Soru şu.. Parti içi yarışı bir tarafa bırakırsak CHP’de delege neden heyecansız..
Örgütler neden canla başla çalışmıyor.. Partililer neden koşturmuyor..
Çünkü Türkiye’yi değiştirmek gibi uğrunda neferlik yapacağı bir davası yok..
Motivasyonu yok..
*
AKP partinin vardı.. Hâlâ var.. 1970’li yıllardan beri Türkiye’yi değiştirmek, muhafazakârlaştırmak, mütedeyyin hayat tarzını hâkim kılmak için koşturuyorlardı..
Bu inanç onları motive ediyor..
2002 yılında AKP hükümete geldiği zaman ‘Bu iş bitti’ demediler.. Çünkü değiştirmek istedikleri devlet düzeni vardı.. Bizim olacak dedikleri kaleler!..
Daha fazla çalıştılar..
2007 seçimine cumhurbaşkanı bizden olacak diye asıldılar..
2011’e temeli attık, inşaatı bitirelim motivasyonuyla girdiler..
AKP’ye oy verenlerden bahsetmiyorum, AKP’ye oy vermeye teşvik edenlerden söz ediyorum.. Ev ev dolaşanlardan.. Seçim günü sandığa kim gitti, kim gitmedi diye gün boyu takip edenlerden..
Başbakan ara kademe diyor ya; onlardan..
10 Ağustos’ta ‘Seçilmiş ilk cumhurbaşkanı bizden olmalı.. Erdoğan’ı Köşk’e çıkarmalıyız’ sloganı etkin oldu..
Yerel seçimde bile uğruna mücadele edecekleri bir dava buldular.. Darbe girişimiyle hükümeti devirmeye çalışanlarla mücadeleydi yerel seçimin senaryosu..
Darbecilere dersini vermekti..
*
2015 seçimleri için de hikâyeleri hazır.. Yeni Türkiye’yi kurmak.. Yeni Türkiye’yi kurmak için Anayasa’yı değiştirmek.. Başkanlığı getirmek..
Çekim gücü bu olacak..
AKP dışında kalanları sandığa ne çekecek?
Biliyorum, 2015 seçimi önemli.. Herkes çok önemli olduğunun farkında.. AKP’li olmayan kitlelerin sandığa gitmek için çok önemli nedeni var..
Var ama o neden bir şeyleri değiştirme nedeni değil.. Karşısındakine yaptırmama nedeni..
Bu sebeple heyecan olmuyor.
Bu sebeple rüzgâr esmiyor.. İnsanlar koşuşturmuyor, asılmıyor, gecesini gündüzüne katmıyor..
*
1977 seçimlerini yaşadım.. 17 yaşındaydım.. İnsanların dağa taşa Karaoğlan yazma nedenini biliyorum..
Sosyal devleti getirmek gibi bir iddia, bir amaç vardı..
Emeğe saygılı, çağdaş ülkeyi kurmak iddiası en büyük motivasyondu.. Duvara yazı yazanların bir hayali vardı..
Şimdi kimsenin hayali yok..
*
Korkular, kaygılar, endişeler var..
Talepler, beklentiler var..
Ama hayal yok, o hayalin gerçek olacağına inanç yok..
Eksik olan bu..
Adı konulmuş büyük bir dava anonsu yok!..
Daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi, isteyenin istediği gibi yaşayacağı ülke, hukukun hâkim olduğu devlet talebi var..
Var ama uğruna mücadele edilecek büyük bir davaya dönüşmemiş..
Seçim sandığına dikilecek bayrak haline gelmemiş..
CHP yönetiminin yapması gereken bu..
Değişimin gerçekleşeceğine inanmak ve inandırmak.. Büyük davayı ilan etmek, sahiplenmesini sağlamak..
Uzun lafın kısası..
İnsanları heyecanlandırmaları lazım..
Kadim şehirdi, dikey şehir oldu
Başbakan Davutoğlu, kurultay konuşmasında dokuz hedef ortaya koymuştu.. Hedeflerden biri de şehircilikle ilgiliydi..
Şöyle demişti; ‘Kadim şehirlerimizde dikey değil, yatay mimariyi geçerli kılacağız.’
Bunu söylerken İstanbul’dan da övgüyle söz etmişti.. Ama maalesef bu iktidar kadim şehir dediği İstanbul’u öyle bir dikti ki İstanbul’un silüeti değişti..
Başbakan yatay mimari vurgusu yapıyor ama İstanbul Avrupa’nın en dikey kenti olmuş..
107 gökdelenle bir numara..
Olan şu.. Lafa gelince kadim şehir, yatay mimarı olacak diyorlar.. Ranta gelince diktikçe dikiyorlar..
Türkiye’de değil miyiz? Neden Selçuklu?
Atatürk Orman Çiftliği’nde yeni yapılan binanın başbakanlık binası olacağını zannediyorduk..
Erdoğan cumhurbaşkanı seçilince cumhurbaşkanlığı binası oluverdi..
Başbakan açıkladı..
Adı; Ak Saray olacakmış..
Eskiden Cumhurbaşkanı makamını kastetmek için Çankaya, Köşk deniyordu..
Köşk’e göre tabiri kullanılıyordu..
Demek ki Saray’a göre denilecek..
Saray tabiri yerleştirilmeye çalışılacak.. Saray’dan alınan duyumlara göre!..
Çiftlikteki yapı Selçuklu mimarisini andırıyormuş, içinde Osmanlı motifleri kullanılmış..
*
Cumhurbaşkanı, yeni yapıyı anlatırken ‘Ankara bir Selçuklu başkenti mesajını vermemiz lazım’ demişti..
İyi de Ankara hiçbir zaman Selçuklu başkenti olmadı ki..
Sonra.. Yaptığımız binayla yabancılara Türkiye Cumhuriyeti başkenti mesajını versek!
Burası Türkiye değil mi?
Neden Selçuklu?