ABD Başkanı Obama Ankara’yla ilişkileri önemsedi; soykırım demekten kaçındı, yine ‘büyük felaket’ demeyi tercih etti..
Rusya Devlet Başkanı Putin Ankara’yla ilişkileri önemsemedi; ‘soykırım’ dedi..
Etnik kimliklere göre toplu katliamın gerekçesinin olamayacağını söyledi..
Bakalım Beştepe’den ‘Eyy Putin’ sesi yükselecek mi?
Papa’ya verilen tepki Putin’e de verilecek mi?
Avrupa Parlamentosu’na yapılan ‘Haddini aşma’ uyarısı Putin’e de yapılacak mı?
Moskova ile gerginlik yaşanacak mı?
Soru işareti çok..
*
Yoksa, 100 milyar dolarlık ticaret hedefi.. Putin’in ‘Avrupa gaz istiyorsa Türkiye’den satın alabilir’ açıklaması tepkiyi yumuşatacak mı?
Göreceğiz..
*
Kırım meselesinde frene basmıştık.. Rusya Kırım’ı ilhak edince Ankara, ’Kırım’ın ilhakı kabul edilemez’ demişti..
Rusya’yı ilhaktan vazgeçirmek için ilişkileri askıya almamıştı.. Tam tersine, geliştirmişti..
Putin Ankara’ya gelmiş, krallar gibi ağırlanmıştı..
*
18 Mart’ta biz Çanakkale Deniz Zaferi’nin 100. yılını kutlarken, Putin Kızıl Meydan’da Kırım’ın ilhakının birinci yılını kutladı..
Ankara tepki vermedi..
Beştepe’den ‘Eyy Putin, çok oluyorsun’ sesi yükselmedi..
*
Putin soykırım demekle kalmayacak.. Bugün Erivan’a gidip törenlere katılacak.. Ha, bu arada, Fransa Devlet Başkanı François da Erivan’a gidiyor..
Soykırım anıtının açılışına katılacak..
Ankara, Erivan’da kendileri çalıp kendileri oynar havasında ama manzara hiç de öyle değil..
*
Bu arada 24 Nisan’ı perdelemek için Çanakkale’de bugün düzenlenecek tören çok anlamlı olmadı..
Hatır için gelen konukları bir kenara koyun..
Bugünkü tören bizim için de anlamlı değil..
24 Nisan’ın Çanakkale için hiçbir anlamı yok.. 25 Nisan sabahı Anzaklar saldırdı..
Bu yıla kadar biz 18 Mart’ta deniz zaferini kutlar, şehitlerimizi rahmetle anardık..
Çanakkale’ye gelen Anzaklar 25 Nisan sabahı gün doğarken kayıplarını anardı..
*
Şu bir gerçek.. Dünyanın gözü Çanakkale’de değil Erivan’da olacak..
Papa ile Putin Beştepe’nin ilk konuklarıydı
Beştepe’nin ilk konuğu Papa’ydı.. Papa’yı Türk-Vatikan bayrağı taşıyan atlılar karşılamıştı.. Kaçak olup olmadığının tartışıldığı günlerde Papa Beştepe’yi memnun etmişti..
Papa’dan sonra Putin geldi.. Putin de krallar gibi ağırlandı.. Erdoğan ile Putin baş başa bir buçuk saat görüştü.. Çok olumlu mesajlar verdiler..
Bu samimi sıcak havanın üzerinden çok değil, beş ay geçti..
Beştepe’nin iki önemli konuğu Beştepe’ye ihanet edercesine peş peşe ‘soykırım’ dedi..
Hoş olmadı..
Âdettendir.. Ülkeyi yönetenler 23 Nisan’da koltuklarını çocuklara verir.. Gazeteciler de çocuklara ülke meselelerini sorar..
Çocukların vereceği içten cevaplarla eğlenceli dakikalar yaşanırdı..
Dün de öyle olacaktı ki; işin içine siyaset girdi, propaganda girdi, seçim girdi..
Cumhurbaşkanı koltuğuna oturan çocukla başbakan koltuğuna oturan çocuğun ‘başkanlık’ sorusuna yaklaşımı aynıydı..
Biz sınıf başkanını seçtik..
Sınıf başkanından ülke başkanı göndermesi yaptırıldılar!..
Belli ki öğretilmiş.. Daha da ötesi var.. Başbakan koltuğunu bıraktığı çocuğu ne söylemesi konusunda yönlendirdi.. Başbakan kulağına fısıldadı; küçük kız yüksek sesle söyledi..
Muhalefetin vaatleri konusunda ne diyorsunuz sorusuna.. Başbakan isteyince, küçük kız da ‘bol keseden’ cevabını verdi..
Hoş olmadı..
Ne yani.. Davutoğlu ‘Bakın çocuklar bile anlamış mı dedirtmek’ istedi..
Bazen yolculuk iyidir
İnsan bazen bunalıyor, sıkılıyor. Ülke meselelerini ayrıntılarıyla takip etmek, her gün kalem oynatmak yoruyor..
Hele bizim gibi gün içinde bile gündemin altüst olduğu ülkelerde.. Hele bizim gibi siyasilerin her gün demeç verdiği ülkelerde.. Hele bizim gibi her kafadan bir sesin çıktığı ülkelerde.. Hele bizim gibi kutuplaşmanın had safhada olduğu ülkelerde..
Üstelik seçim sürecine de girilmişse!..
Deniz yolculuğu tam zamanında imdadıma yetişti.. Bazen yolculuk iyidir.. Deniz dinlendirir..
Benim de dinlenmeye ihtiyacım var.. Bir hafta izninizle.. Dükkân kapalı..