümanı ODTÜ, Hacettepe gibi üniversitelere giderek öğrencilere bilet satıyor.
Bu arada tabii Ankara Devlet Konservatuarı öğrencilerine de bilet satmayı (1,5 milyon lira tanesi) düşünmüşler. Elçilik Müsteşarı Janos Kollar, Konservatuar Müdürü Ali Doğan'a telefon açarak okula konser afişinin asılması ve afişin altında birkaç saat öğrencilere bilet satılması için izin istemiş. Fakat:
- Hayır, demiş Müdür, afişe izin veririz ama satışa izin vermeyiz...
Janos Kollar bir türlü anlam verememiş bu tutuma... Bu konserin öğrenciler için ders niteliğinde olduğunu, müdürün tavrına Türkiye adına çok üzüldüğünü anlattı telefonda. Haklıydı...

F tipi cezaevleri ve ölüm oruçları konusunda temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya gelen Avrupa Parlamentosu üyesi Daniel Cohn - Bendit Devlet Bakanı Hüsamettin Özkan' la dün yapacağı görüşmenin karşı tarafça iptal edilmesi üzerine güldü ve şöyle dedi:
-Mr. Özkan diplomatik bir hastalığa yakalandı herhalde (!)
***
Daniel Cohn - Bendit, CNN Türk'ten Ahmet Sever ile konuşurken söz Türk demokrasisine gelince ilginç bir yorum yaptı:
- Türk demokrasisi dedi, benim tesbitime göre bazı aileler tarafından rehin alınmış bir demokrasidir.

Genelkurmay 2'nci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile iki general arkadaşı Başbakanlığa giderek Hüsamettin Özkan ile görüşmüş, Telekom'un özelleştirilmesi konusunda yazılı bir metin bırakmışlar.
Türkiye'yi askerler yönetiyor görüntüsünün dışardaki yankıları malum
Bizim merakımız şu:
- Acaba askerler böyle bir görüntü doğmasından özellikle keyif mi alıyor?
Telekom'un özelleştirilmesi bir yıldır gündemde.
Neden askerler kaygılarını şimdi bildiriyor ve neden bunu daha makul ve sessiz yollar varken Başbakanlığa adeta çıkarma yaparak anlatıyorlar? Anlamak zor.

-Ankara'nın göbeğindeki rüşveti jandarmanın soruşturmasının izahı yoktur.
Mesut Yılmaz'ın "Beyaz Enerji" operasyonuna ilişkin temel itirazlarından biri bu... Önce minik bir soru yöneltelim kendilerine:
-Soruşturmayı jandarma değil de polis yürütse ve aynı bulgulara ulaşsa tavrınız değişecek miydi? Sizin asıl sıkıntınız soruşturmayı şunun ya da bunun yürütmesi midir yoksa soruşturma sonucunda ortaya çıkan gerçekler mi?
Şimdi gelelim, "Ankara'nın göbeğindeki rüşveti jandarmanın soruşturması" nın sebeb i hikmetine... Avukat Şenal Saruhan sorumuza karşılık diyor ki:
"Temel kural, bir soruşturmayı kim başlatmışsa onun tamamlamasıdır. Beyaz Enerji operasyonunda jandarma başlattığı için onun tamamlamasında hukuken hiçbir sakınca yoktur. İstenirse bu görev elbet polise de devredilebilir. Jandarmanın başlatıp jandarmanın sonuçlandırdığı pekçok soruşturma vardır.
***
Mesut Bey'in asıl takıldığı bu soruşturmayı bir ucundan da askerlerin tutuyor olması mı acaba? Savcı iddianamesini "bir siyasi hareketi tasfiye amacına dönük" olarak nitelerken Mesut Bey Savcı Talat Şalk'tan çok Genelkurmay'ı hedef alıyor olmasın?
Savcı'nın tek başına bir siyasi partiyi yıkamayacağını herhalde Mesut Bey bilir...

Meclis kulisi gazetecilere yasaklanmadan hemen önce bir meslektaşımız epeydir ortada görünmeyen bir milletvekiline sordu:
- Epeydir ortalarda yoktunuz efendim.
- Seçim bölgemdeydim, her zamanki gibi vatandaşın nabzını tuttum.
- Nasıl atıyordu peki?
- Filiform. Yani belli belirsiz.