Geçit vermedi; ne araçlara ne yayalara..
Türklere de izin vermedi, turistlere de..
Sanki düşman güçleri istila etmeye gelecekmiş gibi, kilometrelerce öteden caddelere barikatlar kuruldu.. Sokak araları bile giriş çıkışlara kapatıldı..
Taksim’in çevresi açık hava hapishanesine döndü..
Kuş uçurtulmadı…
Abartmıyorum.. Gezdim, dolaştım, gördüm. Adam turist, adamın elinde çek çek bavulu, oteline gitmek istiyor..
Polis net, polis katı; yasak..
Oteli 20 metre ötede..
Emir var, yasak..
Gayrettepe’den metroya bindim.. Akşamüstü 17.30 falan.. Taksim tarafına gideceğim.. Metro Mecidiyeköy/Şişli istasyonundan hareket etti, anons:
Metro Osmanbey-Taksim-Şişhane istasyonlarında durmayacaktır..
Hoppala.. İlk durak Haliç..
Be adam; bunu Mecidiyeköy’e gelmeden söyle de inen insin..
Osmanbey’de, Harbiye’de işi olan yürüsün..
Saygısızlık desem değil.. Daha da ötesi, insana değer vermemek..
***
Haliç’te indim.. Şişhane yokuşunu tırmanıp, Tepebaşı’nın ara sokaklarından güç bile Tarlabaşı’na ulaştım..
Abartmıyorum.. Sokaklarda adam başına neredeyse üç polis düşüyordu..
***
Bu uygulama herhalde ‘Güvenlik önlemi nasıl alınır?’ diye polis okullarında okutulur!
Bence, Paris, Berlin, Roma, Madrid gibi önemli kentleri yönetenler örnek almalı..
Kentin en önemli meydanının çevresini beş kilometre ötesinden çepeçevre kapatıyorsun..
Bırakın kedi köpeği, kaplumbağa bile sokmuyorsun..
Güvenliği sağlıyorsun..
Sabahın köründen akşamın dokuzuna kadar polis neyi korudu?
Atatürk anıtını bizlerden mi?
Taksim Meydanı’nı halktan mı?
***
1 Mayıs kutlaması Maltepe’deydi.. Partiler, sendikalar. Sivil toplum kuruluşları oradaydı..
Olsa olsa Taksim’e çıkmaya çalışan birkaç marjinal grup olurdu...
Oldu da..
Sabah Halkın Kurtuluş Partisi 15 kişilik grupla denemiş..
Öğle saatlerinde aynı örgütten 20 kişi ikinci denemeyi yapmış..
Hepsi gözaltına alınmış..
10 kişilik bir başka grup da Beşiktaş’taki Kartal heykelinin önünde toplanmış..
Toplasan 50 kişi bile etmiyor..
1 Mayıs eziyetinin nedeni bu..
Eski yasaklarla yeni seçim!
YSK seçim yasaklarını açıkladı.. Okuyunca ya bilerek yaptılar ya da unuttular dedim..
Çünkü koyduğu yasaklar anayasa değişikliğini değil, cumhurbaşkanının yarışa girmediği eski dönemi kapsıyor..
YSK, Başbakan’a, bakanlara, milletvekillerine seçime bir hafta kala devlet imkânlarını kullanma yasağı getiriyor..
Ne makam araçlarını kullanabilecekler ne devletin araçlarını ne devletin uçaklarını..
Ama Cumhurbaşkanı yasak kapsamı dışında tutuyor..
Bu eskiden böyleydi.. Cumhurbaşkanını halkın seçmediği dönemlere özgüydü..
***
Şimdi denilecek ki; Cumhurbaşkanı’nın devletin uçaklarını kullanmaya ihtiyacı mı var?
Doğru, yok.. Cumhurbaşkanı aynı zamanda AKP Genel Başkanı olduğu için AKP mitinglerine çıkar konuşur.. Zaten öyle olacak..
***
Benim dediğim başka.. YSK’nın cumhurbaşkanı seçiminde haksız rekabete izin vermesi..
Cumhurbaşkanı seçimi yokmuş gibi davranması..
Şampiyon olalım da!
İktidar övünüyor.. 2017’nin büyüme şampiyonuyuz diye hava basıyor..
Haklılar..
7.4 büyüme az buz bi şey değil.. Hele 2017’nin son çeyreğinde yüzde 11’i büyümemiz rekor..
***
Bu arada, iktidarın söz etmediği bir rekora daha imza attık..
G20 ülkeleri içinde enflasyon rekoru kırdık..
Şampiyon olduk..
Türkiye’de enflasyon yüzde 10.23..
En yakın rakibimiz Meksika; yüzde 5.04..
Üçüncü sırada Hindistan var; yüzde 4.28..
Bizi yakalamaları mümkün değil.. Şampiyonluğu uzun süre bırakmayız..
Avrupa’ya bakalım..
İngiltere’de yüzde 2.50, Fransa’da yüzde 1.60.. İspanya’da 1.10, İtalya’da 0.80..
Ettiğini buldular, uzun süre hükümet kuramadılar diye dalga geçtiğimiz Hollanda’da yüzde 1.00..