Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Sur’un 15 mahallesinde sokağa çıkmak yasaktı..

Önceki gün 9’unda kaldırıldı..

Yatağını, yorganını, yastığını sırtlayan yine sokağa döküldü..Kadın erkek, yaşlı genç, çoluk çocuk fırsatını bulan kaçıyor..

Göç ediyor..

Nereye?

Varsa akrabalarının yanına, belki bir arkadaşlarının evine.. 10-15 kişi iki göz evde yaşamaya çalışacaklar..

Göçüyorlar ama çileleri bitmiyor..

İktidar hemen el atmalı.. Geçen gün yazdım.. Dedim ki;

“ İktidar, Esad teröründen kaçanlara sahip çıktı..

İktidar, IŞİD teröründen kaçanlara kucak açtı..

Haberin Devamı

Kamplar kurdu, yerleştirdi..

Üç öğün yemek verdi..

İhtiyaçlarını karşıladı.. Mağdur etmedi..

Sur’dan, Cizre’den kaçanlar için de kamplar kurulmalı.. Suriye’den gelenlerden ne farkları var?

Onların da evi barkı yıkıldı..

Onların da parası pulu yok..

Sayıları az buz değil, 200 bin kişinin göç ettiğinden söz ediliyor..”

İktidar, ilk göç dalgasıyla harekete geçebilirdi..

Terör mağdurları yurtlara, geçici kamplara yerleştirilir, çocukların eğitime devamı sağlanabilirdi..

Çok geç mi kalındı?

Hayır..

Diyanet İşleri Başkanlığı öncülük yaptı.. Çok anlamlı yardım kampanya başlattı..

Adı; Şimdi Yaraları Sarma Zamanı..

Yardım kampanyasını üç ayağı var..

Şehitlerimiz, terör mağdurları ve Suriye’den kaçan Türkmenler..

Başkan Görmez’in terör mağdurlarına yaklaşımı çok önemli..

Diyor ki;‘Gelin, terörle örselenen ruhlarını birlikte tedavi edelim. Gelin, kulaklarındaki silah seslerini hep birlikte unutturalım..’

Sorunun can damarı bu..

Niye mi?

Meselenin maddi boyutu aşılabilir.. Evi yıkılanın evini onarırsın, olmazsa yeni bir ev verirsin, işyerini tamir ettirirsin, sıfır faizle uzun vadeli kredi açarsın, vergi borcu varsa affedersin, işi olmayana iş verirsin..

Devletin buna gücü yeter..

Ama önemli olan psikolojik durumları..

Özellikle çocukların..

Haftalarca bir göz evde korku içinde yaşayan.. Beyinleri haftalarca silah sesleriyle uğuldayan insanların ruh hali..

Şiddetin ruhlarına verdiği hasarı onarmak, evlerini onarmaktan daha önemli..

Onların acil ihtiyacı; sakin, sessiz, huzurlu bir ortam..

Yine havanda su dövülecek!

Meclis komisyonu yeni anayasa için toplandı..

Dört partiden üçer milletvekili masada yer aldı..

İsimler farklıydı tabii..

Ama yaklaşım aynıydı..

Komisyonun adı da değişmişti.. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’ydu, Mutabakat Komisyonu olmuş..

Değişiklik sayarsanız; tek değişiklik bu..

TBMM Başkanı başkanlık etti, açılış konuşması yaptı.. Sonra parti temsilcileri söz aldı..

24. dönem Uzlaşma Komisyonu’nda ne söylemişlerse.. 26. dönemde kurulan Mutabakat Komisyonu’nda da aynısını söylediler..

Uzlaşma Komisyonu nerede tıkandıysa..

Mutabakat Komisyonu tıkanıklığın devam edeceği sinyaliyle başladı..

Yol alması zor!..