Başbakan’a yakın duran gazetenin yazdığı doğruysa..
Gezi’de neler olmuş neler..
Meğerse olaylar çığırından çıksın diye.. Dünyaya facia görüntüsü verilsin diye.. İnsanlar isyan etsin diye tezgah kurulmuş..
Altını çiziyorum..
Haber doğruysa, üretilmiş değilse..
Kırmızı elbiseli kadının yüzüne gaz sıkan polis bunu kasıtlı yapmış.. Orada beraber görev yaptığı polisler ‘tanımıyoruz, bizim arkadaşlardan değil’ demiş..
Vay, vay, vay..
*
İstiklal caddesinde rütbeli polisler hedef gözetmeksizin atış talimatı vermiş.. Memurlar bu emri reddetmiş.. Ama bir kısmı uygulamak zorunda kalmış..
Yani.. Sağa sola gaz bombası yağdırmışlar..
*
Diyelim ki; haber doğru.. Diyelim ki; paralelciler bu iktidarı yıpratmak için orantısız güç emri verdi.. Diyelim ki; polisin arasına sızan paralelciler kasten insanların gözünün içine gaz sıktı..
Hal buysa..
‘Polis destan yazdı’ lafını nereye koyacağız..
*
Olayları azdıran, kabartan polisse demek ki; Geziciler ‘çapulcu’ değil.. Demek ki; Geziciler şiddete başvurmadı..
Meselenin böyle olduğu 17 Aralık’tan sonra mı ortaya çıktı, yoksa baştan beri biliniyor muydu?
17 Aralık olmasaydı bu manşet atılacak mıydı?
Yani ittifak bozulmasaydı..
Üstü örtülecek miydi?
Bu maç 30 Mart’ta bitmez..
Dün partilerin grup toplantılarını izledim..
Önümüzdeki günlerin manzarası belli oldu..
İktidar 30 Mart’a kadar yılmadan usanmadan paralel yapı diyecek, muhalefetin o yapıyla işbirliği yaptığını söyleyecek..
17 Aralık soruşturmasının darbe girişimi olduğunu iddia edecek..
Muhalefet de iktidarın yolsuzluk ve rüşvete bulaştığını, üstünü örtmek için ‘paralel devlet’ iddiasına sarıldığını, hukukun ayaklar altına alındığını söyleyecek..
*
Diyeceksiniz ki.. Böyle olacağını biliyoruz..
Tamam da 30 Mart’ta ne olacak.. Veya 31 Mart sabahı..
Hangi parti kaç oy alırsa alsın yeni bir sayfa mı açılacak? Türkiye’nin gündemi değişecek mi?
İktidar paralel devlet iddiasından..
Muhalefet rüşvet ve yolsuzluk söyleminden vaz mı geçecek?
Hayır..
Bu maç 30 Mart’ta bitmez.. Cumhurbaşkanı seçimine kadar sürer..
Kabataş neden çok önemli?
Cumhurbaşkanı Budapeşte’de gazetecilerle yaptığı sohbette Kabataş olayına da girmiş..
Dediği şu..
‘Bir saldırı olduysa, hayır öyle olmadı iddiasını ispata uğraşmayı doğru bulmuyorum.’
Peki tam tersi yapılıyorsa..
Kamuoyunda böyle bir algı yaratılmak isteniyorsa..
Gezi protestosu bu yöntemle itibarsızlaştırılmaya çalışılıyorsa..
Üretilmiş haber kokuyorsa..
Sessiz kalmak mı lazım.. ‘Olay bitmiş, gündemden düşmüş, geçmiş gitmiş’ denemez..
*
Kabataş haberiyle, camide içki içtiler iddiası topluma karşı operasyon kokuyor.. Toplumu yönlendirme, yönetme, kışkırtma kokuyor..
Gerçeğin ortaya çıkması lazım..
Yarın öbürsü gün bu tür yayınlar yine karşımıza çıkabilir..
Polisin bunca uğraşısına rağmen, savcının sekiz ay süren soruşturmasına rağmen böyle bir saldırıyı ortaya çıkaramamışsa..
Oturup düşünmek lazım.. Gerçekten korkmamak lazım..