Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP’nin kendilerini “Terör örgütlerine yardım yataklık yapıyor”diye suçlamasına fena halde içerlemiş. Dünkü konuşmasında CHP’ ye yönelik “Bedelini ödeyecekler” sloganını kullandı. Bu slogan kullanıldı mı gerisi sert geliyor.
Örneğin Cumhuriyet’in “MİT TIR’ları” haberi üzerine geçen yıl:
“Haberi yapan bedelini ağır ödeyecek, öyle bırakmam onu” demişti.
Can Dündar’ın başına gelenler ortada. Geçen haziran ayında da HDP’li belediyeler için “Bedelini ödeyecekler” diye konuşmuştu... Kayyum fırtınası esti.
Dün “bedelini ödeyecekler” tehdidi ardından CHP için savcılığa suç duyurusu geldi. CHP’lilere mahkeme ve hapis yolu açılırsa... Sistem de artık çığırından çıkar...
Baloncular...
Genelkurmay Başkanlığı açıklamasına göre... Yarın Anıtkabir Komutanlığı’nda saat 15:00’te “Ata’nın Huzurunda Ordu Millet El Ele” temalı bir faaliyet icra edilecek...
Faaliyet esnasında 1881 çift kırmızı ve beyaz dilek balonu ziyaretçilerin de katılımıyla gökyüzüne bırakılacakmış...
Buyurun “çocuk parkı” gibi bir abuk subukluk daha...
10 Kasım’da on binler Anıtkabir’i sığmamacasına dolduruyor. Huşu içinde saygısını ve sevgisini ifade ediyor. O gün ilaveten “Ordu millet el ele” programının ve balon uçurmanın alemi var mı?
Siz sevdiklerinizin kabrini ziyaret ettiğinizde balon mu uçuruyorsunuz?
Anıtkabir’in yeterli ziyaretçisi yokmuş gibi balonlu etkinlik düzenlemek hangi “üst akıl”ın fikri acaba?
Uzlaşma yok!
“Bu hafta siyasi partilerle görüşmelerimizi tamamlayıp son şeklini vereceğiz. Anayasa ve hükümet sistemiyle ilgili yapacağımız değişikliklerle Türkiye inşallah artık koalisyon dönemlerini tarihe gömmüş olacak.”
Başbakan Binali Yıldırım’ın dünkü grup konuşmasında yaptığı bu açıklamanın ne anlama geldiği çok net; başkanlık içeren anayasa değişikliği paketi bu hafta siyasi partilerin görüşüne sunulacak. Daha önceki anayasa değişikliklerinde olduğu gibi her partinin eşit sayıdaki üyeyle temsil edildiği, her maddenin ittifakla kabul edildiği uzlaşma komisyonu bu defa söz konusu olmayacak.
AKP, üzerinde MHP ile anlaştığı bir taslağı nezaketen CHP ve HDP’ye gösterdikten sonra komisyondan geçirip Genel Kurul’a indirecek...
Durumu daha önceki uzlaşma komisyonlarında CHP adına yer alan Balıkesir Milletvekili Namık Havutça’ya sorduk. Dediği;
“Geçmişte, yeterli oyları olmadığı için mecburen uzlaşma arıyorlardı. Şimdi aramıyorlar. Çünkü diyorlar, MHP’yi yanımıza aldık, artık öteki partiler umurumuzda değil. MHP adeta açık çek vermemiş olsaydı, mecburen uzlaşma arayacaklardı...Yeni anayasal sistemi AKP ile MHP birlikte kuruyorlar.”
Rakka
Türkiye bütün ısrarlarına rağmen Irak’ta Musul operasyonu, Suriye’de Rakka operasyonuna dahil edilmedi.
ABD, Rakka operasyonunu Ankara’nın “PKK uzantısı” olarak tanımladığı YPG ile yürütüyor.
ABD daha önce de gözümüzün içine baka baka YPG’yi Menbiç’e sokmuştu.
Ankara YPG’ye verilen özellikle tanksavar silahların ilerde PKK’ya aktarılacağından endişeli.
Ancak ABD YPG ittifakını durduramıyor.
Dramatik olan ise şu...
ABD Rakka operasyonuna hava desteğini nereden sağlıyor?
İncirlik’ten...
Ankara Türkiye’nin çıkarlarını takmayan ABD’ye İncirlik’ten destek veriyor.
Neden? Bağımlılıktan. Büyük lafların gerisindeki gerçek işte bu...
Karikatürist Musa Kart,yazar Kadri Gürsel ve arkadaşları tutuklu yargılanıyor...
Artık kaçma şüphesi olanlar değil, yazıp çizme şüphesi olanlar tutuklu yargılanıyor.
***
Elektrik parasını ödemediğimiz için İran elektriği kesmiş. Güneydoğu’da elektrik parası ödememe alışkanlığı devlete de geçti...
Akif Kökçe
YÜZ
Okurumuz Demet Chapul yazıyor:
“Üstat, sanat camiasında ‘yüzünü eskitmemek’ diye bi deyim var, özellikle sanatçılar kendilerini özletmek için ekran veya sahneden biraz uzak dururlar.
Sık görünmeleri bıkkınlık yaratır.Biraz ortadan kaybolurlarsa kendilerini özletirler, yüzleri de eskimemiş olur.
Acaba, her gün aynı cümlelerle ekrandan bağırıp çağıran siyasetçiler de bunu uygulasa süper olmaz mı? Kendini tekrardan kurtulur, dinlenir, ben ne yapıyorum diye beş dakika düşünme fırsatı olur... Bizlerin de kafası dinlenir, hatta bakarsın onları özleriz bile...
Bi iletseniz, belki akıllarına gelmiyordur?”