Â
"Bir Türkün Ölümü", Ahmet Taner Kışlalı'nın Cumhuriyet'te yayımlanan yazılarından derlenme bir kitap... O yazılardan birinde
Uğur Mumcu suikastına değinmiş ve
"Neden UÄŸur Mumcu?" diye soruyor
Kışlalı... Yanıtını (özetle) aktarıyoruz:
      ...
Uğur Mumcu'nun öldürüldüğü günün akşamıydı. Bütün TV ekranları, olayın yankılarıyla doluydu. Yorumlar yapılıyor, olayın çeşitli yanları incelenmeye çalışılıyordu.
"Niçin Uğur Mumcu?" sorusunu yanıtlayabilmek için önce
"Kimdi UÄŸur Mumcu?" sorusunu sormak gerekiyor.
      En yalın ve net yanıtı, Sayın
Berin Nadi verdi:
     Â
- Uğur, inançlı bir Kemalistti. Ödün vermeyen, yürekli, savaşçı bir Kemalistti!..      (..) İki yıl kadar önce bir açık oturumda
Berin Nadi'nin
Mumcu değerlendirmesini anlatırken konuşmacılardan Sayın
Ä°smail Cem ufak bir itirazda bulundu:
     Â
- Ama UÄŸur
sadece bir Kemalist değildi, aynı zamanda sosyalistti!
     ÂBirden SBF'deki öğrencilik yıllarımı ve Prof.
Sadun Aren'in kimi sözlerini anımsadım:
     Â
- Halkçılığı, devletçiliği ve devrimciliği üst üste koyun, işte sosyalizm budur!      Laikliği, Cumhuriyetçiliği ve "Atatürk ulusçuluğu"nu da buna eklerseniz, ortaya
"demokratik toplumculuk" çıkar. Yani adına ister sosyal demokrasi, ister demokratik sol, isterseniz demokratik sosyalizm deyin fark etmez. Kemalizm
"demokratik toplumcu" bir özden soyutlanabilir mi?
      Açın bakın Batı'nın sosyalist partilerinin tarihçesine: İşçiye oy hakkından, paralı dinlenceden, sekiz saatlik iş gününden, sosyal sigortalardan, vergi adaletinden grev ve toplusözleşme hakkına kadar... Onlar yüzyıllar boyu bazı kuşakların harcanması pahasına neler yapmışlarsa hepsini de Türkiye'de Kemalistler gerçekleştirmiştir!
      Türkiye'de sol, işçi sınıfından doğmamıştır, Kemalizm'den doğmuştur!
      Bir din devleti kurmak isteyenlerin önündeki en büyük engel Kemalizm... Türkiye'yi etnik kökenlere göre parçalamak isteyenlerin önündeki en büyük engel Kemalizm...
      Niçin Atatürk değil de Kemalizm?
      Çünkü Atatürk'le başedemeyeceklerini anlayanlar, hedef olarak kendilerine Kemalizm'i seçtiler.. Ve Türkiye'yi bu duruma,
"Atatürk'e evet ama Kemalizm'e hayır!" diyenler getirdi.
      (..) Türkiye'de ne sosyalizmi yadsıyarak Kemalist, ne de Kemalizm'i yadsıyarak sosyalist olunamaz...
Gürüz'e gürz!..
      Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof.
Oğuz Onaran' ın makam odası...YÖK Başkanı
Kemal Gürüz, A. Taner Kışlalı'nın öldürülmesi nedeniyle üzüntülerini bildirmeye gelmiş...Odada,
OÄŸuz Onaran ve
Kemal Gürüz dışında birkaç da İletişim Fakültesi öğretim üyesi var. Fakültenin öğretim üyelerinden biri, birara
Kemal Gürüz' e dönerek soruyor.
      -
Deminden beri elinizde sallayıp durduÄŸunuz o tesbihin anlamı nedir beyefendi?      Â
Gürüz' ün suratı bir anda kıpkırmızı oluyor. Aynı öğretim üyesi devam ediyor:
      -
Tesbih, cami dışında bir siyasal simgedir beyefendi...Bazı külhanbeyi milliyetçiler ile dincilerin kullandığı simge...Böyle bir simge kullanmayı YÖK Başkanına hiç yakıştıramadım. Ayrıca böyle bir simgeyle burada bulunmanız Ahmet Taner Kışlalı' ya da saygısızlıktır.
      Öğretim üyesi, bu uyarısından sonra izin istiyor, odayı terkediyor. Kemal Gürüz daha sonra onun odasına gidiyor. Şunları söylüyor:
      -Az önce bana yaptığınız uyarıdan dolayı size hiç kırgın değilim, bunu söylemek istedim.
Siyasi hikaye
     Â
Ahmet Taner Kışlalı'nın siyasi bir cinayete kurban gittiği gün... Gazeteler 7 TİP'liyi öldürmekten hükümlü
Haluk Kırcı için özel af çıkarılacağını yazdı. Siyasi cinayet faillerine gösterilen şevkat, cinayet kurbanlarına gösterilse... Bugünlere gelir miydik...
Faili bellidir...
     Â
"Ahmet Taner Kışlalı bir semboldür. Burada gerçek hedef, inançları ve siyasi eylemleri ne olursa olsun Türkiye'yi seven, Türkiye'ye inanan insanlardır. Faili meçhul cinayet ifadesi bizi rahatsız ediyor. Bu cinayetin failinin meçhul olduğunu düşünmüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin düşmanları, laiklik karşıtları, Atatürk düşmanları bu cinayetin sorumlularıdır diye düşünüyoruz."       ***
     ÂYukardaki satırlar dün
Ahmet Taner Kışlalı'nın kızları
Dolunay ve
Altınay tarafından yayınlanan bildiride yer aldı.
Aksoy, Üçok, Dursun, Mumcu, Kışlalı... Bu cinayetlerden mutlu olan herkes ve bu cinayetlerin faillerini bulup cezalandırmayan her iktidar faildir... Fiilin ortağıdır...
      Kaldı ki cinayetin perde önündeki failini bulmak da yetmiyor...
      Kimi zaman fail var sonuç yok...
     Â
Çetin Emeç cinayetinin failleri bulundu. Sonra ne oldu?
Turan Dursun'un katillerini saptayan devlet cinayetin İran bağlantısını ortaya çıkarabildi mi? Devlet
Abdi İpekçi cinayetinin ucunu yakaladı, sonunu getirebildi mi?
Uğur Mumcu cinayetini soruşturan DGM Başsavcısı
Nusret Demiral'ın olayın aydınlatılması için değil karartılması için çaba gösterdiğini kaç ağızdan dinledik...
      Neden böyle ? Kah devletin aczinden.. Kah cinayet işleyenlerin siyasette ve devlet içinde cinayete kurban gidenlerden daha örgütlü, daha güçlü oluşundan... Nitekim siyasetçiler dünden itibaren
"Fail çabuk bulunmazsa bizi yıpratmayın" diye kıvıtmaya başladılar.
     Â
Kışlalı'ya suikast; Cumhuriyete, laikliğe, demokrasiye, uygarlaşmaya suikasttir. Cumhuriyete inanmış laik ve demokrat kesim ağırlığını siyasete koymazsa, kendini ve cumhuriyeti korumayı beceremezse, varılacak nokta çok daha karanlık olacaktır. Aydınlık geleceğe inanan herkes bu cinayetin aydınlatılması için siyasetçilere karşı ısrarcı olmalıdır.
      ***
      Budalalar ulusunda dahiler tanrılaşır, herkes ona tapar, ama kimse onun dediğini yapmaz...
     Â
Mark Twain      ***
      ***
      Kızılay'da bir şişe kan 22 milyona satılıyormuş...
      Atatürkçü laiklerin kanı cinayet borsasında daha ucuza gidiyor.
      ***
Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr