ÂPerihan EtlioÄŸlu, TRT KreÅŸ ve Gündüz Bakımevi'nin Åžube Müdürü... Ayda Hanım da aynı kreÅŸin öğretmenlerinden biri... Bu iki eÄŸitimci kreÅŸteki bebeleri tanıtan bir albüm hazırlamışlar... Albümde bebelerin yaptıkları "yemek tarifleri" de yer alıyor. Ve bakınız bebeler sevdikleri yemeklerin yapılışını nasıl tarif ediyor:
     ÂSelin Usta (!)'dan "yaprak dolma" tarifi:
     Â"Bir yere ekilen yapraklar kopartılır, içine peynir, pirinç, karabiber, pul biber konur. Yaprak döndürülür! Yapışsın diye suya konur. Ocakta 10 dakika falan piÅŸecek. Ãœstüne ceviz, tuz, salça dökülecek.
      Özge Usta (!)'dan "patlıcan" tarifi:
     Â"Patlıcan dolaptan alınır. BeÅŸiktaÅŸ gibi soyulur, parçalayıp kesilir. Tencereye konur. İçine kabak, dolma, tuz, limon konur. Karıştıra karıştıra piÅŸirilir. 10 saat piÅŸer..."
      Ender Usta (!)'dan "Kızarmış İnek Yemeği":
      "İnek pazardan alınır. Bıçakla kesilir. Derisi ile yemek yapılır. Derisi, domates, biber, patlıcan konulur. 5 dakika pişecek. Çayla birlikte yenir."
      Akif Usta (!)'dan "karnıyarık" tarifi:
     Â"Bıçakla patlıcanın karnını delersin. İçine ezilmiÅŸ köfte konur. DeliÄŸi kapatırsın, ocakta 4 saat piÅŸer. Ãœstüne kıvırcık parçalanıp yenilir."
      Mert Usta (!)'dan "köfte" tarifi:
      "Köfteyi ayıklamamak gerekir. Elle yapılır. Yuvarlak olmalıdır. Birleşik koyulmaz. Şekli verilir. Yuvarlak ızgara gibi birşeyin üzerinde 6 dakika pişer. Yuvarlak bir tabakta yenir..."
      Rotary Vakfı Başkanı Orhan Karul, dünya nüfusunun bir profilini çıkardı...
      Dünyayı, nüfus profilini hiç bozmadan 100 kişilik bir köye indirgeseydiniz görünüş ne olurdu?..
      Manzarayı Orhan Karul şöyle özetledi:
      Bu köyde 57 Asyalı, 21 Avrupalı, 14 Kuzey ve Güney Amerikalı ve 8 Afrikalı bulunurdu...
      Köy halkının yüzde 30'u beyaz, yüzde 70'i siyah ve sarı derili olurdu...
      İnsanların yüzde 30'u hıristiyan, geri kalanı diğer dinlerden olurdu.
      Köyün tüm zenginlikleri 6 kişinin elinde bulunurdu.
      Köyün yüzde 70'i okuma yazma bilmez, yüzde 50'si aç, yüzde 80'i yaşamaya elverişli olmayan evlerde oturuyor olurdu...
      Köyde üniversite mezunu bir tek kişi bulunurdu...
      Dünyanın ne kadar sorunlu ve fakir bir dönemden geçtiğini bu döküm pek güzel anlatmıyor mu?..
      Korku, normal bir insan için doğal bir duygu... Ama eğer bu insan Türk ise ve Türkiye'de yaşıyorsa çok daha doğal, çok daha geniş alanları kapsayan bir duygu... Devlet eski Bakanı ve Beyaz Nokta Vakfı Başkanı Tınaz Titiz, Türk insanının korkularının bir dökümünü yapmış. Kimler, nelerden mi korkuyormuş? Bir bölümünü aktaralım;
      GENÇLER;
      - Bir okula girememekten,
      - Girenler bitirememekten,
      - Bitirenler iş bulamamaktan,
      - İş bulanlar kaybetmekten,
      - Askerde Güneydoğu'ya gitmekten veya çatışmalarda sakat kalmak veya ölmekten.
      KAMU PERSONELİ;
      - Özelleştirme nedeniyle işsiz kalmaktan,
      - İşini tam yapabilmesi için sahip olması gereken eğitime sahip olamamaktan,
      - İşini tam yapanlar partizanlığa kurban gitmekten,
      - Mafyanın tekerine çomak sokmaktan.
      SOKAKTAKİ İNSAN;
      - Devlet dairesine işi düşüp hırpalanmaktan,
      - Medyanın şiddeti övmesi ve cinsellik sömürüsü yapması nedeniyle değer ölçülerinin aşınmasından,
      - Suçu kanıtlanmadan suçlu muamelesi görmekten,
      - Ruh sağlığı bozuk insan sayısının çokluğundan,
      - Yargıda hakkının teslim edilmeyeceğinden,
      - Kent teröründen,
      - Rastgele dahi olsa, içine dahil olacağı bir anlaşmazlıkta hakkını koruyamayacağından,
      - Mevcut yasaların yansız uygulanmayacağından,
      - Tüketici olarak kandırılmaktan,
      - Üretici olarak peşin hükümle ahlaksız olarak damgalanmaktan,
      - Hastalanıp hastaneye alınmamaktan,
      - Alınırsa ehliyetsiz ellerde kalıp ölmekten,
      - Alınır ve iyileşirse, bu defa rehin alınıp çıkamamaktan,
      - Yaşlanınca ortada kalmaktan,
      - Polisten.
      ASKERLER;
      - Sivillerin işleri çıkmaza sürükleyip kendilerinden darbe beklemelerinden,
      - İşleri düzeltmek için darbe yapıp daha da berbat etmekten,
      - Sonra da hem başarısız hem de darbeci olarak aşağılanmaktan.
      DİĞERLERİ;
      - Kiracı kirayı ödeyememekten ya da atılmaktan,
      - Ev sahibi kirasını alamamaktan ya da gerektiğinde kiracısını çıkaramamaktan.
      - Kadınlar, koca dayağından,
      - Erkekler, ailelerini geçindirememekten,
      - Aydın, düşüncesini ifade etmekten,
      - Devlet, aydının düşüncesini ifade edip düzeni sarsacağından,
      - Aleviler sünnilerden,
      - Kürtler, Türk milliyetçiliğinden,
      - Türkler, Kürt milliyetçiliğinden,
      - Milliyetçiler, evrensel akımlardan,
      - Evrenselliği savunanlar milliyetçilikten,
      - Laikler şeriatçılardan,
      - Dindarlar yobaz sayılmaktan,
      - Devlet, mozaiğimizi oluşturan tüm etnik ve dini kimliklerden,
      - Ve bunların tümü bizatihi korkularından korkmaktadırlar.
Yazara E-Posta: M.Asik@milliyet.com.tr