Yönetim merkezi olarak saray Osmanlı adetidir.. Ülke önce Topkapı Sarayı’ndan sonra Abdülmecit’in yaptırdığı Dolmabahçe Sarayı’ndan yönetilmiş.. Abdülhamit ise Yıldız Sarayı’nı tercih etmiş.. Osmanlı döneminde siyasi merkez, ülkenin yönetim yeri saraylardı..
*
Cumhuriyet döneminde ise saray kavramı idare ve siyasi merkez yerine yargı merkezi olarak kullanıldı.. Mahkemelerin toplandığı, hakim ve savcıların bulunduğu binalara saray ismi verildi: Adalet Sarayı..
Adalete verdiğimiz önemi vurgulamak için yargıya sarayı laik görmüşüz..
*
AKP iktidarı adalet sarayı yapmaya çok önem verdi.. Eski köhne, küçük binaların yerini modern devasa binalar aldı.. Saray gibiydiler.. İktidar yakın zamana yeni yaptığı bu saraylarla övünüyordu..
Şöyle ki; AKP iktidarı döneminde 131 yeni adalet sarayı yapılmış.. 2002 yılına kadar yapılan adliye saraylarının toplam kapalı alanı 569 bin metre kareymiş.. 2002 yılından sonra 2.5 milyon metrekare yapılmış..
Avrupa’nın en büyük adalet sarayı Çağlayan’da.. Bizim gazete hemen bitişiğinde.. Her gün önünden geçiyoruz..
Gerçekten saray gibi.. 326 duruşma salonu, 267 savcı odası, 442 hakim odası, konferans salonu avukat görüşme odaları, kafeteryalar kütüphane, kreş kısaca ne ararsan var.. İstanbul’un tek adliye sarayı burası değil..
Karşı yakada Anadolu Adliye Sarayı var.. O da devasa bina.. 297 mahkeme birimi var.. Saray gibi.. Bakırköy’de de var.. O da saray..
Velhasıl adliye sarayı konusunda üstümüze yok..
Geç oldu ama bu sarayları yaptıktan sonra bir şeyi fark ettik.. Sarayları güzel yapmışız ama içine adaleti koymayı unutmuşuz..
Türkiye’yi sarsan bütün davalar adaletsiz kararlar nedeniyle sil baştan oluyor.. Adalet yeniden aranıyor..
*
Dolmabahçe Sarayı’ndan sonra ilk kez yönetim merkezi olarak Ankara’da saray yapıldı.. Adına Ak Saray deniyor..
Adalet sarayına adaleti koymayı unuttuğumuz gibi yönetim merkezi olması planlanan bu yeni saraya da demokrasiyi koymayı unutmayız inşallah..
Başbakan’ın üslubu kendi üslubu değil
Başbakan Davutoğlu’nu Yenikapı- Aksaray metrosunun açılışını yaparken dinledim..
Kendi gibi değil..
Tarzı o değil.. Kızması zorlama , bağırması zorlama, sesini yükseltmesi zorlama, rakiplerine çakma yöntemi zorlama.. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üslubunu andırıyor.. Davutoğlu Erdoğan gibi kızıyor, Erdoğan gibi sesini yükseltiyor, Erdoğan gibi rakiplerine hitap ediyor..
*
Mesela dün ‘eyy Bahçeli’ diye seslenmesi sırıttı.. ‘Eyy Bahçeli, eyy Kılıçdaroğlu, eyy CHP, eyy BM, eyy Avrupa, eyy Batı’ Erdoğan’ın üslubudur.. Erdoğan’ın doğal halidir, içinden öyle geldiği için öyle hitap etmiştir..
Hakikidir.. Samimidir..
Vurgu yapacağı kelimeleri uzatarak kullanmak Erdoğan’a özgüdür..
*
Davutoğlu vakit kaybetmeden kendi üslubuna dönmeli.. Rakiplerine çatarken bağırması.. Birilerine kızdığını sesini yükselterek göstermesi şart değil.. Çünkü, Başbakanlık bağırma makamı değil..
Bağırmasa da, bazı kelimeleri uzatarak telaffuz etmese de ne dediğini anlarız..
Az kalsın zeytinlikler imara açılacaktı!..
Soma’da alavere dalavereyle, hukuka kafa tutan yöntemle altı bin ağaç yok edildi..
Diyanet İşleri Bakanlığı Cuma hutbesinde çevrenin önemini vurgulasa da.. Bu dünyanın sadece insanlar için yaratılmadığının altını çizse de muhafazakâr kesimin dinlediği yok.. En azından termik santral yapacak firmanın sahibi dinlememiş.. Belki Cuma’ya gitmiştir ama hutbeyi dinlememiş..
Veya hutbe sırasında uyuklamış.. Veya rant ağır basmış.. Her neyse.. Yaptığına iktidar da tepki gösterdi.. Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş; ‘Santralara ihtiyacımız var ama zeytin de zor yetişir. Çevreyi vahşi kapitalizmin kurullarına terk edemeyiz’ demiş..
*
Güzel.. Güzel de durun bir dakika..
Bu iktidar, temmuz ayında 25 dönümden küçük zeytinlikleri imara açmak için yasa çıkarmaya çalışmadı mı? Maden yatırımı, enerji yatarımı, konut yapımı, AVM yapımı için kullanılmasına izin vermek istemedi mi?
Türkiye’de ortalama zeytin büyüklüğü 10 bin dönüm.. İktidar 25 dönümün altını zeytinlik saymama eğiliminde..
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.. İktidarın söylediği başka yaptığı başka..
*
Şimdi diyecekler ki; zeytinciliğe en büyük teşviki biz verdik.. Ağaç sayısını 97 milyondan 170 milyona çıkardık.. Doğru.. Gerçek bu.. Ama temmuz ayında çıkarmak istedikleri yasa da gerçek..
Zeytinlik katliamını teşvik gibi..