Dünya Barış Günü’nde.. Kardeşlik yürüyüşü, kardeşlik mitingi, kardeşlik yemeği, kardeşlik konserleri için Hakkari’deydik..
İki belediyenin.. Hakkari Belediyesi ile Beşiktaş Belediyesi’nin birbirlerine dost eli uzatmasına, kardeş belediye olmalarına tanıklık ettik..
Hakkari’nin barışı çok istediğini gözlerimle gördüm, barıştan dönüş yok demelerini kulaklarımla duydum..
Baştan başlayıp etap etap anlatayım..
*
200 kişilik heyetle sabahın altısında Van’a uçtuk.. Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, sanatçı Kadir İnanır, Anadolu Ateşi, belediye bandosu, sanatçılar, çarşı grubu ve davetliler..
*
Sekize doğru Van’daydık.. Otobüslere doluştuk, doğru Hakkari’ye.. Bizim otobüsümüz protokol otobüsüydü.. Barış günü için hazırlanmıştı.. Üzerinde ‘Roja aştiye ya cinane’ yazıyordu..
Dünya Barış Günü..
Hemen altında bir ifade daha vardı.. ‘Asti ü lew’.. Sadece barış..
Yol dört saate yakın sürdü.. Yolun hali iktidarın ‘biz yaptık biz..’ diye övündüklerinden değildi.. Toprak zeminden de gittik, tekerin yarısının uçurumu yaladığı dar virajlardan da döndük..
*
Öğle vakti Hakkari’ye girdik.. Otobüsten bangır bangır Kürtçe-Türkçe türküler.. Yollarda iki belediyenin ortaklaşa hazırladığı afişler..
Çoğu Kürtçeydi, anlamadım.. Türkçe olanda şu ifade vardı; Savaş uçağı değil, barış uçağı gelsin..
*
Hakkari Belediye Başkanı Dilek Hatipoğlu karşıladı.. Binlerce kişi bizim kafileyi bekliyordu.. Çocukların elinde dövizler.. Onlar Türkçeydi.. Anladım ki bize hitaben yazılmıştı..
Birkaçı: Acıyı değil, barışı paylaşalım.. Bir insan ölünce insanlık ölür..
Otobüsten indik, bekleyenlerle, gelenler sarılıp öpüştük, barış yürüyüşü başladı.. Atatürk anıtına kadar sürdü.. O kadınların, o gençlerin halini görmeliydiniz. Heyecanlıydılar, gözlerinin içi gülüyordu..
Belli ki orada olmamız, Beşiktaş Belediyesi’nin el uzatması, bu organizasyona imza atması çok hoşlarına gitmiş..
*
Yürüyüş mitingle noktalandı.. İki belediye başkanı otobüsün üzerine çıktı, ikisi de barış ve kardeşlik mesajı verdi.. Beşiktaş neyse Hakkari de odur dediler.. Barış yolunun kurdelesini kestiler..
*
Öğle yemeği sokaktaydı.. Cumhuriyet Caddesi trafiğe kapatılmış, masalar kurulmuştu.. 1200 kişilik sofra kurulmuş.. Masalara çöktük.. Menüde; doğabo çorbası, et kavurma ve pilav vardı.. tabii yanında da ayran..
(İnsanlarla bol bol sohbet ettim.. Ne konuştuğumuzu yarın anlatırım..)
*
Yemekten sonra iki başkan kameraların karşısına geçti; söz kestiler.. Meclisleri onaylarsa kardeşlik anlaşmasını 21 Eylül’de imzalayacaklar..
‘Türkler gelirse barış kalıcı olur’
Hakkari’de öğle vakti.. Hava öyle sıcaktı ki, güneş öylesine yakıcıydı ki anlatamam.. Her şeye rağmen insanlar neşe içinde yürüyordu.
Yanımızda yerel kıyafetli bir kadın, çocuğunu elinden tutmuş, eşiyle yan yana yürüyor..
Hoş geldiniz dedi..
1983 doğumluymuş, ev kadınıymış..
Hoş bulduk dedik..
Buraya geldiniz ya dedi; bizim için artık Hakkarilisiniz.. Bunları söylerken sahiciydi, samimiydi, yüzü gülüyordu.. Dönünce arkadaşlarınıza da söyleyin, onlar da gelsin, evimizi açarız, misafir ederiz, yeter ki gelsinler..
Sizi de bekleriz dedik, İstanbul’a sık sık gelin..
Biz İstanbul’a gidiyoruz zaten diye cevap verdi.. Önemli olan, sizlerin gelmesi.. Sizler buralara gelirseniz bizi tanırsınız.. Sizler buralara gelirseniz oturup konuşuruz.. Sizler buralara gelirseniz mesele biter..
Haklı..
Haklı ama düne kadar elini kolunu sallayarak gidilmiyordu ki.. Hakkari çatışmalarla anılan bir kentti..
Van-Hakkari yolu tekin değildi..
Bundan sonra inşallah.. Dilerim; barış sonsuza kadar kalıcı olur, Hakkari de Zap Suyu da yeni çekim merkezi..
İnşallah..
Başkan’a bravo..
Hakkari çıkarmasıyla Beşiktaş Belediye Başkanı büyük bir iş başardı.. Hem Türkiye için hem partisi için..
Türkiye için önemi şu; dostluk, kardeşlik bu tür organizasyonlarla pekiştirilir.. Gidip gelmelerle güçlenir..
Partisi için de önemi şu; CHP bölgeye bu tür hamlelerle girer.. Sonuçta CHP’li belediye geldi, gönülleri kazandı, gitti.. Buradaki insana değer verdiğini, Hakkari’yle sorununun olmadığını gösterdi.. Hakkari’de sevgiyle karşılanmasının nedeni bu..
Bunu belediye olarak yaptı ama partisi de nasibini aldı..
*
Kutlamak lazım..
Riskli bir konuya el attı.. Başının ağrıtılmasını göze aldı..
Tabii ki miting sırasında birkaç PKK bayrağı açıldı.. Küçük bir grup da olsa tabii ki birkaç slogan atıldı.. Hakkari Belediye Başkanı ‘Sayın Öcalan...’ deyince tabii ki alkışlar koptu..
Bunlar Güneydoğu’nun gerçeği.. Buraya gelen siyasetçi bunları göze alacak..
Risk dediğim bu.. Ama siyaset risk alma sanatı değil mi?
Tüm riskleri göze almış; bravo..