Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Dr. Faruk Güçlü, yurdun dört yanında rastgeldiği ilginç "araba yazıları"nı not almış, kitap yapmış... Kamyon, traktör, minibüs, otobüs, oto tamponlarından, camlarından derlenme kitabın sayfaları arasında bir küçük gezintiye ne dersiniz...
       ***
     ÂÃœniversity of güdül, BoÅŸuna okuma cam çatlak diye yapıştırdım, Prof. dr. 617, Middle zeast tecnical Ãœniversity, Çok havalısın, Havan batsın, Kafam iyi elleme ÅŸase yapar, Alkol alma canından olma, SataÅŸma aÄŸa yorgun, Babalar önde gider, BulaÅŸma baba, Babam yalan konuÅŸuyor, Asvalt Kovboyu, Åžov yapma, Seni tarih tanır, Rakibim THY, Hostes aranıyor, Settir lo, Yılandan deÄŸil yalandan korkarım, Gerçekler ÅŸahit istemez koçum, Rahmetli de sollardı, Anlatsam anlamazlar, Dokunma laza basar gaza, Sabırlı ol evlat, Biz sevgi taşıyoruz, Dene seveceksin, Dikkat yavaÅŸ vasıta, Bunu satıp bir jeep almak lazım, Arabanı ya sev ya terket, Herkesin herÅŸeyi olsun ben sadece dost oluyorum, Ağır vasıta yani bizim de ağırlığımız var, YaklaÅŸma yanıma toz olursun, Sarsıldık ama yıkılmadık, Açılın ben doktorum, Panik yok, Hastayım sana Monica, Bir sen deÄŸil herkes hasta, Aa yine o çocuk, Yalnız adam Hüseyin, Yüzümüz gülmedi bizim, Åžu dünyada zevk olsaydı doÄŸarken aÄŸlamazdık, Teessüf ederim, Nereye cufcufluyoruz, Aslana adres sorulmaz.

Yinelenmez hayat...

       "Her insan yalnız kendisi değil, aynı zamanda bir benzeri daha olmayan, tamamen kendine özgü, her bakımdan önemli ve dikkate değer bir noktadır. Öyle bir nokta ki, dünyanın tüm olayları kesişir burada; bir kezliğine, bir daha asla yinelenmeyecek bir kesişimdir bu. Dolayısıyla her insanın öyküsü önemli ve dünya durdukça yaşayacak tanrısal nitelik taşır, her insan yaşadığı ve doğanın istemini yerine getirdiği sürece olağanüstüdür, her türlü dikkate ve ilgiye layıktır. Her insanda ruh bir ete, kemiğe bürünmüştür, her insanda bir canlı acı çeker, her insanda bir Kurtarıcı çarmıha gerilir."
     ÂHermann Hesse

Ben ne bileyim(!)

       İşi devamlı seyahat ederek mal satmak olan Bill, nihayet evine dönmüş... Yorgun olduğu için de karı koca yemek yedikten sonra hemen yatmışlar. Biraz sonra telefon çalmış. Bill telefonu açmış, bir müddet dinledikten sonra da:
     Â- Ne bileyim ulan, ben ne muhasebeciyim ne de veznedar! diye bağırarak telefonu kapatmış.
       Karısı:
     Â- Sevgilim ne oluyor? Kim aradı? diye sormuÅŸ.
     ÂBill cevap vermiÅŸ:
     Â- Serserinin biri... "Durum müsait mi?" diye soruyor...
       (Ahmet Çavuşoğlu'ndan)

Mavi `rüya'lar...

       Adı ilk bakışta romantik çağrışımlar yapıyor: "Blue Stream" yani "Mavi Akım..." 3 milyar dolarlık dev bir proje... Rus gazı Karadeniz'in altından borularla Ankara'ya taşınacak. İç Anadolu'nun enerji ihtiyacında büyük ferahlama olacak. Anlaşması yapılmış... Türkiye, "Samsun - Ankara" hattı için 55 milyon dolarlık bir avans ödemesi dahi yapmış... Ancak Rus tarafı henüz tüm sorunları çözmediği için ilk kazmayı vurmuş değil. Bu arada Türkiye'nin yavaş yavaş aklı başına geliyor. Mavi Akım projesinin akıl karı olmadığı çok çeşitli ağızlardan seslendiriliyor... Uluslararası enerji çevrelerinde Mavi Akım'a, dalga geçmek amacıyla "Blue Dream" adı takılmış... Yani: "Mavi Rüya"...
     Â
Tartışmaya biraz daha ışık tutmak amacıyla... Konuyu en iyi değerlendirebilecek kişilerden birine... Fatih Birol'a başvuruyoruz.. Fatih Birol, OECD'ye bağlı Uluslararası Enerji Ajansı (İEA) içinde bir Türk'ün yükselebileceği en üst noktaya ulaşmış, ülkenin yüz akı uzmanlarımızdan... İEA'nın Ekonomi Departmanı Müdürü... Diyor ki:
     Â- Bizim Ä°EA'nın yeni bir kitabı hazırlanıyor. Adı: "Karadeniz ülkeleri ve Enerji..." Karadeniz ülkelerinin enerji üretim ve trafiÄŸini tartışan o kitap Mavi Akım'a çok kuÅŸkuyla bakıyor...
       - Neden?..
     Â- Birincisi proje kolay uygulanabilir görünmüyor. Finansmanı nasıl saÄŸlanacak, henüz aydınlanmış deÄŸil. Ä°kincisi boru hattı bugüne dek inilmemiÅŸ bir deniz derinliÄŸinden (2200 metreden) geçecek. Bunu teknik açıdan çok cesur (!) bir atılım olarak görüyor, hiç beklenmedik sorunlar çıkabilir diye düşünüyorlar.
       - Kaygılar bu kadar mı?
     Â- Bunlar ekonomik kaygılar... Böyle büyük projelere hem ekonomik hem de politik açıdan bakılır..
       - Proje politik açıdan nasıl görünüyor?
     Â- Çok sakıncalı... OECD'nin 1997 yılında yaptığı bir Türkiye incelemesi var. Bu incelemede Türkiye'nin gaz ithalatının yüzde 70'ini Rusya'dan yaptığı belirtiliyor ve bu orandaki bağımlılığının çok yüksek olduÄŸu kaydediliyor. Kitapta kaynakların çoÄŸaltılması, Rusya'ya gaz bağımlılığının azaltılması tavsiye ediliyor. Mavi Akım projesi tam tersine Türkiye'nin Rusya'ya bağımlılığını artırıyor...
       Peki Türkiye her yönden sakıncalı bir projeye neden imza atmış? Canalıcı soru işte bu?.. Üzerinde önümüzdeki günlerde duracağız.



Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr