Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Haberi İngiltere'nin Mail On Sunday gazetesi vermiş. Sabah gazetesi oradan alıp "Sırtlanlar" diyerek aynen manşetine yerleştirmiş... Habere göre... Mafya deprem bölgelerinde ceset yarıp organ çalmış. Çınarcık mezbahasında istiflenen depremde can vermiş kişilerden 4 - 5 tanesinin karnının yarık olduğu görülmüş. İnsan böbreği sahibinden alındıktan 4 gün sonra bile yeni sahibine takılabilirmiş. Bu zaman dilimi de organ mafyasına çalışma fırsatı veriyormuş. Mafya organları çıkarmış, cesetleri mezbahadaki ölüler arasına bırakmış. Bütün bunları Sunday On Mail'in muhabiri Daniel Foggo saptayıp gazetede haberleştirmiş. Sabah da aynen okuruna nakletmiş.
       Böbrek hırsızlığı palavrasını daha önce Dr. Mahmut Tolon'un uyarısı üzerine yazmıştık. Bugün de Cerrahpaşa Hastanesi Nefroloji Bölümü Başkanı ve Türkiye Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Ekrem Erek'in ağzından aktaralım...
       Habere ne diyeceğini sorduğumuzda Prof. Erek'in söylediği şu:
       - Böbrek hasta ölmeden önce çıkarılır. Ya da öldükten en çok iki üç dakika önce çıkaracaksınız. Bu operasyonu ancak konunun uzmanı bir cerrah yapabilir. Her damarı, her siniri, her kanalı çok özenle ayırmak gerekir. Ve bu operasyon en az 4 - 5 saat sürer. Tabii her ortamda da yapılamaz. Tam teşekküllü bir hastane ve uzman bir ekip şarttır. Öyle kasabın bıçağı sokup koyunun böbreğini çıkarmasına benzemez.
     Â- Organ dört gün bekler mi?
       - Hayır... 25 - 30 saat içinde nakli gerekir... Bu arada her böbreği de alamazsınız. Böbreğin sahibinde diabet, karaciğer hastalığı, virüs, yüksek tansiyon gibi hastalıkların bulunmaması gerekir. Böbreğin sağlamlığını önceden kesinleştirmek gerekir.
       Gazetelerimizde depremi izleyen günlerde "Organ hırsızlarına dikkat" yollu haberler yayımlandı. Durduk yerde depremzede aileler telaşlandırıldı. Daniel Foggo adlı muhabir herhalde oradan esinlenip böbrek masalını geliştirdi. Biz dahil bütün dünyaya yedirmeye çalıştı. Aferin...

     ÂOkullar gene sancılı açılmış...
     ÂAman fazla sancı - mancı demeyelim, iÅŸgüzar SaÄŸlık Bakanı oralara da el atar sonra!..

Prefabrik çıkmaz

       Bayındırlık Bakanlığı deprem bölgeleri için prefabrik konut ihalesini tamamlarken... MHP'li kimi bakanlar dahil çoğu kişi bu uygulamanın milyarlarca liralık savurganlık olacağını savunuyor. Her biri 1,5 milyar liradan 50 bin prefabrik konut yapsanız 75 trilyon gibi korkunç bir rakam çıkıyor ortaya...
       Kocaeli Belediye Başkanı Sefa Sirmen bu noktada çok ilginç açıklamalar yapıyor... Diyor ki:
       - Kocaeli çevresindeki 45 belediye ve beldenin başkanı olarak Vali'nin başkanlığında toplantılar yaptık. Hasar gören her belde ve belediye yeni konutlar için yer belirledi. Bu şekilde 50 bin konut için yer ayırdık. Depremzedelerin çok katlı evlere girmeyeceğini ve bölgenin jeolojik özelliğini dikkate alarak bir konut planlaması yaptık. 400 metrekare bahçe içinde tek katlı 85 metrekare ev modeli saptadık. Müteahhit firmalarla konuştuk... 50 bin konutun 3,5 ay içinde tamamlanabileceği sözünü aldık...
     Â- Sonra efendim?
       - Sonra durumu bir rapor haline getirip Başbakanlık Kriz Merkezi'ne ve Başbakanlığa bildirdik. Vali Bey projeyi başlatmak için yetki ve izin istedi...
     Â- Ne yanıt aldınız?
       - Olumsuz yanıt aldık...
       İlginç... Prefabrik konutların yapımı bir - iki ayı bulacak. Prefabrik konutların kurulacağı alanlara altyapı yatırımı yapılacak. Su, elektrik, yol gidecek... Vatandaş 1 ya da 1,5 yıl sonra kalıcı konutlara geçtiğinde prefabrik evler işlevsiz kalacak. Bunların başka bölgelere taşınması ve depolanması başlıbaşına dert.. Ve masraf oluşturacak... Yüz milyarlarca lira sokağa atılacak...
       Kocaeli Belediye Başkanı Sirmen, neredeyse prefabrik konutların tamamlanacağı sürede 50 bin kalıcı konutun tamamlanabileceğini bildiriyor.
       Yalova ve Adapazarı'nda da aynı sürede kalıcı konutlar inşa edilebilir.
       Bu açıdan bakınca prefabrik konut işinin bir parasal felaket olacağı görülüyor.
       Bakanlar Kurulu bu konuyu yukardaki görüşlerin ışığında yeniden görüşmeli.
       Büyük bir yanlıştan, henüz vakit varken, geri dönülmeli...

     ÂEskiden bir olay olduÄŸunda canımızı sokakta mı bulduk diyorduk, ÅŸimdi
       canımızı kurtarmak için kendimizi sokaklara atar olduk.
     ÂE.Akel
     Â

PaslaÅŸma

       Yalova yakınlarındaki AKSA Akrilik fabrikasında meydana gelen çatlaktan sızan kimyasal madde sağlığı tehdit edecek boyutlara ulaşınca bölgede çiftliği bulunan eski İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan tonlarca sebze ve meyvayı çürümeye terk etmiş. Bakınız İsvan, Cumhuriyet gazetesinden Oral Çalışlar'a neler anlatıyor:
       - Yalova Belediyesi AKSA fabrikasının buraya kurulmasına karşı çıktı. Sonra garip bir gelişme oldu. AKSA'nın kurulduğu bölgedeki 5 köy İstanbul vilayetine bağlandı. Tesisin kurulduğu yer Yalova'ya 15, istanbul'a 130 kilometre uzaklıktaydı. Buna rağmen İstanbul emrine verildi. İstanbul Vilayeti'nin kararıyla AKSA yapıldı. Dönemin valilerinden Nevzat Ayaz da emekli olunca AKSA yönetim kuruluna girdi...

Buzdolabı var...

       Aşağıdaki haber geçen hafta Özgür Kocaeli gazetesinde yayımlandı. Ve sonraki günlerde tekzip edilmedi. Yorumsuz aktarıyoruz:
     Â"Ä°limize Türkiye'nin her yerinden yardımlar yaÄŸmaya devam ediyor. Geçen gün bir kamyon dolusu buzdolabı geldi. Bunlardan üç tanesi, Vali yardımcılarının makam odalarına konuldu. Artık Vali yardımcılarının odasında buzdolabı var."

     Â

Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr