Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Yüzde 10’luk seçim barajı hak ihlali mi?
Evet..
Hayır diyen yok.. İktidar partisi üç seçimdir yüzde 10’luk barajın nimetinden yararlansa da açık açık savunmuyor..
Biz getirmedik, bizden önce de vardı diyerek ayıbın faturasını başkalarına kesiyor..
Kime?
12 Eylül askeri rejimine.. Madem, hak ihlali madem ayıplı.. Madem, demokratik değil.. Değiştir o zaman..
Muhalefet değiştirelim diyor.. Barajı indirelim diyor.. Birkaç günlük iş.. Torbalardan birine atsalardı çoktan değişirdi..
Demek ki kalsın istiyorlar..
*
Anayasa Mahkemesi Başkanı gündeme getirince siyaset çarşısı karıştı.. Tartışma devletin zirvesine kadar çıktı..
Cumhurbaşkanı da mevzua Anayasa Mahkemesi’ne çatarak katıldı.. Cumhurbaşkanı’nın dediği şu..
‘Milli irade seçim sandığında belirlenir, TBMM’de de tecelli eder. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Egemenlik bürokrasinin değildir, Anayasa Mahkemesi’nin de değildir. Hiç kimse, hiçbir kurum kendisini milletin üzerinde milletin meclisinin üzerinde, özellikle siyaset kurumunun üzerinde görmemelidir.’
Konuşmaya son cümledeki yaklaşımı irdeleyerek başlayalım.. Siyasetin üzerinde hukuk vardır.. Meclis’in üzerinde de hukuk vardır.. Sadece milletin temsilcileri değil, millet de evrensel hukuk kurallarına uymak zorundadır..
Bu Amerika’da da böyledir.. Almanya’da da.. İngiltere’de de.. Demokratik tüm ülkelerde aynıdır..
Örnek mi?
ABD vatandaşları istese köleliği geri getirebilirler mi? Köleliğe son veren 1863 tarihli yasayı yok hükmünde sayabilirler mi?
Hayır..
Hayırsa demek ki millet iradesinin üzerinde de bir şeyler var demektir.. Hukuk var demektir.. Devletin temeline konulan harç var demektir..
*
Gelelim Cumhurbaşkanı’nın ‘Milli irade seçim sandığında belirlenir’ sözüne..
Ya seçim sandığı milli iradeyi belirlemiyorsa.. Ya seçim sandığı milli iradeyi tam yansıtamıyorsa..
Ya seçim sandığı milli iradenin hakkıyla tecelli etmesine imkân tanımıyorsa..
Kim düzeltecek?
Meclis!..
*
Meclis çoğunluğu varlığını, gücünü, milli iradeyi tam yansıtmayan seçim sandığına borçluysa.. Sırtını çarpık sandık sistemine dayamışsa..
Kim düzeltecek?
Kim!..

Haberin Devamı

O müfettiş işini layıkıyla yapsaydı!

Haberin Devamı

Maden ocağı sahibini bir kenara bıraktım.. Para hırsı aklının önüne geçmiş olabilir..
Maden ocağının müdürünü, sorumlusunu, mühendislerini de kenara koydum.. Maaşa olan ihtiyaçları vicdanlarını susturmuş olabilir..
İşten atılmayı göze alamamış olabilirler..
İşçileri köle gibi çalıştıran dayıbaşının da paraya olan düşkünlüğü acıma hissini köreltmiş olabilir..
Bu düzen böyle gelmiş böyle gider, çomak sokmak bana mı kalmış demiş olabilirler..
*
Peki.. Madenle ilgisi olmayan.. Geçimini madenden sağlamayan.. Madene bağımlı olmayan iş müfettişlerine ne demeli?
Soma madenini doğru dürüst denetleselerdi.. Müdürün odasında çay içerek rapor yazacaklarına ocağa girerek yazsalardı.. Gerçekleri dile getirselerdi.. İşlerini doğru dürüst yapsalardı, hakkıyla yapsalardı.. Bu maden sakat, bu maden güvensiz, bu maden böyle işletilmez diye haykırsalardı..
Ne 301 madencimiz hayatını kaybedecekti..
Ne yüzlerce ailenin, binlerce insanın hayatı kararacaktı.. Ne yüzlerce çocuk yetim kalacaktı..
Ne de 2831 madencimiz işinden olacaktı..
Telefon mesajıyla işlerinden atılmayacaklardı.. Karda kışta açıkta kalmayacaklardı..
*
Bakan hâlâ bürokratımı yedirmem diyor, bürokratımı elletmem diyor.. Kendinden başka kimseye yararı olmayan bürokratı, müfettişi ne yapayım!.. Bakanlık tepe tepe kullansın.. Ne diyelim!..

Haberin Devamı

11 ayda 1723 işçi çalışırken öldü..

Adı konulmamış savaş gibi değil mi? Bu insanları savaşta değil, iş kazalarında kaybetmişiz..
Neden mi?
Yukarıda yazdığım sebeplerden.. İnsana değer vermememizden, kazadır, kaderdir deyip aldırmadığımızdan..
Aldırsak.. Ne oluyor desek!..
*
İş Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (sivil toplum kuruluşu) çok güzel bir iş yapıyor.. Her ay iş kazalarında ölen işçi sayısını açıklıyor.. İl il, isim isim..
Hangi iş kolunda ne kadar kayıp verdiğimizi ayrıntılarıyla ilan ediyor.. 11 ayın acı tablosu şöyle.. Ocakta 101 işçi.. Şubatta 84, martta 122, nisanda 124, mayısta 425 (301 madencimiz Soma’da), haziranda 150, temmuzda 130, ağustosta 158, eylülde 146, ekimde 160 işçi, kasımda 123 işçi ölmüş..
Toplam 1723 kişi..
*
CNN Türk’te Emin Çapa harika bir iş yapıyor, her ay bu raporu ekrana taşıyor.. Kulağımızı çekiyor, ayağımıza tekme atıyor, gözümüze sokuyor..
Yeter artık diye haykırıyor.. Siz de haykırın diyor..