Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     ÂKiminle evleneceÄŸine nasıl karar verilir?..
       - Seninle aynı şeylerden hoşlanan birisini bulmalısın. Mesela spordan hoşlanıyorsan o da hoşlanmalı ve sen seyrederken sana yiyecek birşeyler hazırlamalıdır. (Alan, 10 yaşında)
       - Büyümeden önce kiminle evleneceğine karar veremezsin. Buna aslında Allah önceden karar vermiştir. Senin onu bulman gerekir. (Kirsten, 10 yaşında)
     ÂEvlenmek için hangi yaÅŸta olmak gerekir?
       - 23 yaşında... Çünkü o yaşa kadar o kişiyi çok eskiden beri tanıyor olursun. (Camille, 10 yaşında)
       - Evlenmek için hiçbir yaş doğru değildir. Aptallar evlenir. (Freddie, 6 yaşında)
     ÂYabancı bir kiÅŸi, iki kiÅŸinin evli olduÄŸunu nasıl anlar?
       - Eğer her ikisi de aynı çocuğa bağırıyorsa onlar evlidir. (Derrick, 8 yaşında)
     ÂÄ°nsanlar buluÅŸtuklarında ne yaparlar?
       - Buluşmalar eğlencelidir. Bu insanların birbirlerini tanımak için kullanmaları gereken bir fırsattır. Hatta dinlemeye dayanırsan, oğlanlar birşeyler anlatıyor olabilirler. (Lynnette, 8 yaşında)
       - İlk buluşmada her iki taraf birbirine sadece yalanlar söyler. Bu yalanlar yüzünden de ikinci defa buluşmaya karar verirler. (Martin, 10 yaşında)
     ÂÄ°lk buluÅŸmanızda durum kötüye gider ve ikinci defa buluÅŸmak istemezsiniz ne yaparsınız?
       - Eve gider, ölü taklidi yapar, ertesi gün tüm gazetelerin ölenler kolonunda çıkmaya çalışırdım. (Craig, 9 yaşında)
     ÂBirisini öpmek ne zaman doÄŸrudur?
       - Öptüğünüz kişi zenginse... (Pam, 7 yaşında)
     ÂBir evliliÄŸin iyi gitmesi için ne yapmak gerekir?
       - Karının güzel gözükmesi gerekir. (Ricky, 10 yaşında)

Pembe haber...

       Çocuğun kültürel oluşumunun daha anne karnında şekillenmeye başladığını gösterir pek ilginç bir örnek... Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü'nden Doç. Melike Sayıl, TV'deki pembe dizilerle ilgili bir araştırmanın sonucundan söz ediyor:
     Â- Anneleri gebelik süresince pembe dizi izleyen ve izlemeyen bebekler karşılaÅŸtırılmış... Diziyi izleyen annelerin bebekleri dizi müziÄŸini duyar duymaz pür dikkat ekrana yapışırken... Dizi izlemeyen annelerin bebekleri umursamayıp bildiÄŸini okumuÅŸ...
       Doğacak çocuğunun ruhsal ve düşünsel gelişimini önemseyen anne adaylarının dikkatine... Beğeni ve yönelimler işte taaa oralarda biçimleniyor...

       *"Bir insanın toplumdaki değeri, onun duygularının, düşüncelerinin ve davranışlarının diğer insanların hayatını iyileştirmeye ne kadar yönlendirilmiş olduğuna bağlıdır."
      Einstein

Köydeki hazine

       Köy enstitülerinin 60'ıncı kuruluş yıldönümü kutlanıyor... Anadolu'nun makus talihini değiştirme amaçlı bir uygarlık projesi olarak 17 Nisan 1940'ta eğitime başlayan köy enstitüleri, 1954 yılında devrin iktidarı tarafından "sakıncalı fikirler yaydığı" gerekçesiyle kapatılmıştı.
       Yarım yüzyıl sonra, bugün... Köy enstitülerinde "ne vasıfta" eğitim verildiğini anlayabilmemize yardımcı olacak pek ilginç bir haberi Anadolu Ajansı "Eğitim Anıtı'ndan hazine çıktı" başlığıyla geçti:
       "Hasanoğlan Köy Enstitüsü'nün yıllarca kilitli kalan müzesinde Türk resim sanatının en büyük ustalarının eserlerinden oluşan bir koleksiyon bulundu. Enstitünün altın çağında öğrencilere ders veren büyük ustaların yaptığı bu çok kıymetli eserler Cumhuriyet Eğitim Müzesi'ne nakledildi. Bulunan koleksiyonda büyük ressamlar Hikmet Onat, Şefer Akdik, Hamit Görele, Eşref Üren, Zafer Gençaydın, Arif Kaptan ve Eren Eyüboğlu'nun resimleri yer alıyor..."
       Köy enstitüleri, faaliyette olduğu süre içinde bu nitelikte öğretmenler eliyle onbinlerce "yeni öğretmen" yetiştirmişti...
       Bu kalite fazla geldi!..

Devletçi akıl..!

       Devlet enerji alanından çekilmek istiyor. O yüzden artık enerji santrallarını "Yap İşlet Devret" modeliyle özel sektöre yaptırıyor. Acaba akılcı mı davranıyor? Arkadaşımız Zülfikar Doğan bu politikanın garabetini geçenlerde bir açık oturumda şöyle anlattı:
     Â- Son yıllarda iÅŸbaşına gelen iktidarlar, yap - iÅŸlet - devret modeliyle pek çok termik santral inÅŸaatını ihaleye çıkardılar, çıkarmaya da devam ediyorlar. Bu ne demek? Åžu demek; ihaleyi kazanan ÅŸirketler ekonomik ömürleri 20 - 25 yıl kadar olan bu santralları inÅŸa edip iÅŸletecekler. Ekonomik ömürleri dolduÄŸunda, yani iÅŸe yaramaz hale geldiklerinde, "Alın artık siz iÅŸletin!" diyerek devlete devredecekler. O tarihlerde bir de bakacağız ki, enerji sektörü neredeyse tümüyle yine devletin eline geçmiÅŸ olacak. Devlet bu defa hurda santralları iÅŸleteceÄŸim diye uÄŸraşıp duracak...
       Bu bir özelleştirici politika mı? Devletçi politika mı? Gelin karar verin...


Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr