Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İktidara yakın televizyon kanallarının ortak dili bu..

Parlamenter sistem kötü..

İktidar milletvekilleri de, muhafazakâr yazarlar da, liberalim ama iktidarı destekliyorum diyenler de söze parlamenter sistemi kötüleyerek başlıyor..

Bıraksalar kötülüklerin anasıilan edecekler!..

Meseleye daha ciddi yaklaşanlar; parlamenter sistem iyi ama bizdeki çarpık, kötü olan bizdeki..

Ucube!..

Doğru.. Katılıyorum..

Bizimki kötü.. Batı’dakilere benzemiyor.. 12 Eylül Cuntası’nın ürünü.. Akordu bozuk..

Ne yapmak lazım?

Önce sistemi çalıştıralım.. Kontağı çevirelim, motoru ısıtalım ki; aksayan kısımları görelim, anlayalım..

Haberin Devamı

Çarpık sistemin neresi çarpık..

Ucube sistemin neresi ucube ortaya çıksın..

Mesela,Sayıştay üç yıldır devre dışı.. Kamuyu denetleyemiyor.. Meclis’e rapor gönderemiyor..

Bu yüzden Meclis denetim görevini yapamıyor.. Atıl kalıyor..

Çarpıklık buradan geliyor..

Sayıştay’ın önünü açalım bakalım ne olacak? Meclis işlevsel hale gelecek mi, atıl mı kalacak?

Denetleme görevini layıkıyla yapabilecek mi, yapamayacak mı?

Görelim..

Mesela,torba yasa anlayışı.. Denizcilikle ilgili bir kanunun bilmem kaçıncı maddesinin bilmem kaçıncı fırkasındaki bir cümlenin değiştirilmesiyle..

Bayındırlığı ilgilendiren bir kanunun bilmem kaçıncı maddesinin son paragrafı..

Piyasaları ilgilendiren önemli bir değişiklik aynı yasanın içinde görüşülüyor..

Milletvekilleri torbayı anlayana kadar yasa geçip gidiyor.

Meclis yasa yapmış olmuyor, yasa onaylamış oluyor..

Sistemdeki çarpıklığın ana arteri..

Torbadan vazgeçelim...

Meclis yasa yapabilecek mi, yapamayacak mı? Görelim..

Verilecek daha çok örnek var..

Komisyonları komisyon gibi çalıştıralım.. Bürokratlar gelip bilgi versin.. İktidar komisyonları önemsesin.. Sistemin önemli kurumu saysın..

Soru önergelerini ciddiye alalım.. Âdet yerini bulsun anlayışıyla yanıtlamaktan vazgeçelim..

Bakanlar yaptıkları icraatın hesabını yasamaya versin..

Görelim..

Şunları bi yapalım.. Çarpıklık nerde tespit edelim.. Düzeltir miyiz, sistemi yeniden mi kurgularız; oturup konuşuruz..

PKK’dan kaçış: Koşabildiğin kadar koş

Barikatlar yıkılınça, hendekler kapatılınca, asker polis sokaklara girince manzara netleşiyor..

PKK mahalleleri hapishaneye çevirmiş..

Çıkan çıkmış, çıkamayanın üzerine kapılar kapatılmış..

PKK militanları, annelerini, babalarını, kardeşlerini, arkadaşlarını yaşadıkları mahallelerdeki insanları esir almış..

Görüntüleri izlediniz mi?

Dehşetti..

Asker yolları tutmuş, bir bahçeye biriken yaşlı, genç, çocuk ,bebe onlarca insanı kurtarmaya çalışıyor..

Daha doğrusu, sağ salim yolun karşısına geçirmeye çalışıyor.. Yolun karışına geçen hapishaneden kurtulacak..

Görüntü aynen şöyleydi.. Askerler işgal altındaki bölgeye girmiş, esir alınan insanları kurtarmak için operasyon yapıyor..

Tehlike ne?

PKK’nın uzun namlulu silahları..

Asker, yolun karşısına geçecek çocukları sesleniyor:

Koşabildiğiniz kadar koşun..

Orası Silopi..

Domates ayıp etti!

Sadece domates değil.. Portakal da ayıp etti.. Mandalina da.. Aslında sebze ve meyvelerin tümü ayıp etti..

Kime ayıp ettiler?

Hayatı toz pembe, güllük gülistanlık göstermeye çalışanlara..

Rus uçağının düşürülmesinden sonra Ankara-Moskova ilişkileri krize girdi..

Moskova anında devreye sokacağı iki silahını hemen çekti..

Biri ithalat, öteki turizm..

Daha sonra bir dizi önlem açıkladı..

Turizmin etkisini sezon açılınca göreceğiz.. Dört milyon Rus turist beklentisi sıfıra düşecek gibi..

Telafisi?

Kriz kasım ayında yakaladığı için zor..

Moskova Türkiye’den yaş sebze ve meyve ithalatını da yasakladı.. Rusya’ya en büyük gıda ihracatımız domates..

Yılda 350 milyon dolar..

İhracat bıçak gibi kesilince iktidarcı gazeteler manşeti attı..

Bu sayede enflasyon düşecek.. Domates ucuzlayacak, emeklinin yüzü gülecek..

Domates ucuzlamadı, üstüne üstlük zamlandı..

Enflasyon da düşmedi.. Emeklinin yüzü gülmedi..

Domates, hayatı toz pembe gösterenlere ayıp etti demem bundan..