İki günlüğüne Gümüşlük’e gittim.. Geriş köyüne çıktım, Murat’ın yerine oturdum..
Yalıkavak ayak altı..
Daha önce bahsetmiştim.. Panorama Pasanda..
Cennet gibi yer.. Huzur verir..
Dün öğle saatlerinde oradaydım.. Belli etmedim ama ilk kez huzur bulamadım..
Niye mi?
Ülkenin bir bölümünde savaş varken, ülkeni bir bölümünde bombalar patlarken, ülkenin öteki bölümünde nasıl huzur olur ki!..
Nasıl?
Habere bakın.. PKK Şırnak’ta kütüphaneyi kundaklamış.. 17 öğrenci zor kurtarılmış..
Şu hale bakın..
Yaşanan ruhsal travmanın boyutuna bakın..
HDP’lisi, BDP’lisi, HDK’lısı, DTK’lısı dün Diyarbakır’da toplanmış..
Eşbaşkanlar konuşmuş..
Öz yönetimi savunmuşlar..
‘Hendeklerin savaşmak için değil, kendilerini korumak için olduğu’nu söylemişler..
Devlete karşı mı?
Polise, askere, jandarmaya karşı mı?
Devlet ne yaptı da hendek kazma ihtiyacı çıktı..
Neden bahsediliyor!..
Hendeklerin kazıldığı, barikatların kurulduğu mahalleler, silah deposu, mühimmat deposu yapılırken bile devlet ortada yoktu..
Düne ilişkin başka haber..
Başbakanlık’tan açıklama yapılmış.. Bütün partilerle görüşeceğini açıklayan Başbakan, HDP ile randevuyu iptal etmiş..
Artık aynı masaya oturamazmış!..
Soruyorum..
Şimdi konuşmayacaklar da..
Şimdi tartışmayacaklar da..
Şimdiçözüm yolu aramayacaklar da..
Şimdi masaya oturmayacaklar da..
Ne zaman, konuşacaklar, tartışacaklar..
Herkes kitlesine oynuyor..
Herkes tabanına şerbet veriyor..
Herkespartisini düşünüyor..
Olan insanlarımıza oluyor.. Çatışmalarda her gün; asker, polis, PKK’lı, sivil, ilgili, ilgisiz insanlar ölüyor..
Bu toprağın insanları ölüyor..
Ya sağ kalanlar?
Aslında onlar da ölüyor..
Sağ ölüler onlar!..
Dicle Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sır uyarıyor..
‘Bölge insanı çok ağır ruhsal travma yaşıyor, fazla zamanımız yok.. Bu insanlara ulaşıp bir ay içinde tedavi altına almazsak bedelini çok ağır öderiz’diyor..
Köylerin boşaltıldığı dönemden örnek veriyor..
O zaman duvara tosladıkdiyor..
Bundan ders çıkarmamız lazımdiyor..
Akut stres bozukluğuna dikkat çekiyor;
‘Ateş açıldığı zaman çocuklar ağlamaya, bağırmaya başlıyor. Kendilerine ailelerine bir şey olacak mı diye korku içindeler. Erişkinler de öyle. En ufak tıkırdı olduğunda eyvah diyor. Terleme, çarpıntı, nefes darlığı gibi tablolar gelişmeye başlıyor. Geceleri kâbuslar görüyorlar, bağırarak uyanıyorlar..”
Sağ ölüdedim ya..
Hoca’nın anlattığı hal!..
Kaç bin kişi bu durumdadır.. Kaç yüz bin mi desem..
Sağ ölü olan!..
Siyasetin, siyasetçinin gündeminde bu mesele var mı?
Yok..
Farkında bile değiller..
Pazar pazar canınızı sıkmak istemezdim ama maalesef memleketin hali bu..
Yine de iyi pazarlar olsun!..
30 adım yürüyüşü
Yine de iyi pazarlar olsun dedim ya..
Laf olsun işte!..
Nasıl iyi pazarlar olsun ki..
Ben yoktum, arkadaşlarım katılmış..
30 gündür Silivri F Tipi Cezaevi’nde yatan Can Dündar ve Erdem Gül için sevenleri 30 adım atmış..
Bir ülkede..
Gazeteciler için yürüyüş yapılıyorsa..
Özgürlük isteniyorsa..
30 adım atılıyorsa..
O ülkede..
Nasıl iyi pazarlar olsun ki!..
