ABD’ye tatile mi gitti, ABD’ye kaçtı mı?
Tartışmalı ama galiba kaçtı..
Niye mi?
Türkiye’de bir sıkıntısı yoktu.. Görünürde bir eli yağda bir eli balda yaşıyordu..
Ama.. FBI peşindeydi..
CIA peşindeydi..
Amerikalı savcı peşindeydi..
Bu durumu bilerek Miami’ye gitmesinin bir anlamı olmalı.. Ailesiyle gitti, tatil için gitti, birkaç günlüğüne gitti, havaalanında gözaltına alınınca şoke oldu savı kesmez..
Zarrab salak değil!.
Başına geleceğini bilmez mi? Ailesiyle gitmesi, Miami’den giriş yapmaya çalışması galiba şaşırtmaca.. Gözaltına alınır alınmaz yanında ABD’nin en iyi avukatları vardı.. Belli ki avukatlarla daha önce anlaşmış.. Geleceğini bildirmiş!.
Kısaca, tutuklanacağını, yargılanacağını bile bile gitmiş..
Neden?
-
Çok spekülasyon var..
BİR: Mafyanın baskısından bunaldı..
İKİ: Ortağı Bebek Zencani’nin İran’da idama mahkum olması bunalıma soktu..
ÜÇ: Öldürülme korkusu paranoyak yaptı..
DÖRT: Tahran-Ankara yakınlaşması korkuttu..
BEŞ: Tahran Ankara’ya Zarrab hakkında yeni belge verdi..
-
Belki hiçbir ilgisi yoktur ama şu notu da düşeyim..
İran Dışişleri Bakanı cumartesi günü İstanbul’a geldi.. Dışişleri Bakanı’yla kapsamlı görüşme yaptı.. Başbakan’la görüştü.. Cumhurbaşkanı kabul etti, bir saat konuştu..
Zarrab bu ziyaretten iki gün sonra pazartesi günü Miami’ye gitti; tutuklandı..
ABD yargısı.. Türk yargısı..
Mesele Zarrab değil..
Mesele ABD’deki adalet anlayışı, yargı mekanizması..
Savcı delilleri toplamış, iddianamesini yazmış, 15 Aralık 2015’‘te mühürlü dosyayla (sızdırılmaması için) mahkemeye teslim etmiş..
Sonra yakalama ve tutuklama talep etmiş..
-
Bizde tam tersi oluyor.. Savcı önce gözaltına aldırıyor, sonra tutuklama kararı çıkartıyor..
Daha sonra itirazlara karşı dosyaya gizlilik kararı koyduruyor.. Avukatlar şüphelinin neden tutuklandığını öğrenemiyor..
Şüpheli hapse atılınca savcı delil aramaya, toplamaya başlıyor..
Aylar, aylar sonra iddianamesini yazıyor.. Mahkemeye sunuyor..
-
Özetlersek.. ABD’de önce deliller toplanıyor, iddianame yazılıyor, sonra tutuklama isteniyor..
Bizde önce tutuklama kararı veriliyor, sonra delil aranıyor, aylar sonra iddianame yazılıyor..
Belçika’ya kızdık ama farklı mıyız?
Brüksel saldırısını düzenleyen teröristlerden biri 2015’te Gaziantep’te yakalanmış.. Sınır dışı edilmiş..
Sınır dışı edilirken nota ile hem Belçika’ya hem Hollanda’ya bu adam terörist savaşçı diye bildirilmiş..
Buna rağmen Bakraoi adlı terörist tutuklanmamış..
-
Belçika’ya en üst düzeyde kızıyoruz, niye bıraktın, niye tutuklamadın diyoruz..
Brüksel’i gereğini yapmamakla suçluyoruz..
Ama bir dakika..
Biz de durum farklı mı?
Biliyorsunuz, Ankara Gar katliamını yapan canlı bomba arananlar listesindeydi.. Buna rağmen sınırı geçti, Gaziantep’te yükünü aldı, Ankara Garı’nda bombayı patlattı..
-
Muhalefet yüklenince Başbakan bu durumu bakın nasıl açıklamıştı.. “Elimizde canlı bombacıların listesi var ama eylem yapmadan onları tutuklayamayız..”
Kırım’ı hatırladık
AKP Sözcüsü dünkü basın toplantısında Kırım’ın Rusya tarafından ilhak edilmesinin ikinci yılı olduğunu hatırlatarak kınadı.. Kabul edilemez olduğunu söyledi..
Rusya Kırım’ı iki yıl önce 18 Mart günü ilhak etti.. Ruslar, geçen yıl Kızıl Meydan’da Putin’in de katıldığı büyük bir törenle Kırım’ı ilhak etmelerinin birinci yılını kutladılar..
Ankara sesini çıkarmadı.. Görmezden geldi.. Açıklama yapmadı..
Bu yıl hatırladılar..
Neden acaba?
16 Mayıs 2016
Beşiktaş Kulübü Başkanı Orman, Kartal’ın yeni mabedini tanıtmış.. Şampiyonluk kupasını bu sarayda alacağız demiş..
Vodafone Arena 10 Nisan’da törenle açılacak.. İlk maç 11 Nisan’da Bursaspor’la.. 45 bin kişi tribünde olacaktır..
Beşiktaş yeni stadında bu sezon üç maç oynayabilecek..
Son maçı 16 Mayıs 2015 pazartesi günü..
-
Başkan’ın sözünden yola çıkarsak; 16 Mayıs Beşiktaş’ın şampiyonluk kupasını kaldıracağı gün..
