Değerli meslektaşımız Saygı Öztürk iyi bir gazetecilik yaptı, Ali Balkaner'den para almış gazetecelerin adlarını açıkladı. Bu gazetecilerin kimi aldığı paranın rüşvet olmadığını kanıtladı, kimi lafı eveleyip geveleyerek kuşku bulutunun altında kaldı.
Şimdi Saygı Öztürk'den ricamız...
Bir de açıktan para almayıp kendini bir siyasetçi ya da yüksek yetkilinin borazanı yaparak rant yiyen gazetecileri açıklasa...
Bu tipleri iyi tanıyorsunuz...
Kendini bir yüksek yetkiliyi ya da siyasiye angaje eder. Ne derse yazar. Bu şekilde bir haber önceliği kazanır. Bu önceliği gazetecilik başarısına ve maaş zenginliğine dönüştürerek yolunu bulur. Tabii borazancılığını yaptığı siyasetçi sıkıştığında da imdadına önce o koşar... Onun lehine haber manipülasyonu ve tetikçilik yapar. Hem meslek kurallarını çiğner, hem kamuoyunu aldatarak yanlış yönlendirir... Bunlar üç beş bin dolara tamah eden garibanlardan çok daha tehlikeli olup, yaptıkları marifetmiş gibi piyasada şişinerek dolaşırlar... Milleti enayi yerine koyarlar.
Laforizma...
Yılmaz: "Güç bende!.." demiş... Eee kolay mı gücünü beyaz enerjiden alıyor bir kere!
Cihan Demirci
Dünkü ajans bültenlerinde olağan bir haber: "Ankara’ya yürüyen KESK üyelerine polis müdahale etti.
Yalova’da polis kamu emekçilerine karşı gaz bombası ve cop kullandı"
Polis demokratik hakkını kullanan kişi ve kuruluşlara sürekli müdahale ediyor. Polisin en üst amiri Sadettin Tantan ikide bir halkı ve sivil toplum kuruluşlarını yolsuzlukla mücadeleye çağırıyor.
Devletin sürekli ezdiği insanlardan bir yandan da destek istemesi ve yolsuzlukla mücadele gibi konularda onlara güvenmesi çelişki değil mi?
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin Kemal Derviş'e yaptığı "Mucize ticareti yapma" çağrısı üzerine Haldun Ertem arkadaşımız soruyor:
- Ne yapsın? Ülkede PKK Terörü de kalmadı ki şehit ticareti yapsın...
Bağdat Caddesinden Nejat Bey ise Devlet Bahçeli'nin:
"Milletin temel değerleri ve çıkarlarından beslenmeyen projelerin ve faaliyetlerin Türkiye'ye hizmet etmeyeceği.."
sözleri üzerine:
- Millet ile vekili bir bütün olduğuna göre Sayın Bahçeli'nin sözlerindeki "millet"in yerine pekala milletvekilini koyabiliriz, diyor...
Hacivad, Karagöz'ün karşısına oturmuş, ellerinde pekmezli ıhlamur, sohbet etmektedirler:
- Hacı Cavcav... Bundan sonra bana olmayacak duaya amin dedirtirsen inad olsun, kafanı patlatırım. YERLi MALI, YERLi MALI... Hadi, yerli malını bul da giyeyim, yiyeyim, içeyim...
- Karagözüm sinirlenme.. Bu hayati mevzu elbette sıkıntı çekerek halledilecek. Birden olur mu?
- Ne birdeni be!.. Ekmeğinin unu Amerika'dan geliyor. Patatesin Marsilya'dan. Şekerin boykot ettiğin Avusturya'dan. Çocuklarının eline verdiğin kurşunkalem Almanya'dan. Doğanını sardığın kundakla öleninin kefenine bile yetmiyor dokuduğun bez... Herifçioğlu senin balığını buradan on paraya alıyor, insanı terbiye eder gibi terbiye ediyor, süslü kutulara koyup yine sana satıyor. Sen de çoluğunu çocuğunu durmadan memur yap, zabit yap, devletten maaş ehli yap, sonra da yerli malı diye söylenedur. Aman aman of... Bir daha bana YERLi MALI de de ben sana göstereyim. Evvela fabrikalarını kur, malını çıkar, bu mal sağlam beğenilir olsun, ondan sonra gel de bülbül gibi şakra karşımda... Haydi çek arabanı...
Cemal Kutay "Nelere Gülerlerdi" adlı kitabında yer verdiği bu sohbeti, 22 Kasım 1908 tarihli "KARAGöZ" mizah dergisinden almış...
Yarı sömürge imparatorluğun yıkıntıları üzerinde bağımsız bir Cumhuriyet kuran ülkenin çocukları, 100 yıl sonra da aynı şeylere gülüyor... Ne acı....
TRT 2’de başta çocuklar olmak üzere tüm yurttaşların ilgi ile izleyebileceği bir program başladı: Bilim ve Yaşam...
TüBiTAK - TRT işbirliğiyle hazırlanan ve her perşembe saat 14:05’de yayınlanan program, bilimin binlerce yıllık birikimini anlatacak izleyenlere...
Evrenin öyküsü... Bilim ve Teknoloji Haberleri... Gündelik Bilim, programın ana konularını oluşturuyor. Amaç bilimsel konuları halkın anlayacağı bir dile dönüştürmek... Hayatı bilimle buluşturmak. İzlemenizi tavsiye ederiz...