Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Salkım Hanımın Taneleri adlı romanın yazarı Yılmaz Karakoyunlu, eser filme alınırken aydın ilkeliliği sergilemedi. Romanda Varlık Vergisi’ni yanlış biçimde savunan Karakoyunlu, filmde tam tersine, Varlık Vergisi’nin olumsuzluklarının istismar edilmesine onay verdi. Sadece "Kitabım filme çekilsin de nasıl çekilirse çekilsin" ilkesinden hareket etti!
Necati Doğru arkadaşımız Cumhuriyet gazetesinde bu konuyu ele almış, Yılmaz Karakoyunlu’yu eleştirmişti. Karakoyunlu, Necati Doğru hakkında 10 milyar liralık hakaret davası açtı. Dava Ankara 15. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Yargıç Eray Karınca, Yılmaz Karakoyunlu’nun açtığı davayı reddetti. Karar metni uzun. Son paragrafı şöyle:
"Dava konusu yazıda da kamuoyunun ilgisini çekmek ya da belli kesimlere şirin görünmek için gerçekleri tam yansıtmamanın bir aydın davranışı olamayacağı dile getirilmiştir.
Varlık Vergisi’nin konduğu dönemde savaş koşulları, halkın süpürge tohumundan yaptığı ekmeği yemek zorunda kalışı ve verginin Tanzimat döneminden kalan ayrıcalıklarla ticareti elinde tutan azınlıklardan alınması zorunluğu, film ve onu savunan yandaşlarınca gözetilmediği için sert biçimde eleştirilmiştir..."
Adalete teşekkürler...

*Bir fikir sahibi olmanın en iyi yolu, birçok fikir sahibi olmaktır...
Linus Pauling

Siyaset dalaverelerine ilişkin bir kitabın safyalarını karıştırırken gözümüze ilişti... Bob Hope, "Ronald Reegan’ı nasıl bilirsin?" diye sorduklarında:
- Tipik politikacılara benzemez, demiş, nasıl yalan söylenir bilmez; dalavere nedir, hırsızlık nasıl yapılır anlamaz...
Ve eklemiş:
- Fakat tüm bunlar için yanında daima bir yardımcı bulundurur!
Doğrusu manzara bize hiç yabancı gelmedi!

Cavit Çağlar’ı Bursa’da ziyaret eden Demirel: - Var mısın ortak, demiş, her şeye sıfırdan başlamaya?
Çağlar:
- Varım ama, demiş, bir şartla...
- Nedir şartın?
- Bu defa ben cumhurbaşkanı olacağım, sen hapse gireceksin!
Can Ozan

Bu hafta "Kütüphane Haftası"... Kültür Bakanlığı Kütüphaneler Genel Müdürü Gülçin Yalçın’a soruyoruz:
- Türkiye’de halen kaç kütüphane var?
- 1422 tanesi halk kütüphanesi olmak üzere yaklaşık 1500 civarında kütüphane var ve bu kütüphanelerdeki toplam kitap sayısı 12 milyon civarında.
- Durumumuzu komşularımızla mukayese edersek...
- Nüfusu neredeyse bizim onda birimiz olan Bulgaristan’da 7 bin 500 tane yani bizim 5 katımız sayıda kütüphane var.
- Genel Müdürlük olarak bir yılda ne kadar kitap satın alabiliyorsunuz peki?
- Ayrılan para 1.4 trilyon lira... Yani 1 milyon dolar...
- Bir yılda devletin kitaba harcadığı tüm para orta çaplı bir villa kadar bile değil demek... Peki verebileceğiniz iç açıcı haber hiç yok mu?
- Son yıllarda bağış yapan vatandaşlarımızın sayısında hızlı bir artış var. Geçenlerde bir holdingimiz Sayın Yekta Güngör Özden’ in Atatürk’ le ilgili kitaplarından 2 bin tane satın alarak bize bağışladı. Bir de inanılmaz bir özveriyle çalışan bazı il müdürlerimizi sayabilirim. Örneğin Kütahya, İnegöl, Bartın - Ulus.
Son söz: Okumadan ve okutmadan aydınlık yarınlar inşa edilebilir mi?

Uyuşturucu operasyonu yapan polis, DYP seçim otobüsü "Ana"da esrar bulmuş... Tansu Çiller hemen tepki gösterip, şoförü işten atmış.
Bacı artık tecrübe kazandı. Suçluları savunmuyor. Eskiden olsa şöyle diyebilirdi:
- Bizim için esrar alan da satan da şereflidir!