2016’ya sert girdik, her alanda sert girdik..
Karamsar olmak istemiyorum ama bizi zorlu bir yıl bekliyor..
Ekonomiye baksan öyle.. Siyasete baksan öyle.. Kürt meselesine baksan öyle.. Ülke güvenliğine baksan öyle.. Teröre baksan öyle..
Kış bile çetin..
2016’ya dondurucu soğukla girdik.. İzmir bile eksi beşi gördü.. Gerisini siz düşünün..
Yeni yılın ilk haberi; beş şehit..
İlk bombası;peş peşe yapılan zamlar, pardon fiyat ayarlamalarıydı..
2016‘ya başlarken ne yazık ki Sur’dan, Cizre’den, öteki ilçelerden çatışmaların biteceğine dair sinyal gelmiyor.. Tuzaklı barikatlar, bavulunu omzuna vurup ilçeyi terk edenler, sabaha kadar süren çatışmalar var..
Cumhurbaşkanı dokunulmazlıkların kaldırılacağı sinyalini verdi..
Belli ki Demirtaş ve Yüksekdağ’ın dokunulmazlığı AKP grubunun oylarıyla kaldırılacak..
Gerçi MHP de destek verir..
AKP-MHP diyelim..
Beştepe’ye göre; dokunulmazlığın kaldırılması süreci terörle mücadeleyi olumlu etkileyecekmiş..
Zannetmiyorum..
Bugüne kadar yaşadıklarımız tersini söyletiyor..
Çünkü..
Dokunulmazlığın kaldırılması demek, anında hapse atılmaları demek..
Biz bu filmi 12 yıl önce görmüştük!..
Daha doğrusu yaşamıştık..
Aynı senaryonun yeniden sahneye konulması, Kürt siyasetinin başka bir evreye geçmesi demek..
Sertlik demek..
Sadece Kürt meselesi değil, bizi zorlayan.. Siyasette de çalkantılı yıla girdik..
Yeni anayasa, başkanlık tartışması iktidarla-muhalefet arasında ipleri gerecek..
Tartışma Meclis’le sınırlı kalmayacak.. Arama konferanslarıyla halka taşınacak..
Başkanlık mı? Parlamenter sistem mi?
Karar yılı olacak gibi..
Merakla beklenen, AKP’nin nasıl bir model önereceği..
Asıl tartışma bundan sonra başlayacak..
Hararet hazirana doğru artacak!..
IŞİD terörünü unutmamak lazım..
Polis yılbaşı öncesi çok iyi iş çıkardı.. 31 Aralık akşamını kana bulamaya hazırlanan iki Türk IŞİD militanını yakaladı..
Türk IŞİD’liler..
Veya IŞİD’in Türkiye koluyabana atılmaması gereken tehlike..
Rusya krizi de bizi zorlayacak.. Turizmin kara yılı olacağa benziyor..
Benziyor değil olacak!..
Suriye meselesine, Irak meselesine hiç girmeyeyim.. Daha çözmemiz gereken onlarca meselemiz var..
Cumhurbaşkanı, Suudi Arabistan dönüşü gazetecilerle sohbet ederken, ‘Sorunlar bağırıp çağırılmakla çözülmüyor’demiş..
Yüzde yüz katılıyorum..
Bardağın dolu tarafından bakalım..
2016 bağırıp çağırma yılı değil..
Konuşma, tartışma, uzlaşmak, anlaşma yılı olsun..
İyi pazarlar..
Şile’nin balık tekneleri
Şile limanında arka arkaya sıralanmış üç balıkçı teknesi vardır..
Aslında üçü de salaş lokantadır..
Hepsi ruhsatlı..
Dener Reis..
Babaoğlu..
Papalina..
Kışın soğuktur, ayak dibine mangal verirler; ısınırsın..Balığını denizin üstünde yersin; keyiflidir..
Havası farklıdır..
Lokanta dedim ama lokanta gibi de değil..
Balık teknesidiyelim...
Deniz patlamamışsa.. Balıkçılar balığa çıkabilmişse balık günlüktür..
Ne çıkmışsa..
Bazen lüfer rastlar, bazen palamut, bazen Şile’nin meşhur kalkanı, bazen hamsi.. Bazen hepsi..
Cuma akşamüstü uğradım.. Suratlar bir karış..Tebligat yapılmış kapatın diye..
Neden!.
Resmi nedeni yok..
Başka bir yer de göstermemişler.. Tekneler orada yine kalacak kalmasına da balık satamayacaklar..
Müşteri ağırlayamayacaklar.. Tekneler çürümeye terk edilecek!.
Sebep şu galiba..
Sebep içki vermeleri..
Sevmeseniz de istemeseniz de bırakın bazı yerler olduğu gibi kalsın..
Bırakın.. Gidip gitmemeye halk karar versin..
Halkı yönetenler değil..