Mehmet Tezkan

Mehmet Tezkan

mtezkan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Dün sormuştum..

Neden,baharı beklerken kış geldi..

Neden,çiçekler açacak derken bombalar patladı..

Neden,bu iş bitti, geri dönüşü yok derken çatışmaların en ağırını yaşıyoruz..

Neden,neden, neden?

Daha çok soru var..

Bence cevabı net..

Hikâyenin finali yoktu..

Veya finalinin adı konmamıştı..

Filmi şöyle bir geriye doğru saralım.. Adına ne dersek diyelim..

İster milli birlik ve kardeşlik süreci diyelim..

İsterKürt açılımı diyelim..

İster demokratik açılım diyelim..

İster çözüm süreci adını koyalım..

Fark etmez..

Haberin Devamı

Hikâye Habur girişiyle başladı.. Daha doğrusu, ilk yol kazası 2009 yılının ekim ayında Habur’da oldu..

Amaç dağdan kente dönüşü başlatmaktı.. Sınırda seyyar mahkeme kuruldu, dört savcı, bir hâkim görevlendirildi.. Gelenlerin ifadesi alınıp serbest bırakıldı..

Suça bulaşmamışlardı.. Özel olarak seçilmişlerdi..

Ama o ne?

Gelenler gerilla kıyafeti giymişti..Otobüsün üzerine çıktılar, kendilerini karşılayan 50 bin kişiye zafer işareti yaparak selam verdiler.. Kimse beklemiyordu..

Herkes birbirinin yüzüne baktı; bu iş kimin marifetiydi..

Süreç ilk darbeyi yedi..

Yılların emeği heba oldu..

Hep düşünürüm; PKK’lılar sivil kıyafetlerle gelselerdi, Habur istenilen gibi olsaydı..

Sürecin sonu nasıl bitecekti?

Hikâyenin finali nasıl olacaktı?

Habur’dan sonra başa dönüldü.. Süreç başka türlü devam etti.. Devreye İmralı da sokuldu.. PKK ateşkes ilan etti.. Tam mesafe kaydedilecekti ki..

14 askerin şehit edildiği Silvan saldırısı geldi..

Hep düşünürüm; o saldırı olmasaydı..

Sürecin sonu nasıl bitecekti?

Hikâyenin finali nasıl olacaktı?

Çözüm sürecinin en parlak yılı 2013’tü..

İmralı’ya heyetler gidip geldi.. Nevruz’da Diyarbakır’da Öcalan’ın mektubu okundu.. Mücadeleye silahsız devam edileceği ilan edildi.. PKK’nın sınır dışına çekileceği ilan edildi..

PKK’nın Kandil’deki lideri Karayılan dağda bir basın toplantısı düzenledi.. Yüzlerce gazeteci Kandil’e gitti, basın toplantısını izledi..

TV’ler yayınladı.. Suç sayılmadı.. Örgüt propagandasına sokulmadı..

Çünkü..

Karayılan çekilmeye başlayacaklarını ilan etti..

Haberin Devamı

İlan ettiler ama çekilmediler!..

Çekilmedikleri gibi YDG-H’yi kurup şehir örgütlenmesine giriştiler..

Hep düşünürüm; PKK gerçekten çekilseydi.. Silahlarıyla sınır ötesine geçseydi..

Sürecin sonu nasıl bitecekti?

Hikâyenin finali nasıl olacaktı?

HDP daha çok devreye girdi.. İmralı heyeti kuruldu.. Heyet bir Kandil’e gitti, bir İmralı’ya.. Hükümetle görüşmeler sürdü..

Dolmabahçe mutabakatı hazırlandı.. HDP hükümeti adım atmamakla, hükümet PKK’yı verdiği sözde durmamakla suçladı..

Kandil temmuz ayında şehir savaşının başladığını ilan etti.. Hendekler kazıldı, barikatlar kuruldu. Öz yönetimler adı altında kurtarılmış bölgeler ilan edildi..

Devlet seyirci kalmadı..

Kalamazdı!..

Hep düşünürüm; Kandil şehir savaşını ilan etmeseydi.. YDG-H teşkilatı ilçeleri, mahalleleri silah deposu, patlayıcı deposu haline getirmeseydi..

Sürecin sonu nasıl bitecekti?

Hikâyenin finali nasıl olacaktı?

Evet, takıldığımız yer bu..

Hikâyenin sonunun yazılmamış olması..

İki yıl önce Akil İnsanlar heyetleri kuruldu.. Heyetler yedi ayrı bölgeyi paylaştı.. İl il dolaştı..

Haberin Devamı

İnsanları dinlediler ama bir şey anlatmadılar..

Anlatamadılar..

Çünkü..

Hikâyenin finalini bilmiyorlardı..

Bugünler geçecek.. Bu çatışma ortamı eninde sonunda bitecek.. Barış süreci yeniden başlayacak.. Eller tetikten yine çekilecek..

Adı değişse de süreç kaldığı yerden devam edecek..

Diyorum ki; bu kez işe hikâyenin sonunu yazarak başlayalım..

Sürecin sonunu bilerek yola çıkalım..

Ne dersiniz!