Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Başbakan hafta sonu rüşvetin tanımını yapmıştı.. El Cezire’ye verdiği demeçte yolsuzluktan ne anladığını açıklamış..
Rüşvet sivil ile memurun iş tutmasıymış..
Yolsuzluk ise devletin kasasının soyulup soyulmadığıyla ilgili meseleymiş..
Söylediği aynen şu..
‘Ayakkabı kutusu için de söylenen olaylar, Halk Bankası’ndan alınan ya da soyulan para değildir.’
Peki nedir?
İmam hatip yaptırma parası değil herhalde?
*
Meseleye Başbakan’ın penceresinden bakarsak ortada ne rüşvet vardır ne yolsuzluk..
Çünkü ne memurla iş tutuldu ne devletin kasası soyuldu!..
Peki, fezlekelerde yazılan ne oluyor?
Eski Ekonomi Bakanı’nın 28 defa rüşvet aldığı, 52 milyon doları cebe indirdiği iddiası..
Eski İçişleri Bakanı’nın 10 milyon dolar rüşvet yediği savı..
Eski AB Bakanı’nın 1.5 milyon dolar rüşvet aldığı iddiası..
Bakanlar memur değil diye rüşvete girmiyor mu?
*
Peki ya Halk Bankası’nda yaşananlar.. TBMM KİT komisyonu raporuna göre; evinde ayakkabı kutusu içinde 45 milyon dolar bulunan müdür döneminde bankanın riskli kredi miktarı yüzde 722 oranında artmış..
Bir milyonun üstü ticari kredilerde riskli tutar 146 milyon liradan 1 milyar 204 milyon liraya çıkmış..
Ayakkabıcı müdür bankanın paralarını istediği gibi dağıtmış..
Sayıştay raporuna göre yüksek tutarlı kredi çeken bir firmanın teminat gösterdiği arazi hazineye aitmiş!..
*
Ayakkabı kutularındaki dolarlar bunların karşılığı mıdır, değil midir bilemem..
İktidar elini çekerse..
İktidar soruşturmaya izin verirse..
Savcılar iddianameyi yazarlarsa..
Bakanlar için yazılan fezlekeleri yeniden gönderirse öğreneceğiz..
*
Devletin kasasını dolaylı yoldan soymak, riskli krediler vererek yasal yoldan içini boşaltmak yolsuzluğa girer mi, girmez mi?
Bunun karşılığında pahalı hediye almak rüşvete girer mi girmez mi?
Yargı bi çalışsa öğreneceğiz..

Haberin Devamı

Mersin’in Başkanı’yla Mersin’i konuştuk..

Önceki gün Mersin’deydim.. Size biraz da Mersin’i anlatayım..
Mersin’de oturup da belediye hizmetlerinden memnun olmayan yok gibidir.. Macit Özcan’ın üç dönem üst üste Anakent Belediye Başkanı seçilmesi bunun göstergesi..
Özcan bu seçimde de aday..
Gittim, dolaştım.. 10 kilometrelik sahil parkı Mersin’e ayrı bir hava getirmiş.. Batı kentleri düzeyine çıkarmış..
Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Mersin İdman Yurdu parkları kentin süsü olmuş..
CHP’li Belediye Başkanı Özcan ile buluştuk..
‘Kentin altyapı sorunu yok’ diye söze başladı.. ‘Caddelerini sel basmayan tek kent Mersin’dir’ dedi övünerek..
Tamam da dedim.. Mersin de eski Mersin değil.. Büyük şehir oldu.. Alanı genişledi.. Taa Anamur’a kadar eli kolu uzadı..
Anakent dört ilçeymiş, 13 ilçeye çıkmış.. İşin içine köyler de girdi...
Bütünkent yasası çıkar çıkmaz, Özcan çalışmaya başlamış.. Bir yılda 100 köyün asfalt çalışmasını bitirmiş.. Bu sebeple kırsalda da iddialı..
Rakip dedim..
‘Tarsus’ta MHP, Akdeniz ilçesinde BDP’ dedi..
2011 seçimlerinde AKP 310 bin, CHP 304 bin oy almış.. MHP 222 binde kalmış..
‘O seçimde 80 bin oy MHP’den AKP’ye kaydı’ dedi; bu seçimde o oyların MHP’ye geri döneceğini tahmin ediyor..
Yani..
AKP’yi rakip olarak görmüyor.. Adayını da kuvvetli bulmuyor..
*
Sahilden içeriye doğru kenti büyüttüklerini söyledi.. Kuzey Mersin dedikleri yeni bir bölge doğmuş.. ‘Önce altyapısını yaptım, geniş caddeler açtım sonra imar başladı’ diyor..
Gördüm ki; bu yeni modern yerleşim alanıyla övünüyor..
*
Geçen yıl Akdeniz oyunlarının Mersin’de yapılması da büyük avantaj.. 25 bin kişilik yeni stada, 7 bin spor salonuna kavuşmuşlar..
İsteyip de yapamadığın ne diye sordum.. Ne eksik kaldı?
‘Hafif raylı sistem’ dedi.. DPT izin vermediği için dış kredi alamamış..
Peki gurur duyduğun dedim..
‘Eskiden Mersin’den denize girilmezdi; şimdi giriliyor. Deniz tertemiz’ dedi..
Tahminin dedim..
‘Yüzde 35’le seçimi almak..’
Mersin izlenimleri böyle..