Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Israrla altını çiziyorum.. Bugünkü AKP kongresiyle sadece başbakan değişmeyecek yönetim modeli de değişecek..
Davutoğlu’nun gitme sebebi bu..
Cumhur-başkanı’nın kafasındaki formüle uymadı..
Bu sebeple, iktidara yakın olanlar günlerdir ‘yüksek uyum’ sözünü dilinden düşürmüyor..
Bu sebeple, müstakbel başbakan ilk demecinde Cumhurbaşkanı ile uyumdan söz etti..
Bu sebeple, AKP Sözcüsü, Cumhurbaşkanı ile aralarında bir milim bile mesafe olmadığını belirtmek zorunda kaldı..
Bu kadar çok uyumdan söz edildiğine göre..
Demek ki, Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında uyumsuzluk varmış..
Saray’a en yakın gazetenin yazarına göre, eksen kayması varmış, gidiş nedeni buymuş..
***
Müderrisoğlu Sabah’taki köşesinde şöyle yazdı:
“Cumhurbaşkanı ile AK Parti arasında sadece milim mesafe olmaması değil, bu ilişkide ‘milim sapma olmaması’ da gerekli. En küçük sapmanın, nasıl eksen ve merkez kaymasına yol açabildiği son 21 aydaki tecrübe ile sabit.”
***
Mesafe ve sapma milimetrik miydi, daha mı büyüktü, bir gün öğreniriz inşallah..
Mesafe ve sapma hangi konulardaydı bir gün açıklanır herhalde..
***
Aslında bu işin yürümeyeceği, 21 ay önce Davutoğlu’nun adaylık konuşmasından belliydi..
O konuşma o günlerde alkışlandı ama Davutoğlu’nun kendisine biçilen rolü, üzerine düşen görevi anlamadığının ilk işaretleriydi..
***
Davutoğlu, AKP’nin yeni bir medeniyet ihyası için ayağa kalktığını belirterek ihya için yapacaklarını sıraladı..
- Yeni ahlak formasyonu..
- Devlette ve bürokraside restorasyondan söz etti..
- Ahlak restorasyonu.. Siyasi ahlak ve yolsuzlukla mücadele..
- Kültürel ve medeniyet restorasyonu..
- Ekonomik restorasyon..
Oysa kendisine biçilen rol bu değildi, Türkiye’yi Cumhurbaşkanı’yla birlikte yönetmekti.. Cumhurbaşkanı’nın partide, hükümette temsilcisi olmaktı..
Kendisine bu rolü biçmesi, medeniyet ihyasına soyunması rol çalması demekti!..
Uyumsuzluk ilk günden başladı demem bundan..
***
Davutoğlu’nun neden gittiği üç aşağı beş yukarı ortada.. Gelelim zamanlamaya..
Neden şimdi?
Bu soruya da Davutoğlu kanadından yanıt arayalım.. Davutoğlu’nun danışmanlığını yapan Mahçupyan, Karar gazetesindeki yazısında gidişi vize anlaşmasına bağladı:
***
“Ekim ayında makbul olacak olan bir durum haziranda niçin sıkıntı yarattı? Aradaki zamanda ne yapılması isteniyordu?
Acaba bu birkaç ay erteleme AK Parti içindeki ‘değişimi’ gerçekleştirmek için daha uygun bir siyasi atmosfer mi sağlıyordu? Acaba AB ile anlaşma sonrasında o ‘değişikliği’ yapmak pek kolay olmayacak mıydı?”
***
Bilemem.. Bu konu da bir gün aydınlığa kavuşur herhalde..
Bana göre gitme nedenlerinin arasında günde iki kere uzun uzun konuşması.. Cumhurbaşkanı’yla yarışıyor görüntüsü vermesi.. Her konuda
vizyon çizmeye kalkması da var..