Eskiden tüm bakanlıklarda, kurum ve kuruluşlarda hukuk müşavirlikleri vardı. Bir genelge yayımlanacağı zaman mutlaka hukuk müşavirliğiyle koordine edilir, genelgede belirtilen hususların Anayasa ve yasalara uygunluğu konusunda görüşleri alınırdı. Onların onayı istenirdi.
Çok tartışılan bir alkol satış yasağı var, malum. Bazı valilikler Hıfzıssıhha Kurulu kararıyla alkol satış yasağı koyuyor. Bu kurullarda kuşkusuz hem hekimler hem hukukçular var. Ancak şu ana kadar bu yasağın Kovid salgınının önlenmesine faydasını ve mantığını kimse açıklayamadı. Valiliklerde bu yasağa itiraz eden hukukçu ve tıp adamları oldu mu? Hiç duymadık. Satış yasağının salgına faydası varsa dünyada bir başka ülkede neden benzer önlem yok? Neden bugüne kadar Türkiye’de de bu önlem uygulanmadı?
***
Bu arada CHP’li İzmir ve Aydın belediye başkanları il Hıfzıssıhha’nın alkol yasağı kararına imza atmamışlar. Bunu da gururla ilan ediyorlar.
Bu başkanlar alkol satış yasağına imza atmama nedenlerini neden kamuoyuna açıklamıyorlar? Partileri neden ortada Anayasa’ya ve bilime uymayan bir karar bulunduğunu halka anlatmıyor?
Neden hep kaçak dövüş?
Hep ikili oyun?
SİTE
Ankaralı bir okurumuz Oran’da yaşadığı olayı anlatıyor:
“Kızım, yürüyerek 10 dakika mesafede, sitede oturuyor.
Evine uğrayayım dedim. Güvenlik içeri almadı, ‘çıkış izin belgesi’ gerekli imiş. Hadi rica minnet, zar zor girdim içeri. Amacım, 5 yaşında bir çocuğu var, site bahçesinde oynatacaktım. Çocuklar site bahçesine çıkamıyormuş, oyun alanlarını kapatmışlar.
Emniyet site yönetimine emir vermiş: ‘Hiçbir çocuk, genç bahçeye çıkmayacak!’
Dikkat buyurun; 1-2 gün değil, 17-18 gün. Bu çocuklar bunca zaman nasıl eve hapsedilir?”
Son genelge şöyle diyor:
“...site yönetimlerine
sorumluluk verilecek, site içerisinde izinsiz şekilde dışarı çıkan
kişilerin (özellikle çocukların ve gençlerin) ikametlerine dönmeleri konusunda uyarılmaları sağlanacaktır.”
Site yöneticisine zaptiye yetkisi vermek! Hangi kanunda yazılı!
Mahalle site halinde değil, yan yana konutlar halindeyse zaptiye görevini kim yapacak? O da meşkuk! Her şey meşkuk!
MALTEPE
Maltepe Belediyesi’ne bağlı Küçükyalı Çınar Mahallesi’ndeki toprak zeminli park yenilenmiş. Tabanına baştan sona beton atılmış. Her yanı betonlaşmış şehirde bir karış toprak bulan hemen betonluyor. Çünkü müteahhit beton atarsa kazanıyor.
Başka belediyede olsa neyse... Maltepe Başkanı Ali Kılıç yıllarca Almanya’da yaşamış bir isim. Almanya’da hiç var mı beton park Ali Bey?
DİZİ
Film yönetmeni Ali Özgentürk dostumuz “Yerli Diziler”le ilgili yazımıza ek yapmış. Dizilerin genelinde dikkati çeken mesajları şöyle sıralıyor:
Kadınlar aşağılanıyor.
Şiddet normalleşiyor.
Sevgisizlik destekleniyor.
Her karakter birbirine entrika kuruyor.
Güç kimdeyse haklı odur havası veriliyor.
Adaletsizlik normal bir davranış gibi anlatılıyor.
Toplumumuzun belki de üçte ikisi bu dizilerle eğitiliyor.
Yoksullar ve güçsüzler, dizilerde yasa dışı yollardan zengin olanları örnek alıyor. Onlarla istiyor.
Fellini yıllar önce söylemişti:
‘Bir gün gelecek çok tanrılı dönemlerdeki gibi... Televizyon insanlık için sanki bir tanrı kadar kuvvetli olacak.’ “
İBB
İstanbul Belediyesi şehrin farklı noktalarında 34 okulun bahçesine spor salonu inşa ediyormuş.
Tamamlanmış 8 salonun açılması için pandemi kısıtlarının sona ermesi bekleniyormuş.
Bu güzel bir haber.
İBB sözü geçen 34 okulun adlarını da verirse mutlulukla yayımlarız.
FIKRA
İsviçre’de bir tren istasyonunda İsviçreli ile Amerikalı tanışmışlar, çene çalıyorlar. Tren vaktinde gelir mi gelmez mi derken, İsviçreli:
- Bizim trenler dakika şaşmaz, demiş, göreceksin tam 11.42’de burada olacak.
Saat 11.42
olmuş, tren görünürde yok. Bir dakika, iki dakika, üç dakika... Tren gecikince Amerikalı sırıtarak yüklenmiş:
- Hani sizin
trenler vaktinde gelirdi? Bak, üç dakika geçti tren ortada yok. İsviçreli lafın altında kalmamış:
- Ama siz de Kızılderilileri kestiniz, demiş.
Kıssadan hisseyi siz çıkarınız.