CHP’de ne oldu sorusuna yanıt vererek başlayayım..
Olan şu..
Delege Kılıçdaroğlu’na destek verdi ama aynı zamanda uyardı da..
Muharrem İnce’nin 415 oy almasının anlamı bu.. İnce’nin iki büyük iddiası vardı..
BİR: Kılıçdaroğlu’nun ‘çatı aday’ konusunda hata yaptığı..
İKİ: CHP’nin seçim kazanacak havada olmadığı.. Sokağın ‘Kemal’ demediği..
Demek ki; delegelerin üçte biri İnce gibi düşünüyor.. Ama delegelerin üçte ikisi de bu iddialara yüz vermedi. Çıkan sonuç bunu gösteriyor..
Kurultayda acayip olan bi durum vardı.. Acayip olan, Kılıçdaroğlu’nun 940 delegenin imzasıyla aday gösterilip 740 oy almasıydı..
*
Gelelim CHP liderinin mesajlarına.. Kılıçdaroğlu konuşmasını üç ana eksen üzerine oturttu..
BİR: CHP’nin sağa kaydığı iddiası..
İKİ: Milletvekillerinin sürekli partiyi eleştirmesi.. Genel merkezden ayrı politika üretilmesi..
ÜÇ: Örgütlerin çalışmaması..
Belli ki Kılıçdaroğlu CHP sağa kaydı iddiasına çok kızmış.. Çok içerlemiş..
Konuşmasının büyük bölümünü sağa kayma meselesini ayırdı.. Onlarca örnek verdi ve her örneğini:
Bu mu sağcılık..
Biz şimdi sağcı mı olduk..
Ben şimdi sağa mı kaydım..
CHP sağcı mı oldu..
sorularıyla tamamladı.. ‘Her kimliğe saygı duymak sağa kaymak değildir.. Sağcı, solcu ayrımı yapmadan bütün insanları seviyorum’ diyerek tartışmaya noktayı koydu..
*
Geçelim ikinci meseleye.. Bazı vekillerin başına buyruk politika izlemesine..
İlk bakışta çok seslilik gibi görülebilir, sosyal demokrat partilerin fıtratında vardır denilebilir.. Ama CHP biraz o noktayı aşmış durumda..
Paralel CHP oluşmuş halde..
Genel merkez politika üretemez halde.. Veya genel merkezin ürettiği politikayı bir milletvekili iki cümlelik demeciyle yıkıyor..
Bu en çok Kürt meselesinde yaşandı.. Sonuç şu oldu; CHP çözüm sürecine karşı algısı beyinlere kazındı..
Kılıçdaroğlu artık buna izin vermeyeceğini söyledi.. Yani kamerayı gören demeç veremeyecek.. Genel merkezin politikasına karşı çıkamayacak..
Çıkan olursa..
Anlaşılan o ki başka kapıya denilecek.. CHP lideri, ‘Burası düşünce kulübü değil, gelen kurallara uymak zorunda’ sözleriyle yeni dönemin işaretini verdi..
*
Kılıçdaroğlu’nun üzerinde durduğu üçüncü mesele örgütlerin yeterince çalışmamasıydı..
Bu konuda çok haklı..
Yerel seçimlerde de canla başla çalışmadılar, cumhurbaşkanı seçiminde de.. Bu hal CHP’de genel hastalık.. Çok az kişi yürekten çalışıyor.. Çalışmama bir yana aday olamayan aday gösterileni baltalamak için elinden geleni yapıyor..
Partili arkadaşını kötüledikçe kötülüyor..
Yerel seçim öncesi yazmıştım.. CHP’nin en büyük rakibi yine CHP’dir..
Yeterince çalışmadıkları gibi üstüne üstlük partiye üye olmak isteyenlere de bin bir zorluk çıkarıyorlar.. Üyelik sürecinde bezdiriyorlar..
Lanet olsun deyip vazgeçen çok kişi var..
Kılıçdaroğlu bu duruma son vereceğini ilan etti.. Projesi şu; aktif üyelik getirerek parti ağalığına son vermek..
Gelelim Kılıçdaroğlu’nun en çok konuşulan, en çok konuşulacak sözlerine..
Şu.. ‘Rakı sofralarında Türkiye’yi kurtaran adamlardan partiyi temizleyeceğim.’
CHP’deki hastalıklardan biri de bu.. Dedikodu üretmek, adam doğramak, sahaya çıkmamak..
*
Sonuç; Kılıçdaroğlu eski Kılıçdaroğlu gibi olmayacak.. CHP de bildiğimiz CHP gibi..