Diyorlar ki; Başbakan’ın yarın Mardin’de yapacağı konuşma milat olacak..
Başbakan çözüme yönelik 300 maddelik eylem planı açıklayacakmış..
Paketin tümünü görmeden eleştiri yapmayalım ama korkarım ki iktidar aynı hatayı yapıyor..
Hata ne?
- Muhalefeti sürece katmamak..
- Muhalefet partilerine bilgi vermemek..
- Muhalefet partileriyle görüş alışverişi yapmamak..
- Meclis’i çözümün merkezine oturtmamak..
- Sadece kendi gibi düşünen sivil toplum temsilcileriyle, aşiret liderleriyle konuşmak, onlarla istişare etmek..
- Farklı düşünenleri dinlememek.. Dikkate almamak..
Daha da önemlisi..
- Sırtını oy oranına yaslayıp Kürt meselesini tek başına çözeceğine inanması..
- Bu işi çok iyi bildiğini, attığı adımların doğru olduğunu düşünmesi..
- Öz güven patlaması yaşaması..
2009 yılının ekim ayında yaşanan Habur girişini hatırlayın.. Amaç dağdan inişi başlatmaktı.. Sınırda gezici mahkeme bile kurulmuştu!.. Sınırdan giriş yapan 34 PKK’lının ifadesi alındı; içeri buyur edildi..
Her şey iyi güzeldi ama akla gelmeyen bir ayrıntı her şeyi altüst etti..
PKK’lılar gerilla kıyafetiyle gelmişti!.
Proje çöktü..
İktidar İmralı ile Kandil’i dışladı.. Süreci PKK’nın Avrupa kanadıyla götürmeye kalktı.. Oslo’da bir dizi görüşme yapıldı..
O iş de yürümedi..
Arada inişli çıkışlı dönemler yaşandı.. Silahlar kâh sustu, kâh konuştu.. Kandil yeni bir örgütlenme modeline gitti, polis KCK operasyonlarıyla cevap verdi..
2012 yılının aralık ayında MİT Müsteşarı İmralı’ya giderek Öcalan’la görüştü.. 2.5 yıl süren yeni bir dönem başladı..
Dolmabahçe toplantıları, akil insanlar heyeti, akillerin il il, ilçe ilçe gezmesi, HDP heyetinin İmralı-Ankara-Kandil arasında mekik dokuması, Öcalan’ın çağrıları kenar süsü olarak kaldı..
Güneydoğu’ya barış, istikrar gelmedi, Güneydoğu silah deposu oldu..
Sonuç; şehir savaşı..
60 gün, 70 gün süren sokağa çıkma yasakları..
Hâlâ süren çatışmalar.. İki aydır girilemeyen mahalleler, sokaklar..
267 şehit verildi..
800’den fazla PKK’lı öldürüldü..(Cizre’de 510, Sur 150, Silopi 145)
Niye böyle oldu?
İki önemli nedeni var..
BİR:Masaya oturanlar birbirine güvenmedi.. Her an kazık yiyecekleri düşüncesiyle hareket ettiler..
İKİ:Süreç el yordamıyla, kervan yolda düzülür anlayışıyla yürütüldü.. Günlük politikanın etkisinde kaldı..
Dilerim, aynı hatalar yapılarak bu kez farklı olacak denmez!..