ANAP'ın olağan kongresi ağustos başında yapılacak. Partinin Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Taşar, kongre hazırlıkları için kolları şimdiden sıvamış bile... Arkadaşımız Fahrettin Fidan, Taşar'ı buluyor ve soruyor.
- Geçenlerde, gazetelerde bir itirafınızı okuduk. 10 yıl kadar önceki ANAP İstanbul İl Kongresi'nde Semra Özal' a seçim kazandırmak için sandıkların içine önceden oy pusulaları zarfları koyduğunuz...
- Yalan, külliyen yalan... Yok efendim Semra Hanım'ın adının yazılı olduğu zarfları sandığın içine önceden yapıştırmışız da, sonra sandığa üstten vurulunca zarflar içeriye düşüyormuş da... Zaten bu haberi tekzip etmiştim. Kaldı ki, böyle bir şey teknik olarak mümkün değil.
- Nereden biliyorsunuz?
- (Gülerek) Nereden bileceğim, denedim, baktım böyle bir şey asla olmuyor.
- Ama sonuçta böyle bir haber çıktı. Önümüzdeki kongrede bazı kişiler yukarıdaki yöntemi denemeye kalkarlarsa...
- Hiç şansları yok, çünkü oy sandıklarımız şeffaf olacak. Beyaz fiberglastan, içi olduğu gibi görünen sandıklar hazırlatıyorum.
- Buna neden gerek duydunuz? Örgütlerden böyle bir talep mi geldi?
- Hayır, talep - malep gelmedi. Biz şeffaf bir partiyiz, her şeyimiz gibi oy sandıklarımız da şeffaf olacak. Ve böyle bir sandığı ilk kez biz kullanacağız.
- Bu kadar şeffaf iseniz, Enerji Bakanı'nız Zeki Çakan, Müsteşarı için savcıya niçin soruşturma izni vermedi acaba?
- Ön inceleme raporunu görmeden o konuda bir şey söyleyemem. Zeki Çakan Bey, herhalde müfettişlerin raporlarını gördü, suç unsuru tespit etmedi, o yüzden böyle bir karar verdi.
"Hayallerin yerini hatıralar almaya başladıysa yaşlılık başlamış demektir."
James Brewer
Açlık sınırının altındaki insan sayısı 28 milyona ulaşmış!
"Açlık Partisi" tek başına iktidar ama farkında değil!
Cihan Demirci
Bilgiye gerekli değer verilmediği için, bilgi çağında olduğumuz bilgisine de sahip değil çoğumuz.
***
Batı ülkesi olacağız derken , batık ülke olduk.
Ayşe Akkuş
Saydam parti, saydam delege, saydam milletvekili... Eğer temiz bir demokrasiye adım atacaksak ve sistemi kara paranın egemenliğinden kurtaracaksak işe siyasetçi ve parti hesaplarını saydamlaştırmakla başlamak zorundayız... Hiç değilse yeniler demokrasinin bu "ana kuralı"na uysa... Derken Cumhuriyet'te "Yenilikçi" lerle ilgili bir haber:
- Yenilikçi kanat kurucu ve yöneticilere servet beyanı koşulunu tüzükten çıkardı...
İyi ve samimi bir başlangıç değil... "Yiğidin malı meydanda olur" özdeyişine ise hiç uymuyor! Yenilikçi yiğitler malı mülkü ortaya dökmeye neden çekiniyor dersiniz?
DÜZELTME: Dünkü "Soyun ödeyelim" başlıklı yazımızda 20 milyar doların karşılığı sehven 295 trilyon gösterilmiştir. 25 katrilyon olacaktır. Özürle...
Üniversiteye giriş sonuçlarını medya "Anadolu İhtilali" diye verdi...
Çünkü Anadolu’daki liseler, çuvalla para ödenen kolejlerden daha başarılı oldu.
Peki ihtilali yapanlar kazandı mı? O meşkuk...
Nedenine gelince... Mesela...
120 -150 arası puanla girilebilecek devlet üniversitesi yok denecek kadar az... Buna karşılık vakıf üniversitelerinde, bu puan aralığı ile, Hukuk, İktisat, İşletme, İletişim, Endüstri Mühendisliği... vs gibi bölümlerde okumak mümkün..
Örneğin 125 puan almış bir öğrenci 5 - 6 bin dolar yıllık ücret ödeyebilirse özel üniversitede hukuk veya işletme okuyabilir...
150 puan almış bir öğrenci, eğer babasının özel üniversiteye verecek yarası yoksa, ciddi bir fakülteye giremez...
Bu ihtilal, işte böyle bir ihtilal..
Fakirler yine okka altı...
Nazlı Ilıcak, gazetemizin sahibi Aydın Doğan'ın Merter'de bir araziyi yeşil alandan çıkartıp imar izni aldığını yazmıştı. Aydın Bey bu iddiayı bizim sütunda kesin olarak yalanladı. Anakent Belediyesi'nden ve tapudan sözü geçen alanın imara zaten açık olduğuna gösteren kayıtlar alındı. Bir kopyası Nazlı Ilıcak'a (yaklaşık üç yıl önce) gönderildi. Eğer ulaşmadıysa Nazlı Ilıcak Belediye ve tapudan tekrar isteyebilir bu kayıtları. Biz de gönderebiliriz. Doğruyu öğrenebilir...
Endonezya Cumhurbaşkanı Vahid gece uyurken görevden alınmış. Felçli olan Vahid zaten gündüz de koltuğunda sürekli uyukluyormuş. Tam bizim kabineye uyacak adam... Hükümet'te revizyon düşünürken Vahid'i unutmayalım...