Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

40’tan fazla liderin ön safta yer aldığı, yüz binlerin peşine takıldığı Paris yürüyüşü milat mıdır?
Evet milattır..
Sembolik anlamı çoktu.. Verdiği fotoğraf etkileyiciydi.. O fotoğraf içinde Türkiye’nin girmesi.. Başbakan Davutoğlu’nun da yer alması çok önemliydi..
Türkiye’ye kara çalmak isteyen, radikal İslamcı örgütlerin hamisi gibi göstermeye çalışan Avrupa sağına okkalı bir cevap oldu..
Türkiye ‘ama’sız..
Ama demeden, niyetine bakmadan, yapanın kimliğini yok sayarak her türlü teröre karşı olduğunu net biçimde ortaya koydu..
Dünya için yarından itibaren yeni bir dönem başlayacak..
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ön safta yer alması.. Aynı kareye girmesi.. Teröre karşı birlikte yürümeleri bunun işareti..
Verdiği mesaj çok güçlüydü..
*
Tepki anlamlıydı, mesaj güçlüydü, bitti mi, bu kadar mı?
Paris yürüyüşü Paris’te bitmemeli.. Sembolik boyutunun ötesine geçmeli.. Bazı adımlar atılmalı.. Kalıcı sonuçları olmalı..
Paris Yürüyüşü’nden önce, ‘Paris Yürüyüşü’nden sonra tanımı literatüre girmeli..
Girmesi için her ülke, her siyasi akım, her lider, her örgütlenme, her kişi özeleştiri yapmalı..
Şapkayı önüne koyup düşünmeli..
Başkasına günah çıkartarak değil.
Başkasına kabahat yükleyerek değil.
Kendini temize çıkarmak için değil..
Herkes kendi hatalarının listesini yaparsa bunu büyük bir özgüven içinde yaparsa, özeleştiri yapmaktan korkmazsa Paris yürüyüşü Paris’te bitmez..
Paris yürüyüşü kalıcı olur..

Haberin Devamı

İslam’ın imajını Müslümanlar kurtarır

Kabul edelim.. Lafı eğip bükmeden söyleyelim..
İslam’ın imajı iyi değil.. Hz. Muhammed’i anlatan kitap yazan İskender Pala şöyle demiş..
“Avrupa’da yaşan bir insan olsaydım şu anda İslam’a hiç sıcak bakmazdım”
Acı ama gerçek..
Hal buysa, Pala bile bu sözü söylüyorsa.. Müslümanlar ‘Niye böyle oldu.. Benim güzel dinimi kim bu hale getirdi’ diye sorgulamalı..
Korkmadan, cesaretle yapmalı..
Gün bugün demeli..
Eline kılıç alıp kafa kesen, böyle yaşayacaksın, şunları yapacaksın, bunları yapmayacaksın diye din yaratan.. Direnenleri öldüren..
Bunu da İslam kavramının ardına sığınarak yapan insanlar Müslüman değil..
*
Üstadımız Çetin Altan Hürriyet’e verdiği mülakatta şu tespiti yapmış..
“Şu anda Müslümanlık silahlı bir örgüt gibi görünmeye başladı. İslam bir din olarak varlığını sürdürüp geliştirecek mi yoksa bir silahlı örgüt görüntüsü içinde mi kalacak? Bunu Müslümanlar belirleyecek”
*
Gün imtihan günü.. Gün karar verme günü..
İslam’ı kurtaracak olan Müslümanlardır.. Korkmadan yüzleşelim, korkmadan sorgulayalım..
Yapmazsak!..
Ne mi olur?
Bu konuda dün esaslı bir yazı okudum.. Yeni Şafak gazetesinde Ergün Yıldırım yazmış..
Altına imzamı atarım.. Bakın ne demiş:
*
“Cihadist hareketler, İslamiyet’in ön gördüğünden çok kendilerinin ön gördüğü İslam’ın peşinde gidiyorlar. Eylemlerine ve ideolojilerine ön gördükleri İslam yorumuna ulaşıyorlar. Bundan dolayı, İslam’dan ilham alarak gençleri seferber ediyorlar. Ne kadar İslam’da terör yok dersek diyelim, yine de onlar İslam diyerek gençlere çağrıda bulunuyorlar ve insanları İslam üzerinden giderek şiddet ve teröre bulaştırıyorlar. Bundan dolayı, bunların ön gördüğü İslam anlayışlarıyla hesaplaşmak zaruridir. Bu zaruriyet önce Müslümanlara düşer. (..)
Batılıların işgalleri, katliamları, bölgesel hegemonyaları ve yerli düzenlerle iş birlikçileri vs. bu sorgulamanın üstünü kapatmamalıdır. Batılıların yanlışları ve ürettikleri İslamofobya, bizim cihadizmle yüzleşme sorumluluğumuzu yok etmez. (..)
Cihadizmi ‘ama’ demeden sorgulama cesaretini göstermezsek tarih bir bütün olarak biz Müslümanları sorgulayacaktır.”
*
Yıldırım’ın şu yaklaşımının altını bir kez daha çizerim..
Evet bugün biz içimizi sorgulamazsak radikallere dur diyemezsek yarın tarih tüm Müslümanları sorgulayacak..