Fazilet Partisi içindeki çekişme hızlanır, Abdullah Gül'ün yıldızı parlatılırken... Profesör Hüseyin Hatemi şu tespitte bulunuyor:
     Â
- Fethullah Hoca'nın misyonu Abdullah Hoca'ya verildi...      Oral Çalışlar ile
Tolga Çelik'in birkaç gün önce piyasaya çıkan kitabı
"Erbakan - Fethullah Gülen kavgası"nda cemaat ve tarikatların siyasetteki 40 yılı anlatılırken... Son sayfalarda Prof.
Hüseyin Hatemi ile yapılan bir röportaj Erbakan - Gülen çekişmesine yorum getiriyor.
      Prof.
Hatemi'ye soruluyor:
     Â
- Erbakan - Gülen çekişmesinin perde arkasında ne olabilir?      - Erbakan ile Gülen arasında ciddi ve giderilmez bir tezad yoktur...
Fethullah Gülen sadece İran İslam hareketine karşı kesin bir tavır almıştır...
     Â
Fethullah Gülen neden gözden düştü? Sebeplerini Prof.
Hatemi şöyle anlatıyor:
      - Saddam'ın başkaldırmasınından sonra sünni İslama eskisi kadar güven duyulmaması...
      - Artık Türki devletler denen çevrelerle de aracıya ihtiyaç duyulmayıp doğrudan ilişki kurulmasının maliyetinin ve riskinin daha az olacağı kanaatına varılmış olması..
      Prof.
Hatemi daha sonra özetle diyor ki:
      - Fethullah Hoca şimdilik Amerika'da unutuldu. Onun misyonunu Abdullah Hoca'ya vermenin denemesi yapıldı... İlerde belki Fethullah yerine Abdullah... "Son gülen iyi güler" gibi tehlikeli çağrışımlar yapan "Gülen" yerine "Gül" daha uygun görünür. Ne var ki Gül de diken kuşkusu uyandırdığı için
"dikensiz gül" haline geldiğini kanıtlamadıkça test devam edecek, öyle selemehüsselam piyasaya sürülmeyecektir.
Tayyip Bey gibi destursuz baÄŸa girenler de derhal ekarte edilecektir.
      Görüldüğü gibi.. İslamcı siyaset yapanların işi de zor... Kaderlerinde hep oyuna gelmek var. Veya getirilmek...
Yargı tıkır...
      Dünkü gazetelerde yer alan haberde
Raziye Duru adında genç bir Adanalı bayan, kucağında birkaç aylık bebeğiyle cezaevinden çıkarken görülüyordu. Suçu mu?.. Mal beyanında bulunmayarak yasaları ihlal etmiş, bu yüzden de 10 gün hapis cezasına çarptırılmış. Kadının fotoğrafına bakınca her türlü cezaya müstehak olduğu görülüyordu. Çünkü ne banka hortumcusuna benziyordu, ne rüşvet yemiş bürokrata... Arkasında Amca, Dayı, Baba gibi desteklerin bulunmadığı da ilk bakışta anlaşılıyordu. Öyle olunca kendisine Ceza Yasası'nın tam olarak tatbiki için engel kalmamış oluyordu. 10 gün hapis yatan
Raziye Duru aynı zamanda büyük bir vatan görevi ifa etmiş;
"Bu ülkede yargı işlemiyor" diye söylenen münafıklara yargının işlediğini ispat etmişti... Yaşasındı adalet!
Mide kültürü
      İstanbul - Levent'te "Lal" adıyla yeni bir restoran açılmış... Duyuru amacıyla dün gazetelere geçilen faks notu, Türk mide kültüründeki gelişmeyi de yansıtıyordu:
     Â
"Öğlen cafe, akşamüstü şarap evi, gece ocakbaşı..."      Geceyarısından sonra da
"işkembeci" olarak devam etmekte sanırız sayısız fayda var...
Pırlanta
      Genç kadın mücevher dükkanında kendisine çok hoş bir pırlanta gerdanlık beğenmiş. Sonra dükkan sahibine dönmüş:
     Â
- Bunu benim için bir süre tutabilir misiniz?      - Ne zamana kadar?
     Â
- Kocam kendisini affetmeyeceğim bir hata yapana kadar...Ödüller!
      Baba bu günlerde oldukça faal... Plaket üzerine plaket, ödül üstüne ödül alıyor. Önceki gün katıldığı toplantıda, irticalen tam 1 saat 35 dakika konuşmuş... Değişik derneklerden 8 plaket almış. Tabii ki, dünü de boş geçmedi ve Memory Center of İstanbul adlı örgüt tarafından
"Hafıza Gücü" Ödülü'yle ödüllendirildi.
      Daha ne gibi plaketlere, ödüllere tanık olacağız kimbilir? Mesela;
      * Kürsüde 1 saat 35 dakika kalma ödülü!
      * Kürsüye en kısa sürede ulaşma ödülü!
      * Sağa - sola en iyi bulaşma ödülü!
      * En uzun süre irticalen konuşma ödülü!
      * En iyi amca ödülü!
      * Plaketçi esnafını en çok ihya eden siyaset adamı ödülü!
      * En başarılı 9. Cumhurbaşkanı ödülü!
      * En çok ödül alan devlet adamı ödülü!
      * En çok ödül veren devlet adamı ödülü!
      * En çok gezen devlet adamı ödülü!
      * Darbeleri en geç sezen devlet adamı ödülü!
      * İşçiyi, memuru, köylüyü en çok ezen devlet adamı ödülü!
      * "Verdikse biz verdik, kime ne?" ödülü!
     Â
*Cihan Demirci’den Laforizma     Â
Ülkemizde zenginleştikçe kalp hastalığı riski artıyormuş... Eee, garibanın midesi boş, kalbi de tertemiz!...Yazara E-Posta: m.asik@milliyet.com.tr