Çanakkale'de bizler zafer kazanmışız... Anzaklar bozguna uğramış. Ne var ki her yıl onların anma töreni bizim zafer kutlamasından daha çok ses verir... Zaferin yıldönümü olan 18 Mart'ta gazetelerde tek sütun bir haber ya görür ya görmezsiniz. Ama Gelibolu'da 245 Anzak askerinin can verdiği çıkarmanın yıldönümü olan 25 Nisan'da yalnız Türkiye'nin değil Dünya'nın da gözü Çanakkale'ye çevrilir. Anzakların torunları, binlerle geldikleri Çanakkale'de ayinlerle, törenlerle, gözyaşlarıyla atalarını anarlar.
Geçen yıl Avustralya ve Yeni Zelanda Başbakanları gelmişti. Bu yıl iki ülkenin Dışişleri bakanları Çanakkale'ye geldiler.
Biz Türkler Kore'de 2 bin şehit verdik.
Kore savaşının yıldönümünde kimsenin bu olaydan haberi olmaz.
Bir Kore şehidinin kızı olan Sevgili Yazgülü Aldoğan'ın dün yazdığı gibi... Bırakınız şehitleri anmayı hayatta kalmış birkaç Çanakkale ve pekçok Kore Gazisi bugün artık açlıkla savaşmaktadırlar.
Şanlı tarihiyle bu kadar çok övünen bir ulusun geçmişine ve kahramanlarına bu kadar ilgisiz kalması bir samimiyetsizlik örneğinin ötesinde bir eğitim ve kültür fakirliğinin de sonucudur kuşkusuz. Adamlar binlerce kilometre öteden kalkıp Çanakkale'ye gelirken bizim çocukların daha Çanakkale'nin yerini bilmiyor olması toplumun ortak ayıbıdır...
Türkçe konuşan ülkelerin liderleri Türkçe anlaşamamış... Senin kendi liderlerin aralarında Türkçe anlaşabiliyor mu kardeşim?..
Cihan Demirci
Basın Konseyi İlhan Cavcav’la ilgili yayınından dolayı Star gazetesinin kınanmasına karar vermiş... Ne mi demiş gazete:"İlhan Havhav fena coştu."
"Ulusal Bağımsızlık Hareketi" başlıklı bildirinin altında öncü isimler olarak Sina Akşin, Ali Nejat Ölçen, Şakir Keçeli, Atilla Erden imzaları okunuyor... Yakında siyasi partiye dönüşeceği ve Kemalist Parti adını alacağı haber verilen hareketin duyurusu şu cümlelerle bitiyor:
"Devletimiz yeniden Mustafa Kemal'in Devleti, Cumhuriyetimiz Mustafa Kemal'in Cumhuriyeti, Parlamentomuz Mustafa Kemal'in Parlamentosu olacaktır. O'nun öğretisi yolumuzu aydınlatmakta, O'nun yüreği, yüreğimize güç katmaktadır."
Ankara'da yeni bir partinin doğum hazırlıkları sürüyor.
Cumhur Ersümer' in, bakanlıktan istifasını açıkladığı dünkü basın toplantısını izleyen bir uzman dostumuza izlenimini sorduk:
- Cumhur Cumhur'a masal anlattı, dedi...
Dostumuz Ersümer in "ihaleler yasayalar uygun yapıldı" iddiasını irdeledi:
- TEAŞ eski Genel Müdürü Muzaffer Selvi' nin, ihaleye giren şirketlerden birinin yöneticisinden 100 bin dolar "yardım!" aldığı itirafı var.
Bir ihale yasalara uygun yapılmışsa niye rüşvet alışverişi olsun ki?
Sayın Ersümer yanlış bazı hareketlerini gördüğü kimi bürokratlara yer değiştirme, kınama gibi cezalar vermiş!
Gelin de sormayın...
Bakanlığın üst düzey bürokratlarının neredeyse tamamına yakını içeride olduğuna göre, cezalandırılan bürokratlar kimlerdir?
Aylar önce kendisine yapılan uyarılara karşın şimdi içeride olan bürokratları görevde tutmakta israr etmesinin hikmet - i sebebi nedir?
Varsayalım ki, dönen dolapların, alınan verilen rüşvetlerin gerçekten hiçbirinin farkında değildi, o bürokratlar herşeyi kendisine farkettirmeden yaptılar. Altından Bakanlığı çekip alsalar haberi olmayacak biri, o koltukta niye otursun, niye oturtulsun ki?
***
Yıllardır enerji ihaleleri konusunda yığınla yolsuzluk iddiası ortaya atıldı. Ersümer ve lideri Mesut Yılmaz bunları hep sessiz geçiştirdiler. Eğer zamanında iddialara yanıt verselerdi kamuoyunun kafasında dev soru işaretleri oluşmayacak, bugünlere gelinmeyecekti. Cumhur Ersümer dün savcı iddianamesine kameralar önünde yanıt vermeye kalkıştı ki, ne yeri ne zamanıydı. Sonuç: Çanakkaleli Cumhur direndi ama cumhur bastırdı, Çanakkale geçildi(!)... Şimdi sıra geldi "payitaht" a...